Almanya’dan satın alınan casus programla dinlenen ve izlenenler arasında CHP yöneticileri de var. Dinlenenler arasında bulunan Sezgin Tanrıkulu skandalı anlattı.
Adalet Yürüyüşü sırasında CHP’lilerin telefonlarının dinlendiği iddialarına ilişkin tartışmalar devam ediyor. Almanya hükümetinin onayı ile ancak resmi kurumlara satılabilen casus programla CHP’lilerin dinlendiği, cep telefonları aracılığıyla takip edilerek gittikleri yerlerin tespit edildiği iddia ediliyor. CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, konuyu partisinin grup toplantısında dile getirdi. Kılıçdaroğlu, Almanya’ya seslenerek konuyla ilgili kamuoyuna açıklama yapmak zorunda olduklarını söyledi. CHP’de konuyu takip eden Diyarbakır milletvekili Av. Sezgin Tanrıkulu, Artı Gerçek’in sorularını yanıtladı.
DİNLENEN CHP’LİLERİN LİSTESİ BİZDE MEVCUT
Tanrıkulu, kendilerine verilen bilgiye göre söz konusu casus program aracılığı ile en az 8 bin kişi dinlendiğini ve izlendiğini belirtti. Dinlenen kişilerden CHP’li olanların listelerinin kendilerinde mevcut olduğunu belirten Tanrıkulu, “Listedekilerin tamamının kimlerden oluştuğunu bilmiyoruz. Bizde CHP yönetimi ile ilgili olanların listesi var. Dinlenenlerden biri benim. Ayrıca kendimle ilgili kısımlar da var” dedi. Adı listede olanların onayı olmadan isim vermesinin doğru olmadığını belirten Tanrıkulu, söz konusu casus programın ağına takılanların sadece dinlenmediğini, aynı zamanda izlendiğini de belirtti. Tanrıkulu, “Bunları sadece dinlenen kişiler olarak değerlendirmek gerekmiyor. Casus programla takibe alınanlar hem izlenen hem de dinlenen kişilerdir” diye konuştu.
ALMANYA’NIN ONAYI OLMADAN SATILAMAZ
Genel Başkanlarının Almanya’dan konuyla ilgili açıklama istediğini hatırlatan CHP’li vekil, sözlerini şöyle sürdürdü: “Durumu Almanya hükümetinin açıklaması lazım. Almanya hükümetinin onayı olmadan bu casus programının üçüncü taraflara, başka bir ülkedeki kuruma satılması mümkün değil. Zaten bu program şahıslara satılabilen bir program değil.”
TÜRKİYE’DEKİ BİR KURUMA SATILDIĞI KANISINDAYIZ
Tanrıkulu söz konusu casus programın Türkiye’deki bir kuruma satıldığı inancında. Şüphelerini ise şu sözlerle dile getiriyor:“Bu program mutlaka Türkiye’de resmi bir kuruma satılmıştır. Varsayalım ki bu Avusturya’dan bir kuruma satıldı. Onların CHP’yi dinleyecek halleri yok herhalde. CHP’yi başkaları dinleyip ne yapsın? Sonuçta dinleyecek olan Türkiye’deki kurumlardır. Burada Adalet Yürüyüşü sırasında bizi dinleyenler AK Parti’ye bağlı kurumlardır. MİT falandır.”
SUÇ DUYURUSUNDA BULUNACAĞIZ
Olayın aydınlanması için suç duyurusunda bulunacaklarını belirten Tanrıkulu, Almanya’dan bir açıklama gelmemesi durumunda Alman adli makamları nezdinde de girişimlerinin olacağını söyledi:“Yarın suç duyurusunda bulunacağız. Başvuruyu hazırlıyoruz. Tabi ikinci adım olarak da Alman hükümetinden açıklama bekliyoruz. Eğer bir açıklama olmaz ise bu kez Alman adli makamları nezdinde girişimde bulunacağız. Söz konusu şirket bu programı kime satmış? Alman hükümetinin bu satışa onayı var mı? Bunların yanıtını Alman hükümetinden bekliyoruz. Sonuç itibariyle Almanya’da bağımsız ve tarafsız bir yargı var. Yani hükümet yanıt vermezse bu kez adli olarak işin peşine düşeceğiz.”
CHP Diyarbakır Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, olaydan nasıl haberdar olduklarına ilişkin sorumuzu ise şu sözlerle yanıtladı:“Bize bu konuyla ilgili bilgiler 2 gün önce ambargolu olarak gelmişti. Bu nedenle kullanmadık. Alman basınına yansıması bize bilgi verenlerle bağlantılı tabi. Konu basına yansıdıktan sonra bizden görüş alındı ve geniş biçimde kamuoyuna yansıdı. Biz bu işin peşini bırakmayacağız.” artıgerçek