Hizmet Hareketi’nin medya yapılması iddiasıyla büyük çoğunluğu gazeteci 26 kişinin yargılandığı davada karar çıktı.Dün ve bugün süren son duruşmalar sonunda mahkeme kararları açıkladı. 26 gazeteciden 25’ine ceza verildi.
Gazeteciler haber ve tweet’lerinden dolayı toplamda 160 yıl hapis cezası aldı. Mahkeme cezaevinde bulunan gazetecileri tahliye etmedi. Tek beraat eden gazeteci ise Muhterem Tanık oldu. Daha önce tahliye eden Ali Akkuş ise tekrar tutuklandı.
Davada Atilla Taş için önce 5 yıl ceza verildi. Sonra indirime gidilerek 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına çarptırıldı. Atilla Taş için tutuklanma talebi reddedildi. Taş’a suçlama ise ‘bilerek ve isteyerek yardım’ olarak gösterildi. Murat Aksoy “üye olmamakla birlikte örgüte yardım” suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırıldı. Aksoy tutuklanmadı.
12 gazeteciye örgüt üyeliğinden 7 yıl 6 ay hapis cezası
Gazeteciler Ahmet Memiş, Ali Akkuş, Ünal Tanık, Seyid Kılıç, Muhammed Sait Kuloğlu, Mustafa Erkan Acar, Oğuz Usluer, Ufuk Şanlı, Mutlu Çölgeçen, Yetkin Yıldız, Cuma Ulus ve Davut Aydın hakkında “örgüt üyeliğinden” 7 yıl 6 ay hapis cezası verildi.Mahkeme 11 gazeteci için ise “örgüt üyeliği” suçundan 6 yıl 3 ay hapis cezası verdi.6 yıl 3 ay hapis cezası alan gazeteciler ise Abdullah Kılıç, Cihan Acar, Bünyamin Köseli, Cemal Azmi Kalyoncu Halil İbrahim Balta, Bayram Kaya, Habip Güler, Hanım Büşra Erdal, Yakup Çetin, Hüseyin Aydın, Gökçe Fırat Çulhaoğlu.
Ali Akkuş tutuklandı, tahliye kararı çıkmadı
Mahkeme daha önce tahliye edilen gazeteci Ali Akkuş’un tutuklanmasına karar verdi. Tutuklu sanıklardan tahliyesine karar verilen olmadı. Davada hakkında beraat kararı verilen tek sanık Muhterem Tanık oldu
***
İşte gazetecilerin son sözleri;Abdullah Kılıç: Adnan Menderes “bir milletin sığınabileceği en adil liman hakimlerin pak vicdanıdır” demişti.Ahmet Memiş: Ailem gerçekten mağdur. Beraatimi talep ediyorum.
Ali Akkuş: F… örgüt kriterlerinin hiçbiri bende mevcut değildir. Aklanmak istiyorum.
Atilla Taş: Şöhret maddiyattan çok bela ve kötü şans getirdi. Ben suçsuzum, beraatimi istiyorum.
Bayram Kaya: Sadece muhabirlik yaptım, algı varsa algının sorumlusu ben değilim. Dönemin yöneticilerine tanınan haktan ben de yararlanmak istiyorum.
Muhammed Sait Kuloğlu: Ben bugün eşim için belki hediye olurum, o da evlilik yüzüğümü geri takar.
Bünyamin Köseli: Vereceğiniz karara razıyım.
Cemal Azmi Kalyoncu: Terör örgütü üyesi değilim, suçsuzum. Tahliyemi talep ediyorum.
Cihan Acar: Kendi hatalarım ve hayallerimle yaşadım. Tek istediğim özgürlük.
Cuma Ulus: Sadece gazeteciyim. Yargılanmaktan hiçbir zaman kaçmadım. Beraatimi istiyorum.
Gökçe Fırat Çulhaoğlu: Hayatta korunması gereken en önemli şey masumiyettir. Bugün benim doğum günüm. Bir bebek masumiyetiyle çıkmak istiyorum.
Habip Güler: Masumiyetimi her yönden ispatladım. 20 aydır yavrularıma hasretim. Beraatimi ve tahliyemi talep ediyorum.
Halil İbrahim Balta: Hapiste değilim, ölsem de evde öleceğim. Beraatimi talep ediyorum.
