• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

AHMET ALTAN THE GUARDİAN’A KONUŞTU: YAZI YAZARAK HEM MEKANIN HEM DE ZAMANIN ZORBALIĞINA DİRENİYORUM

Haziran 29, 2018
in Genel Gündem, Gündem, ZULÜM GÜNLÜĞÜ
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Yazdığı yazılardan dolayı müeebbet hapis cezasına çarptırılan gazeteci yazar Ahmet Altan The Guardian’a konuştu.

Röportaj gazeteci Jo Glanville’in ilettiği yazılı soruların, Altan tarafından Silivri Cezaevi’nde yine yazılı olarak cevaplanması suretiyle yapıldı. Glanville 23 Haziran 2018 tarihli The Guardian’da yer alan röportajında Altan’ın cevaplarına da yer verdi.

Altan röportajda, “Yazı yazarken hem zamanın zorbalığını unutuyorum hem de zamanın silemeyeceği bir şey yaptığım duygusunun tatminini hissediyorum. Zaman, yazarı silebilir ama yazıyı silemez. Benim yazdığımı silse bir başkasının yazdığını silemeyecek. Zorbalığa direnen büyük bir gücün parçası olduğumu hissetmek bu küçük hücrede bana güç veriyor.Hapishane ise mekânın zorbalığıdır. Yazı yazmak, mekânın zorbalığını da unutmamı, o mekânın duvarlarını zihnimde yıkmamı sağlıyor. Yazı yazarak, iki zorbalığa karşı da direnebiliyorum.” tespitinde bulunuyor.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Dosya sessizce kapatıldı: Erdoğan, ‘Akbil davası’ndan 26 yıl sonra nasıl beraat etti?

“15 Temmuz Tiyatrosu”: İstinaf bu ifadeye verilen cezayı bozup beraat kararı verdi

AİHM’den Türkiye’ye tarihi ihlali kararları gelmeye devam ediyor

Altan cezaevinde yazdığı son romanında mutlu bir kadını anlattığını ve hayatında ilk defa yazdığı kitabının kendi anadilimden önce başka dillerde yayınlanacağını aktardı.

İşte o röportaj;

Yazma koşullarınızdan bahsedebilir misiniz? Ne zaman ve nerede yazıyorsunuz? İki kişiyle paylaştığınız bir hücrede yazmak zor mu?

Bir metre eninde, bir metre boyunda, beyaz plastikten kare şeklinde bir yemek masamız var. Avluda yürümediğimiz zaman bu masada oturuyoruz. Hayatımızın büyük kısmı bu masanın çevresindeki plastik iskemlelerde geçiyor. Ben yazılarımı bu masada, tükenmez bir kalemle yazıyorum. Yazılarımı kafamda oluşturduktan sonra yazmaya başlıyorum, bazen sekiz dokuz saat yazdığım oluyor. Yemek saatlerinde yazıya ara vermem gerekiyor.

Ben yazı yazarken hücre arkadaşlarım genellikle televizyon seyrediyor. Elbette her yazar sakin ve sessiz bir ortamda yazı yazmak ister. Benim şu sırada böyle bir lüksüm yok. Ama ben yazı yazmaya başladıktan bir süre sonra çevremde olanlarla ilişkim kesiliyor. Sesleri duymuyorum. Hareketleri fark etmiyorum. Yazıya dalıyorum, nerede olduğumu unutuyorum. Tabii, yazı yazmak için en elverişli durum bir hücredeki yemek masasında yazmak değil ama şartlardan şikâyet etmenin de bir anlamı yok.

Cezaevinde yazma edimi sırasında sizin için en önemli olan şey ne? Hapishane, yazdığınız konuları ve dahi yazma şeklinizi etkiledi mi?

Babam, bir yazısında mutluluğu şöyle tarif etmişti: “Mutluluk, zamanı unutmaktır.” Hapishaneyi de bir yazısında şöyle tarif etmişti: “Hapishane insana sürekli zamanı hatırlatır.” Yazı yazarken zamanı unutuyorum. Zamanla birlikte mekânı da unutuyorum.

Zaman, insan iradesini yok sayan, asla durdurulamayan hareketiyle hayatımızdaki en büyük zorbadır. Dev bir silgi gibi sizin varlığınızın çizgilerini her an sildiğini, sizi bir hiçliğe sürüklediğini, bir gün görüntünüzün tümden kaybolacağını bilirsiniz. Hapishanede bu gerçek daha katı biçimde karşınıza çıkar. Bu zorbalığa karşı elimdeki tek silah yazı yazmak.

Yazı yazarken hem zamanın zorbalığını unutuyorum hem de zamanın silemeyeceği bir şey yaptığım duygusunun tatminini hissediyorum. Zaman, yazarı silebilir ama yazıyı silemez. Benim yazdığımı silse bir başkasının yazdığını silemeyecek. Zorbalığa direnen büyük bir gücün parçası olduğumu hissetmek bu küçük hücrede bana güç veriyor.

Hapishane ise mekânın zorbalığıdır. Yazı yazmak, mekânın zorbalığını da unutmamı, o mekânın duvarlarını zihnimde yıkmamı sağlıyor.

Yazı yazarak, iki zorbalığa karşı da direnebiliyorum.

Hapishane, son yazdığım kitabın konusunu belirledi. Sonbaharda yayımlanacak olan kitabım polis nezarethanesinde ve hapishanede yaşadıklarımı, hissettiklerimi anlatıyor.

Yazdıklarınız, belki de Türkiye’de karşılığını bulmazdan bile evvel, uluslararası bir kitleyle buluşuyor. Sizin için sesinizin nerede duyulması daha önemli?

