24 Haziran seçimleri Türkiye için aynı
zamanda bir dönüm noktası oldu. Rejim değişikliği ile beraber parlamenter
sisteme veda edildi.Seçim sonrası uzun süredir cezaevinde hapis yatan yazar ve
siyasetçilerden bazıları için tahliye kararları geldi. Yargılaması devam eden
ve bir kısmının cezevinde olduğu isimler ise milletvekili seçildi.
Aydın Engin, Cumhuriyet’teki
“Bunlara fit olmak, onlara teslim olmaktır” yazısındaAhmet
Şık’tan Enis Berberoğlu’na, Leyla Güven’den Zaman gazetesi yazarlarına birçok
isim hakkındaki son durumları hatırlatarak, “Buna sevinmeli miyiz?” diye
soruyor.
Zaman
Davası’nda İhsan Duran Dağı, Lalezar Sarıibrahimoğlu, Mehmet Özdemir, Nuriye
Ural ve Orhan Kemal Cengiz’in beraat ettiğini, ancak Ahmet Turan Alkan’ın hapis
cezasına çarptırılarak tahliye edildiğini söyleyen Aydın Engin, “Aynı davada
aynı ‘suç’tan hüküm kesilen Mümtazer Türköne ve Mustafa Ünal’ın ise tahliye
edilmemesindeki tezatlığa dikkat çekiyor.
Engin,
örneklemelerine şöyle devam ediyor:
“Ağırlaştırılmış
müebbet hapis cezası verilen Mehmet Altan, Anayasa Mahkemesi’nce dosyası ele
alındığı için tahliye edildi.
Buna sevinmeli
miyiz?
Aynı
“suç”tan yargılanan ve aynı ceza kesilen Ahmet Altan ve Nazlı Ilıcak, dosyaları
Anayasa Mahkemesi’nce ele alınmadığı için Silivri zindanında volta atmaya devam
ediyorlar.
Buna mı
üzülmeliyiz?
Bizim
Cumhuriyet davasında mahkeme hüküm kesti. Turhan Günay, Bülent Yener ve Günseli
Özaltay arkadaşlarımız beraat ettiler.
Buna
sevinmeli miyiz?
Geri kalan
bütün sanıklar en azı 2,5 yıl, en çoğu 8 yıl 3 ay 15 gün hapis cezalarına
çarptırıldılar.
Buna mı
üzülmeliyiz?”
Engin,
yazısının sonunda ülkede demokrasinin hâlâ var olduğunu ve hukuk devletinin
geçerli olduğunu savunan bazı kimselere önce bu soruların cevaplarını vermeleri
gerektiğini söylüyor ve şöyle noktalıyor:
“Bugün
bağışlanmaz bir pişkinlikle bu ülkede demokrasinin var olduğunu, hukuk
devletinin geçerli olduğunu, özgürlüklerin güvence altında olduğunu
söyleyenler, bu soruya cevap vermedikleri sürece birer demokrasi ve hukuk
suçlusudurlar.”