Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu partisinin seçim beyannamesini açıkladı.Partisinin seçim beyannamesini açıklayan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, Kürt meselesinden, asgari ücrete, akaryakıt zamanlarından, ekonomiye kadar pek çok seçim vaatlerini sıraladı.
Asgari ücretin açlık sınırına göre değil, yoksulluk sınırına göre düzenleneceğini belirten Karamollaoğlu ekonomi ve adalet mekanizmasını sil baştan yapılandıracaklarını açıkladı. Kürt meselesinin çözümsüzlüğünün ihmallerden kaynaklandığını vurgulan Karamollaoğlu, “Kürtler ve Türkler aynı dinin mensubu, ortak bir tarihin çocukları, aynı kültürün renkleri ve aynı vatanın evlatlarıdır. Türkler ve Kürtler, bir vücudun azaları gibidir. Aslında Türk’ün Kürt diye, Kürdün de Türk diye bir meselesi, problemi yoktur” dedi. Saadet Partisi’nin cumhurbaşkanı adayı ve Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu’nun konuşmasından bazı başlıklar şöyle: Tüm vatandaşlarımıza eşit mesafede duracağız. Mahallelere, belediyelere, üniversitelere bölgelere hizmet götürürken kesinlikle ayrımcılık yapmayacağız. Hiç kimseyi siyasi görüşünden dolayı hizmetten mahrum bırakmayacak ve hiç kimseye ikinci sınıf vatandaş muamelesi yapmayacağız. Sözün kısası kutuplaşmaya kesinlikle fırsat vermeyeceğiz. Bugün ne yazık ki en önemli problemimiz kutuplaşmadır. Farklı düşüncedeki insanlar, çocuklarının birbiriyle oyun oynamasını bile istemiyorlar. Biz kesinlikle bunu ortadan kaldıracağız. Saadet iktidarında her türlü kutuplaşmayı ortadan kaldıracağımız gibi, kucaklaşmayacağımız kimse kalmayacak.
DEVLET ZULÜMLE AYAKTA DURMAZ
Devlet küfürle ayakta durur ama zulümle ayakta duramaz. Devletin bekası da milletin bekası da adalet ile tesis edilebilir ancak. İdare ve iradede temel ölçümüz her zaman hukukun üstünlüğü olacaktır. Tüm iş ve icraatlarımız hukuk norm ve ilkeleri çerçevesinde gerçekleştirilecektir. Hukuk istisna gözetilmeksizin devletin bütün organları üzerinde egemen kılınacaktır.Talimatla harekete geçen ve karar veren bir yargı mekanizması ülkeyi felakete götüren yanlışların en büyüğüdür. Tarafsızlığı noktasında yeterli olmayan HSK 16 nisan referandumu ile birlikte tarafsızlığını ve bağımsızlığını ne yazık ki bütünüyle yitirmiştir. Yargının siyasallaşmasıyla birlikte hakim ve savcıların kararlarında tarafsızlıktan ve bağımsızlıktan uzaklaşması kamu vicdanını yaralamakta, devlet ve milleti zaman zaman karşı karşıya getirmektedir. Saadet iktidarında herkes ‘Ankara’da hakimler var’ diyecektir. Siyasetten talim bekleyen hakimler dönemi kesinlikle son bulacaktır.
ADALET MEKANİZMASI SİL BAŞTAN
Adalet mekanizmasında elbette yapılması icap eden başka hususlar da vardır. İddia ve savunma işlevini yerine getiren savcılar ve avukatların konumları denk hale getirilecektir. Böylece savunma hakkı güçlendirilecek ve adalet mekanizmasına daha fazla işlevlik kazandırılacaktır. Avukatların delillere ulaşmasının ve delil toplamasının önündeki engeller tümüyle kaldırılacaktır. Yargıya ayrılan bütçe payı artırılıp kadro sorunları mutlaka çözülecektir. Hakim ve savcıların meslek içi eğitimlerine önem verilecektir.