Hanım Büşra Erdal: Ben hep gazetecilik yaptım. Düşüncelerimi hukuki çerçevede ifade ettim. Bir bedel ödedim. Umarım aileme ve sevdiklerime kavuşurum.
Hüseyin Aydın: Şimdi vereceğiniz karar hapishanede kalan insanlar için ölüm demek. Eşim çok acı çekiyor. Bu çukurdan beni kurtarın.
Ünal Tanık’ın eşi Muhterem Tanık: Kendim ve eşim adına beraat istiyorum.
Murat Aksoy: Ben gazeteciyim. Muhalif ve eleştirel olabilirim. Suçsuzum. Beraatimi ve üzerimizdeki lekenin çıkarılmasını istiyorum.
Mustafa Erkan Acar: Beraatimi istiyorum. Çalıştığım tüm kurumlarda işimi yasalara uygun bir şekilde yapmaya çalıştım.
Mutlu Çölgeçen: 23 yıllık gazeteciyim. Önce hep iş dedim, bundan dolayı eşimden özür dilemek istiyorum. Artık yoğurdu bırakın üflemeyi, dondurarak yiyoruz.
Oğuz Usluer: 20 yıllık gazeteciyim. Darbeci olmadığım gibi darbe karşıtı belgeseller yayınladım. Tüm gazetecilerin serbest kalmasını talep ediyorum.
Seyid Kılıç: Hayatta kusurlarım oldu. Ailemin çok vaktini çaldım. Ama terör örgütü üyeliği suçlamasını kabul edemem. Ülkem için adaletin tecellisini talep ediyorum.
Ufuk Şanlı: 37 yaşımda işsiz, 38 yaşımda terörist oldum. Zor bir süreç ama bir gün olsun adaletten kaçmadım. Kendimle ilgili tüm gerçeklerle yüzleşmekten vazgeçmedim.
Ünal Tanık: Bütün hayatım bütün şeffaflığıyla önünüzde. Ben gazetecilik yaptım
Yakup Çetin: Son 20 ayda beni en çok üzen şeyleden biri bana bir sayı muamelesi yapılması oldu. Benim bir insan olduğumu görmenizi istiyorum.
Yetkin Yıldız: Eşime evlenme teklif ederken ona bir söz vermiştim: Onu yalnız bırakmayacaktım. 20 aydır onu yalnız bıraktım. Ben sadece gazetecilik yaptım.
***
Gazeteciler için suç olarak haberleri ve sosyal medya paylaşımları gösterilmişti. Duruşmanın 22 Şubat’ta gerçekleşen oturumunda tutuklu gazetecilerden Abdullah Kılıç, Ahmet Memiş, Bayram Kaya ve Muhammed Sait Kuloğlu ile tutuksuz yargılanan Atilla Taş, Ali Akkuş ve Bünyamin Köseli’nin savunmaları dinlenmişti. Tutuksuz yargılanan Davut Aydın ise sağlık sorunları nedeniyle savunmasını avukatı aracılığıyla yaptı.
23 Şubat’ta da tutuklu yargılanan gazeteciler Cemal Azmi Kalyoncu, Gökçe Fırat Çulhaoğlu ve Habib Güler ile tutuksuz yargılanan Cihan Acar ve Halil İbrahim Balta’nın savunmaları alındı. Tutuklu Cuma Ulus, avukatlarının dosyasındaki delillere ilişkin usûle dair bir itirazı nedeniyle savunma yapmadı.
Dün ise Hanım Büşra Erdal, Hüseyin Aydın, Muhterem Tanık, Murat Aksoy, Mustafa Erkan Acar, Mutlu Çölgeçen, Oğuz Usluer, Seyid Kılıç savunma yapmıştı. Bugün ise Ufuk Şanlı, Ünal Tanık, Yakup Çetin ve Yetkin Yıldız savunmalarını tamamladı.
Sabah başlayan karar duruşmasının son oturumlarında gazetecilerin ve avukatlarının savunmalarına devam edilmişti. Son savunmalarını yapan gazeteciler adelet talep etti.
UFUK ŞANLI: 22 SENE ÖNCE MEZUN OLDUĞUM OKULDA EĞİTİM GÖRMEM SUÇ DELİLİ!
