Gazeteci Aytekin Gezici, hakkında delil olmamasına rağmen, mahkemenin sosyal medya paylaşımlarından örgüt üyesi olduğuna kanaat getirmesi ve Gezici aleyhinde bir tanığın ifadelerini dayanak kabul etmesi neticesinde 9 yıl hapis cezasına çaptırıldı.
Aylardır hücrede tek başına tutulan tansiyon hastası Aytekin Gezici’nin kalp hastası eşine ve ağır skolyoz hastası oğluna da cezaevi yetkilileri tarafından psikolojik işkence uygulanmaya devam ediliyor. Sırtında 27 platin bulunan ve babasını ziyaret için cezaevine doktor raporuyla giren oğlunun zorla çıplak aramaya maruz bırakılmasından sonra anne Gezici “Birçok kez intiharı düşündüm ama çocuklarım boynumu büktü” dedi.
DAVANIN TEK TUTUKLU SANIĞI GEZİCİ’YDİ
Kapatılan Zaman gazetesi olmak üzere, 1993 yılından itibaren çeşitli ulusal ve yerel gazeteler ile bazı televizyon programları için muhabirlik yapmış olan gazeteci, yazar ve basın danışmanı Aytekin Gezici, Adana’da 15 Temmuz darbe girişimine yönelik bir soruşturma kapsamında altı diğer gazeteciyle birlikte 23 Temmuz 2016 tarihinde gözaltına alındı. Gezici, iki gün sonra, 25 Temmuz günü çıkarıldığı nöbetçi mahkemece tutuklandı.
Bu soruşturma kapsamında, aralarında yerel gazete ve televizyon sahipleri ile gazetecilerin bulunduğu 11 kişi gözaltına alındı. Bu kişilerden Gezici dahil ikisi tutuklanarak cezaevine gönderilirken, 9 kişi tutuksuz yargılanmak üzere çeşitli adlî kontrol hükümlerine tabi olarak serbest bırakıldı.
Soruşturma sonucunda aralarında Gezici’nin de bulunduğu, toplam 13 kişi hakkında “örgüte üye olmak” suçlamasıyla 15’er yıla kadar hapis istemiyle Adana 11. Ağır Ceza Mahkemesi’nde dava açıldı.
Mahkeme heyeti davanın tek tutuklu sanığı olan Gezici ile tutuksuz yargılanan Yüksel Evsen ve Mustafa Naim Yalçınel’i 9’ar yıl hapis cezasına çarptırdı.
AYTEKİN GEZİCİ AYLARDIR HÜCREDE TUTULUYOR!
Gazeteci Aytekin Gezici, hakkında somut delil olmamasına rağmen, tanık ifadesi delil gösterilerek hapis cezasına çarptırıldı. Tansiyon hastası Aytekin Gezici Şubat ayından beri tek kişilik hücrede tecrit altında tutuluyor.
SELAHATTİN SENİK BU DAVANIN TUNCAY GÜNEY’İDİR
Aytekin Gezici’ye ceza verilmesine tek delil olarak gösterilen “Selahattin Senik” in ifadeleridir. Gezici mahkemede yaptığı savunmasında Selahattin Senik’in şahsi husumetlerinden dolayı kendisine iftira attığını ve Senik’in bu davanın ‘Tuncay Güney’i olduğunu söyledi.
Gezici mahkemedeki savunmasında şu ifadeleri kullandı:
Selahattin Sekin bu davanın Tuncay Güneyi’dir. Selahattin Sekin bir dönem Seyhan adıyla düğünlerde türkü söylerken sonrasında 1990’lı yıllarda Zaman Gazetesi’nde bölge sorumlusu olmuştur. Bir ara televizyon piyasasında çeşitli kanallarda görev yapmıştır. Selahattin Sekin mesleki hasımlıklarıyla 15 Temmuz kalkışmasını fırsat bilerek bir hesaplaşmaya girmiştir. Çukurova TV’de çalıştı, ayrıldıktan sonra Durak aleyhine yazılar yazdı, Akdeniz TV’de çalıştı, ayrıldıktan sonra aleyhte beyanlarda bulundu, Selahattin Sekin benim resmime şapka fotomontajı ekleyerek aleyhime yazılar yazdı, Selahattin Sekin Ekspres ile irtibatı kesilince Hakan Bülent Yardımcı ile de hasım olmuştur, Koza TV’de işe girdi televizyonun patronu ile şifalı bitkiler satmak için kolaylık sağlayacağını söyledi ancak bunu yapmayınca kovulmak istendi. Selahattin Sekin’in benimle ilgili söylediği “Örgüt üyeliği şüphe götürmez bir gerçektir” ibaresi dahi kendisini polis, hakim ya da savcı gibi görmesine delildir. Selahattin Sekin benim kendimi uzun süre ve başarıyla gizlediğimi iddia etmiştir ancak ben hayatım boyunca gizlenecek bir iş yapmadım, ben yapıp ettiklerimi biraz da gereksiz bir abartıyla sosyal medya hesaplarımdan an be an paylaştım. Benim için Yüksel Evsen ile irtibatlıdır demiş. 12 yıl boyunca basın danışmanlığı yaptım, yazdığım kitaplar çok satan kitaplar listesindedir. Sadece Yüksel Evsen ile değil Selahattin Sekin ile de irtibatlıydım. Bunlar gibi çok kişi ile irtibatlıyım. Benim Fethullah Gülen’i öven bir paylaşımım yoktur, ben kesinlikle cumhurbaşkanına sosyal medya hesabımdan firavun demedim, hatta başka birisine de bu sözü sarf etmedim. Sekin’in beyanları yalan ve iftiradan ibarettir. Burç Okulları’na ziyaretimiz haber amaçlıdır. O dönemde bu okul hakkında ne soruşturma vardı ne de kayyım atanmıştı. Çukurova Gazeteciler Derneği ile birlikte sonrasında da meslek dayanışması ile birlikte katıldım.
Gezici’nin bu savunmasını dikkate almayan mahkeme heyeti Selahattin Sekin’in ifadelerini delil kabul ederek Gezici’yi 9 yıl hapis cezasına çarptırdı.
SKOLYOZ HASTASI OĞLUNA CEZAEVİ ZİYARETİNDE ÇIPLAK ARAMA YAPILDI!
Aytekin Gezici’nin ailesine karşı da psikolojik baskılar da devam ediyor. Cezaevi ziyaretlerinde Gezici’nin ailesine, görevliler tarafından kötü muamelelerde bulunuluyor.
Aytekin Gezici’nin eşi, Gri Hat’a yaptığı açıklamada, oğluna uygulanan zorla çıplak arama yapıldığını şöyle anlattı:
Büyük oğlumuzun sırtında 27 tane platin var. Doktor raporuyla giriyor görüşe. Çocuk görüşe girdi babasını görecek normal şartlarda mutlu olur. Ama o gün görüşte çok durgundu. Babası da sordu neyin var diye oruçtan yol uzun ondan dedi, Ben de öyle sandım. Ama daha sonra öğrendim. Çocuğu içeri götürüp sırtına bakıyorlardı normalde ama 19 Mayıs açık görüşünde çıplak arama yapmışlar. Çok onur kırıcı utanç verici bir durum bu. Çok üzüldüm çok. O günden beri yüzü gülmüyor çocuğun çok onuru kırılmış demek bu yüzden çocuk doğru dürüst konuşmuyormuş o günden beri. Çaresiz kaldık… Çok kere intiharı düşündüm çocuklarım boynumu büktü.Kaynak: Grihat- Özel Haber