CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, AB Komisyonu’nun Türkiye raporuna ilişkin “AB müzakere sürecinin başladığından bu yana en sert rapor. Bu rapor, bu hükümetle bir şey olmayacağına ilişkin rapordur” dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Öztürk Yılmaz, Avrupa Birliği Komisyonu’nun yayımladığı ve şu ana kadar Türkiye hakkında hazırlanan eleştiri düzeyi en yüksek olduğu belirtilen Avrupa Komisyonu İlerleme Raporunu ilişkin, ” AB müzakere sürecinin başladığından bu yana en sert rapor. Bu rapor, bu hükümetle bir şey olmayacağına ilişkin rapordur” değerlendirmesinde bulundu.
Öztürk, AB sürecinin yeniden canlandırılmasının, OHAL’in bir an önce kaldırılması, demokrasiye dönüş, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığın sağlanması, medyaya uygulanan baskıların azaltılması, ortadan kaldırılması, sansürcülüğe son verilmesiyle mümkün olabileceğini söyledi.TBMM’de gazetecilere yaptığı açıklamada Yılmaz, göç ve irtica konusu bir kenara bırakılırsa hemen hemen bütün konularda Türkiye’ye eleştiriler yöneltildiğini kaydetti.Yılmaz, Türkiye’nin büyük adımlarla AB sürecinden, AB perspektifinden uzaklaştığının belirtildiğini, özellikle temel haklar, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı, basın hürriyeti, basına uygulanan sansürün eleştirildiğini kaydetti.
YARGI BAĞIMSIZLIĞI GENİŞ YER BULDU
Türkiye’de CHP olarak eleştirdikleri pek çok konunun, AB tarafından da eleştirildiğini, özellikle yargı bağımsızlığının çok geniş yer bulduğunu ifade eden Yılmaz, yargının bağımsızlığının zayıflatıldığı, OHAL’in devam etmesi halinde, OHAL uygulamalarının Türkiye’yi daha fazla demokrasi ve hukuk devletinden uzaklaştırdığına vurgu yapıldığını aktardı.Rapordaki en çarpıcı hususun “demokrasi” gündemli olduğunu belirten CHP’li Yılmaz; “Türkiye’de demokrasinin kurumsal, fonksiyonel işleyişinin ciddi darbe yediğine ilişkin tespitlerdir. Hukukun üstünlüğünün ortadan kaldırıldığına ilişkin tespitlerdir. Yargı bağımsızlığı, adil yargılama ilkesinin yerle yeksan edildiğine ilişkin bizim belirttiğimiz endişelerimizin burada da bir kere daha belirtilmiş olmasıdır” ifadelerini kullandı.
‘AB BİR TEK MÜLTECİLERE HARCANAN PARAYA ALKIŞ TUTUYOR’
Hükümetin, bir karar vermek zorunda olduğunu, AB süreci gereksizse çıkıp, “Bu süreç gereksizdir, biz bu süreci istemiyoruz” demesinin daha etik olduğuna işaret eden Yılmaz, sanki varmış gibi davranıp, olması için hiçbir şey yapmamanın etik olmadığını bildirdi.Yılmaz, sözlerini şöyle tamamladı: “Bu konuda da bizim tutumumuz bellidir. Mülteci konusu, Türkiye’nin üzerine yük olarak yüklenmiştir. Türkiye’nin normal vatandaşların parası, vergileri bu mültecilere harcanmakta, AB bir tek buna alkış tutmakta. Bunun dışındaki her konu hemen hemen eleştiri haline getirilmiş. Hükümete çağrımız şudur, bu sürecin canlandırılması ancak OHAL’in bir an önce kaldırılması, demokrasiye dönüş, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığın sağlanması, medyaya uygulanan baskıların azaltılması, ortadan kaldırılması, sansürcülüğe son verilmesiyle mümkün olabilir. Bunun dışında biz AB sürecini canlandırmak istiyoruz demekle olmaz. Bu rapor, bu hükümetle bir şey olmayacağına ilişkin rapordur. Raporun özü budur.”birgun