Gazeteci Ufuk Şanlı, sabah oturumundaki son savunmasında şunları söyledi: “İddianame 22 sene önce mezun olduğum okulda eğitim görmemi delil olarak sunmuştur. Aksiyon’da 8 yıl çalıştım. Ahmet Davutoğlu ve Nihal Bengisu Karaca da yazıyordu. Ankara ofisi AKP milletvekillerinin uğrak yeriydi. Algı operasyonu yaptığım iddia edilen Aksiyon dergisi tarafından tazminatsız işten çıkarılarak mağdur edildim. O dönem ekonomi bakanı olan Ali Babacan’ın elinden yılın ekonomi gazetecisi ödülünü aldım. ByLock tespit raporunda bahsi geçen programı indirdiğim ancak hiçbir iletişim kurmadığım belirtilmiştir. Emniyetin raporunda 8 bağlantı var deniyor. BTK’nın raporunda ise 1258 kez bağlandığım iddia edilmiş. Geriye kalan 1250 bağlantı nedir? Son emniyet raporunda ise bağlanmadığım bir programla iletişim kurarak bilişim tarihinde bir ilke imza attığım ifade edilmiş. Bağımsız bilirkişiye yaptırdığım rapora göre sadece 90 bağlantı uyumlu. 73 tanesi 1-3 saniye arası, 17 kayıt ise aynı saniyede girişlerdir.”
ÜNAL TANIK: BUGÜN SUÇ OLMAYAN YARIN SUÇ SAYILIRSA DEVLET VATANDAŞINA TUZAK KURMUŞ OLUR
Ufuk Şanlı’nın avukatı bir başka duruşmada olduğu için daha sonra tutuklu yargılanan Rota Haber Genel Yayın Yönetmeni Ünal Tanık’ın ifadesine geçildi. Tanık son savunmasında şunları anlattı: “Şüpheli olarak gösterilen fotoğraflarda AKP sözcüsü Yasin Aktay var. Davet edildiğim bir toplantıda neden davet eden suçlu değil? Bilirkişi sosyal medyada Taha Ün ile bir yazışmamı delil olarak almış. Bilgi yanlışlığını kontrol ettiğim bir yazışma. Bu sanki bir ast-üst ilişkisi olarak ele alınmış. Taha Ün’ün nikahı Cumhurbaşkanı tarafından kıyılmıştı. Eşi de Emine Erdoğan ile çalışıyordu. Rotahaber’de Fuat Avni’yi haberleştirmemizin iki nedeni vardı: Haberlerde çok tartışılıyordu ve siteye çok tıklama getiriyordu. Fuat Avni tarafından DM ile yapılan yazma teklifini, sitenin popülerliğini artıracağı düşüncesiyle kabul ettim. 6-7 yazı sonra yolları ayırdık. Haber 7’de Ersoy Dede, Hüseyin Yayman, Cem Küçük gibi isimlerin yazı yazmalarını ilk ben teşvik ettim. Rotahaber’de ilk kez yazanlar arasında Halime Kökçe, Meryem Gayberi, Yaşar Taşkın Koç, gibi isimler vardı. Bugün hepsi başka mecralarda bulunan bu isimlerle aramda örgütsel bağ kurulmuyor, kavgalı ayrılan Ahmet Memiş ile kuruluyor. Hukuk devletinin öngörülebilir olması gerekir. Bir dönem bazı haberlere yasaklama kararları gelirdi. Biz de uygulardık. Fuat Avni hakkında haber yapmak suçtu ise neden mahkeme yasak koymadı? Bugün suç olmayan yarın suç sayılırsa, devlet vatandaşlarına tuzak kuruyor gibi algılanmaz mı? Ben gazetecilikten başka bir şey yapmadım. Geçmişte bu yapıya yardım ettikten sonra “Allahım ben ne yaptım” diyenlerin hukuktan yararlandığı gibi ben de yararlanmak istiyorum.”
Tanıktan sonra avukatı Yusuf Taş söz aldı ve “Ünal Tanık AKP-cemaat kavgasında zor olanı seçip mesleğini yapmaya karar vermiştir. Hukukun ölçülebilirlik ve bilinebilirlik ilkelerinin tekrar yürürlüğe girmesi için Ünal Tanık’ın tahliyesine ve beraatine karar verilmesini talep ediyoruz.” dedi.