Hayatımda ilk defa yazdığım kitap kendi anadilimden önce başka dillerde yayınlanacak. Bu, benim için çok yeni bir durum.

Bir yazarın yazı macerası, iki kelime arasında bir pandül gibi sallanır. Yazarken “hiç kimseyi” düşünmeden yazarsınız, yazdıktan sonra yazdıklarınızı “herkesin” okumasını istersiniz. Ben de yazdıklarımı herkesin okumasını, sesimi bütün dünyanın duymasını isterim. Tabii, kendi ülkemin de duymasını isterim ama bir süre daha bu mümkün olmayacak gibi gözüküyor.

Düşündüklerini açıkça söylemek Türkiye’de iyiden iyiye tehlikeli bir hâle bürünmüşken ve bağımsız gazetecilik için de alan hayli daralmışken, sizce (gerek cezaevindeki gerekse dışarıdaki) gazeteci ve yazarlar buna en etkili nasıl tepki verebilir?

Nasıl tepki verilmesi gerektiğini söylemeye gerek yok, bunun nasıl olması gerektiğini herkes bilir. Bazıları gerektiği gibi davranır, bazıları davranmaz. Davranmayanlar, bilmediklerinden değil, istemediklerinden davranmazlar.

Yazdığınız romanın konusu ne?

Mutlu bir kadını anlatmak istiyorum. Edebî açıdan mutluluk hiçbir zaman mutsuzluğun heyecanına ve çekiciliğine sahip değildir. Onun için mutlu kahramanlar mutsuz kahramanlara kıyasla yok denecek kadar azdır.

Mutlu bir kadın bu mutluluğu sürdürebilir mi, ne kadar sürdürebilir, mutlu biri çekici ve heyecan verici bir biçimde anlatılabilir mi? Bunların cevabını bulmayı bir denemek istiyorum.

 

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Yazar Saygı Öztürk:İnce’nin 24 Haziran gecesi nerede olduğu ortaya çıktı

SONRAKİ HABER

TBMM direnişin merkezi olacak diyeni Şener: Süleyman Soylu göze girmek için böyle demeçler veriyor

BENZER HABERLER

Ülke basın özgürlüğünde de nal topluyor: Türkiye, 180 ülke arasında 159. sırada
Gündem

Dosya sessizce kapatıldı: Erdoğan, ‘Akbil davası’ndan 26 yıl sonra nasıl beraat etti?

Aralık 13, 2025
“15 Temmuz Tiyatrosu”: İstinaf bu ifadeye verilen cezayı bozup beraat kararı verdi
Gündem

“15 Temmuz Tiyatrosu”: İstinaf bu ifadeye verilen cezayı bozup beraat kararı verdi

Aralık 12, 2025
AİHM konusunda uyaran Avrupa Komisyonu raporu: Hizmet Hareketi terör örgütü değildir
AVRUPA

AİHM’den Türkiye’ye tarihi ihlali kararları gelmeye devam ediyor

Aralık 12, 2025
CHP’den AKP’ye geçen,  Çerçioğlu’nun şirketi 600 milyon TL’lik yatırım aldı
Gündem

CHP’den AKP’ye geçen, Çerçioğlu’nun şirketi 600 milyon TL’lik yatırım aldı

Aralık 12, 2025
Gazeteci Enver Aysever de tutuklandı: Gerekçe halkı kin ve düşmanlığa tahrik
Gündem

Gazeteci Enver Aysever de tutuklandı: Gerekçe halkı kin ve düşmanlığa tahrik

Aralık 12, 2025
Mehmet Akif Ersoy
Gündem

Gazeteci Mehmet Akif Ersoy’a bir suçlama daha: Örgüt kurdu ve yönetti

Aralık 11, 2025
  • All
  • Manşet
Terör saldırısı sonrası Federal Başbakan’dan birlik çağrısı: Bu zor günleri birlik içinde aşacağız
Avustralya

Terör saldırısı sonrası Federal Başbakan’dan birlik çağrısı: Bu zor günleri birlik içinde aşacağız

by adminzaman
Aralık 14, 2025
0

   Sydney’in Bondi Beach bölgesinde meydana gelen saldırının ardından Federal Başbakan Anthony Albanese, Avustralya Federal Polisi (AFP) Emniyet Genel Müdürü...

Sydney’deki terör saldırısına ser tepki gösteren AUF: Şiddetin ülkemiz Avustralya’da yeri yok

Sydney’deki terör saldırısına ser tepki gösteren AUF: Şiddetin ülkemiz Avustralya’da yeri yok

Aralık 14, 2025
Eyalet Başbakanı Minns: Bondi Beach’deki terör saldırısında ölü 12  yaralı sayısı 29

Eyalet Başbakanı Minns: Bondi Beach’deki terör saldırısında ölü 12 yaralı sayısı 29

Aralık 14, 2025
Başbakan Albanese’den Sydney’deki terör saldırısına tepki: Toplumda korku ve nefrete yer yok

Başbakan Albanese’den Sydney’deki terör saldırısına tepki: Toplumda korku ve nefrete yer yok

Aralık 14, 2025
Icardi’den ayrılık sinyali: ‘Birkaç ay daha tadını çıkarın, çok özleyeceksiniz’

Icardi’den ayrılık sinyali: ‘Birkaç ay daha tadını çıkarın, çok özleyeceksiniz’

Aralık 14, 2025
Avustralya’da yeni anket: Parlamento’daki göç yasasına dikkat çekici iki anket

Avustralya’da yeni anket: Parlamento’daki göç yasasına dikkat çekici iki anket

Aralık 14, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM