Temmuz 2018 Çağlayan dergisinin başyazısı: “Nefisle Yüzleşmede HÂLE’de ilk Halka (1)… Bundan önceki sayılarda başyazı, hep NEFİSLE YÜZLEŞME üzerineydi ve verilen misaller hep Peygamberlerle ilgili idi.
Bu sayıda bu yüzleşmenin sahabe efendilerimizin ilk saftaki büyükleri ile ilgili olacağını ifadelerden anlıyoruz. M. Fethullah Gülen Hocaefendi işe Hz. Ebu Bekir Sıddık Efendimizle başlıyor: “Kendiyle yüzleşip içini Allah’a dökerken o veliler serveri Sıddık-ı Ekber ve onu takdir eden de canlar canı Hz. Peygamber (S.A.S.) olmasına rağmen şöyle sızlanıyordu: ‘Allahım, şüphesiz ben kendime çok zulmettim; Günahlarımı Senden başka bağışlayacak yoktur.” A canımın cananı, sen cahiliyenin yaşandığı dönemde bile günahın rüyasını görmedin; şayet bu, akrabü’l-mukarrabînden olmanın iniltileri ise, ‘Allah bizi de o iniltilere bağışlasın!’ der, günahkâr dilime bir kilit vurur, sonra da sessizlik murakabesine dalarım. Dediklerin, arkadan gelenlere mesaj mülâhazasına bağlı bir beyan ise, bu kez de ‘Vay bizim hâlimize!’ der inlerim. (…) İşte o sızlanışlardan birkaç damla: -Az bir tasarrufla Yakaran Gönüllerden:
“Lütfet kuluna ki, zâdı, azığı pek kalîl,
İflas etmiş haliyle gelmiş kapına ey Celîl!..
Günahı büyük mü büyük, yarlığa günahlarımı ne olur,
O bir şahs-ı garip ve bir günahkâr abd-i zelil,
Onda isyan, nisyan ve iç içe yanılma,
Bekliyor Senden ihsan üstüne ihsan ve atâ-i cezîl
(…)
Nice olacak hâlim, yok bende bir hayırlı amel,
Sû-i a’mâlim çoklardan çok, zâd-ı tâatim kalîl
Beni yakacak ateşlere ‘Soğuyuver!’ de ey Rab!..
Tıpkı dediğin gibi dün fî hakkı’l-Halîl…”
“Akılları Durduran RETİNA-I” yazısında Prof. Dr. Ömer Serranur, “Kendisi tek başına açık bir mucize olan gözün kaba anatomisi anlaşılsa bile, ince anatomisi ve görme hadisesinin fizyolojisi çok daha kompleks bir mucizedir” diyor.
Prof. Dr. Atıf Yorulmaz, “YARATILIŞTA Azamî İktisad ve Koruma” yazısında; organlarımızla ilgili derin bilgiler vererek, herşeyin hem yerli yerinde hem de âzamî iktisad prensibi üzere yaratıldığı gözler önüne sermiştir.
Arif Mert “İfade Hürriyetinin Sınırları” yazısında, bu sınırlar anlatlıyor.
Dr. Sakhavat Mammadov, “Modern Enderun Okullarına Olan İhtiyacımız Üstün Yetenekli Çocukların Eğitimi” yazısında, diyor ki: “Bu gaye ile yola çıkan, sulh adacıklarında en nadîde çiçeklere bahçıvanlık yapan fedâkâr ve hasbî öğretmen, belletmen ve idarecilerimizi hürmet ve muhabbetle anıyoruz!”
Biyoğrafi bölümünde “Kireçci Hâfız Ahmed Feyzi Kul” yazısında, Risale-i Nurların mânevî avukatı Ahmed Feyzi Ağabeyimizin ibret dolu hayatından hatıralar naklediliyor.
Orta sayfada Hocaefendi, “Kalbin Zümrüt Tepeleri” üzerine istidrak olarak yazdığı bu sayıdaki “Farklı mertebeleriyle Nefis-3” başlıklı yazısında diyor ki: “Evet, nefis, metapsişik donanımıyla dipdiri kaldığı sürece kalbî ve ruhî hayat mülahazaları da hayal olacak veya unutulup gidecektir. Onun ağzına, ifade edilen disiplinlerle fermuar vurulmadığı ve Kur’an, Sünnet esaslarına göre tezkiyeye tâbî tutulup meâliye (yüceliklere) yönlendirilmediği sürece o, insan mâhiyetinde bir yılan, bir akrep olarak kalmaya devam edecek; sürekli kalbi ısıracak, ruha acılar çektirecek ve insanı ajite edip duracaktır.”
Kemal Suntay, sağlık bölümünde “Orucun Tıbbî Hikmetleri-2” yazısında, çeşitli organlarımız ve sistemlerimiz üzerinde orucun ibret verici hikmetleri üzerinde durmuştur.
Bu sayıda da Hocaefendi’den, “Vuslat-ı Yâr” münacatı ile “Senin Aşkın” naatı bulunmaktadır; Allah aşkı, Peygamber sevgisi arzulayanlara duyurulur.
Araştırma dalında, Selim Gül, “Uhud’daki Sarsıntıya Fethullah Gülen Hocaefendi’nin Analitik Yaklaşımı” yazısında, Uhud olayının derin hikmetleri dile getirilmiş…
Kerem Umar, deneme dalında “Duvarlar Dile Gelse” başlıklı yazısında, hapisten çıkmış bir mazlumun, geri dönüp hapisane duvarlarına bakarken kalın duvarların hatırlattıkları gerçekleri hayal gözüyle süze süze dile getiriyor.
“Yansa da Yüreğim” şiiriyle Yusuf Turan, memleket hasretiyle yanan muhacirlere, mağdurlara ve mazlumlara, tercüman olmaya çalışmış…
Mustafa Yılmaz, “Fâtiha İle Bir Yakarış” başlıklı yazısında, âyet âyet Fâtiha’yı, bir münacaat hâlinde ifade edip bir nevi tefsir etmiş.
Yakup Bekar, “O Benimdir De” şiiriyle, nağmelere, yazılara, çilelere “Benimdir” diyerek sahip çıkmanın önemini anlatıyor…
Didem Fırtına, “Bir Minik Deniz Canlılarının Gövdesindeki Bakteriler Ve Kanser Tedavisi / Yosun Hayvancığı” başlıklı yazısıyla Cenab-ı Hakkın minicik bir canlının vücüdunda yarattığı sembiyotik bakterinin eliyle şifa verişinin, ilim ve araştırma dünyasında keşfetmiş hikayesini anlatmaktadır.
İşte bu ayın Çağalayan’ın yazılarından birer damlacık . İnşaallah damlada deryayı gören gözler, yazıların tamamını m
ütalaa ederek ilim ve irfanlarını geçiştirirler ve bu derginin okunmasına da vesile olurlar…
ütalaa ederek ilim ve irfanlarını geçiştirirler ve bu derginin okunmasına da vesile olurlar…