‘DAVUTOĞLU VE FEHMİ KORU DA AKSİYON ÇALIŞANIYDI’
Avukat Taş’tan sonra, Ufuk Şanlı’nın avukatı Barış Topuk söz aldı. Şanlı’nın çalıştığı Aksiyon Dergisiyle ilgili bilgi veren Topuk, “Müvekkilim 17 yıl sonra örgüt faaliyetinden yargılanacağını bilseydi 1999’da Aksiyon dergisinde çalışmazdı. O dönemde Aksiyon’da yazanlar arasında Ahmet Davutoğlu, Fehmi Koru, Ayşe Böhürler gibi pek çok tanınan isim yer alıyor. Av. Topuk: Mahkemeye getirilen ByLock kayıtları yasa ve yönetmeliğe aykırıdır. Tek başına HTS kayıtları üzerinden ByLock tespit edilememektedir. Uzman mütalaasını hazırlayan bilirkişilerin dinlenilmesi talebimiz var. Her türlü şüpheden uzak olmadan Ufuk Şanlı’nın mahkum edilmesi mümkün değildir.” diye konuştu.
YAKUP ÇETİN: ZAMAN’A KAYYIM ATANDIĞINDA ATTIĞIM 6 TWİT TEK SUÇLAMA
Daha sonra duruşmaya 14:15’e kadar ara verildi. Öğle arasının ardından son savunmalara devam edildi. İzleyiciler salona alındıktan sonra duruşmaya tutuklu yargılanan sanıklardan Zaman eski Muhabiri Yakup Çetin’in savunmasıyla devam edildi.Zaman’da sadece muhabirlik ve gazetecilik yaptığını aktaran Yakup Çetin, şunları söyledi: “Zaman’da muhabir olarak 5 yıl çalıştım. Ben devletin gözetimi ve denetimi altında bir kurumda çalıştığımı sanıyordum. İddianamede Zaman’a kayyum atandığı gün attığım 6 tweet var. O zaman işsiz kalacağımı düşünmüştüm. Şimdi bakınca önemsiz geliyor. Cezaevine girmeden konuşmadığım insanlar var. Bünyamin Köseli ile 1 kez, Cihan Acar ile telefonda 2 kez konuşmuşum. Bu nasıl bir örgütsel faaliyet olabilir? Sosyal medyayı örgüt stratejisi yönünde değil, aksi yönde kullanmışım. 20 aydır benimle ilgisi olmayan olayların bedelini ödemekten tükendim. Başkası için örgüt üyeliği oluşturmayan bir ölçünün benim için de oluşturmaması gerektiği kanaatindeyim. Zaman’da çalışmam bir ön yargıdır. Ama hukuken bir karşılığı var mıdır? Hayır. Bir gazetede çalışmak sonucunda başıma gelen bu olay nedeniyle artık hayattan tek beklentim küçük bir şehirde ailemle birlikte yaşamak.”
Çetin’in avukatı Şeyhmus Tekik de konuşmasında “Konumu itibariyle Yakup Çetin’in algı yaratacak bir pozisyonu yok. Zaman gazetesinin tüm algı yönetimi adeta Yakup Çetin’e yıkıldı. Oysa en alt seviyede çalışan bir muhabirdi.” değerlendirmesinde bulundu.
‘DEVLETİN GÖZETİMİNDEKİ KURUMLARDA ÇALIŞMAK NASIL SUÇ OLUR?’
Tutuklu sanıklardan Yetkin Yıldız savunması için söz aldı. Yıldız, “Fuat Avni’nin iddialarını Taha Akyol, Ahmet Hakan gibi yazarlar köşelerine taşıdı.” diyerek savunmasını sürdürdü. Yıldız, “O insanlar niye burada değil diye sormuyorum. Ben niye algı yaratma iddiasıyla burada yargılanıyorum, onu sorguluyorum. Devletin izniyle, devletin kanunlarıyla hizmet veren bir şirkette çalışmak nasıl örgüt suçu olur?” diye sordu.
Daha sonra Yıldız’ın avukatı Atıl Uğur söz istedi. Avukat Uğur, “Eğer örgüte adanmışlık olsaydı savcılık makamı deliller bulurdu. Aktif Haber sitesi için “örgüte aidiyeti tartışılmaz olan” deniyor. Mahkeme kararı vardı da biz mi bilmiyorduk? Müvekkillim ana akım medya kurumlarına yaptığı başvurularda işe alınsaydı bugün burada olmayacaktı. YetkinYıldız gibi özgürce kendi ülkelerinde çalışmak isteyen insanların umudunun kırılmaması için adalete uygun bir kararın çıkacağına inanıyoruz.” diye konuştu.