Allah Kur’anda, “…Olur ki, siz bir şeyden hoşlanmazsanız da o şey,
hakkınızda hayırlıdır; Bir şeyi seversiniz ama o şey ise hakkınızda şerlidir.
Allah bilir, siz bilmezsiniz,” (Bakara, 216) buyuruyor. İmam Gazzali bir Hadisi Şerif nakleder, “En
faziletli amel, nefsin hoşuna gitmeyen ameldir.”
Mevlana Celaleddin Rumi de ‘Her sabah kapınızı, ya bir nimet, ya da bir
bela çalar. İkisine de kapını aç ve onları hoş karşıla’ der.
İman ve Kur’an hadimlerini Latif olan Hz Allah çok değişik nimetlerle
serfiraz etti.
Şimdi ise, Üstad’ın menfi ibadet diye tarif ettiği değişik şeylerle imtihan
ediyor.
Tıpkı Sahabeyi ve hak yolda olan geçmişteki bütün erlere yaptığı gibi.
Rahman ve Rahim olan Allah, bu zulmü
de rahmete çevirdi, çeviriyor.
Bakınız nasıl; Malüm, Peygamberimize en zor durumda iken miraç nasip oldu.
Müsbet ibadet sayılan namaz müminin miracıdır. Menfisi ise zulüm,
hastalıklar, belalar müminin miracına vesile olur.
Bu zulüm arkadaşları daha çok Kur’an okumaya, evradu ezkara ve ibadete
yöneltti ve manevi bir miraca sebep oldu.
Ehli dalalet ve ehli haset rüesası İman ve Kur’an hadimleri için zindanlar
hazırladılar.
Hz. Sabur Peygamberimizin müjdesi ile zindanları Medreseyi Muhammediyye’ye
(SAV) çevirdi.
Zalimler onların ellerindeki ekmeği aldı. Fakat Cenab-ı Allah onları çok
güzel bir haslet olan kanaat sahibi yaptı.
Her şeyini geride bırakan muhacir sahabeye bir ensar yiyecek gönderir.
O da daha çok muhtaç olan başkasına darken, o yiyecek isar ruhu ile yedi
kapı dolaştıktan sonra tekrar ilk kişiye geliyor.
Arkadaşlar, sahabinin yaptığının aynısı bugün Türkiye’de mazlumlar arasında
cereyan etti, ediyor’ dediler.
Zalimler müesseleri gasp edip kapattılar. Onbinlerce ev müesseye döndü. Bin
iken yüz bin oldu. Hem de daha çok üretken.
Çünkü samimiyet zirvede.
Ne bina gururu, ne sayı ile övünme.
Onlar tebliğ vasileri olan medya içinde, Kur’an ayetleri ve Hadisi Şerifler
ve açıklamaları olan yayınları durdurdular.
Hz.Münim olan Allah, ihlasla söylendiği için bir söz, telefondaki bir
cümleyi, dünyada gönüllere daha çok tesir ettiriyor, daha efdal olan ruhanilere
dinlettiriyor.
Onlar binlerce yalan uydurup Hizmet erlerini şeytanlaştırmak istediler,
fakat yalan söyleyenler şeytanlaştı.
Dünyada da itibarları kalmadı. Cenab-ı Hak, bu yapılan iftiralar ile
Hizmeti dünyaya tanıttı.
Emevilerin bazı zalim idarecileri Ehli Bey’te kırk yıla yakın binlerce
camide imamları kullanarak Cuma günü hutbelerde lanet okuttular.
Bu zalimlerden sadece Yezid bilinir. Lanet okuyan bir tane imamın adını
ilahiyatçılar bile bilmez.
O gün için idarecilerin işlediği zulme ve günaha karşı dik duran İmam
Azam’ın prensiplerini bugün Müslümanların yaklaşık yüzde atmışı tatbik ediyor.
Onlar bilerek veya başkalarına alet olarak Allah’ın nurunu söndürmek
istediler. Hâlbuki nur sönmez.
Çünkü Allah’tan gelir. Bir yerde olmazsa başka yerde parlar.
Onlar zulüm ve korku ve gasp ile dünyayı küstürdüler. Bu da manevi bir
lutüf oldu.
Eskiden, Hizmet erleri içinde dunyaya tamamen sırt çevirmiş insan sayısı
çok azdı.
Bu az sayıdaki zahidler, yüz yetmiş ülkeye hizmeti götürmede manevi birer
tohum oldular.
Şimdi ise yüz binler dünyaya sırt çevirmek zorunda kaldı.
Dünyayı kalbinden çıkaran, imanı her hücresinde hisseder.
Bunlar, bugün ve gelecekte Allah’ın inayeti ile hayal edilemeyecek kadar
gönülleri fethedecektir.
Zalimler ise planlarının ters yüz
olduğunu görünce ahu vah edip “Keşke bunlara zulmetmeseydik” diyecekler.
Üstad’a kendi tabiri ile zındıka komitesi 36 yıl boyunca ona yapmadikları
zulüm bırakmadılar.
Bugün onun eserleri Kur’an ve Hadisi Şerifler’den sonra dünyada en çok
okunan kitaplar haline geldi.
Avustralya’da bir taraftan lağım akıtan Türkiye’nin tv kanalları, diğer
taraftan dinini dünyaya satanlar, çok çalıştılar fakat Allah hepsinin
planlarını boşa çıkardı.
Geçen bir müdür arkadaşımız “Son 3 yılda öğrenci sayımız yüzde elli beş
arttı.
Okullara çok büyük teveccüh var” dedi.
Evet nur ile mücadele eden dünyada nara düşer, ruhunda cehenemi bir hayat
yaşar.
Ahiretlerini de Alim olan Allah bilir.
Allah’ın kelamı ile başladık ve onunla bitirelim. “… Allah, tuzakların
hayırlı olanını kuran ve tamamen hayra dayalı Kendi iradesini hakim kılandır.”
(Enfal 30).
yucelsalih@yahoo.com