• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

”Nerdesin, yıllarca hasretini çektiğimiz kahraman?”

Temmuz 3, 2018
in YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Asla Vazgeçmeyeceğim!

Gasp edilmiş mal üzerinde tasarruf caiz midir?

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!


Mehmet Akif Ersoy, “Ey koca şark, ey ebedî meskenet!”   “Leş mi kesildin? Sen böyle değildin!” derken Asya milletlerinde, bilhassa İslam ülkelerindeki insanlarda olup bitenlere karşı, nasıl bir ümitsizlik içinde üzüntüyle kıvranıyordu. Üstad Bediüzzaman Hazretleri de ümitle dopdolu olarak “Evet ümitvar olunuz, şu istikbal inkılâbı içinde en yüksek gür sadâ, İslâmın sadâsı olacaktır!..” diyordu. 
M. Fethullah Gülen Hocaefendi “Kargaşadan Nizama-1” başlıklı yazısında diyor ki: “Birkaç asırdan beri toplumumuz, ahlâk, fazilet ve ilim düşüncesi adına  tam bir enkaz görünümü arz ediyor. Evet o, eğitimde, sanatta, ahlâkta alternatif bir nizam ve düşünce arayışı içinde. Daha doğrusu, bu koskocaman coğrafyada, sorumluluk duygusuna, insânî değerlere, ilme, ahlâka, hakikî tefekküre, fazilete, san’ata önem vermeyen öksüz ruh ve çelimsiz düşüncelere karşılık; varlığı bütün derinlikleriyle, insanî, dünyevî-uhrevî enginlikleriyle kucaklayacak, yorumlayacak, hatta Allah’ın halifesi olma ünvanıyla eşyaya müdahale edecek cins kafalara, çelik iradelere ihtiyaç var.
“Evet, bu mübarek dünyada öyle dönemler olmuştur ki, aydınlar susmuş; düşüncenin ağzına fermuar vurulmuş; gücü-kuvveti temsil edenler, dalâlet ve soysuzluğa arka çıkmış ve zavallı nesiller, şaşkınlık homurdanmaları içinde hep cenazeler gibi cansız, ümitsiz ve kapkaranlık duygularla haşir ve neşir olmuşlardır.
“Her yanın duman duman ümitsizlikle kuşatıldığı bu kızıl dönemde, çok defa çaresizlik içinde gözler yaşlarla nefes almış, gönüller hislerini kelâm-ı nefsîlerle haykırarak bir kısım utanma bilmeyen yüzlere karşı içlerini çekmiş ve ‘Bu ilhada yelken  açmış şaşkınlardan, bu herkesi ve herşeyi alkışlayan densizlerden, bu kuvvete boyun eğmeye alışmış vicdanzedelerden, bu kirlenmiş onur ve şereflerden başka ne beklenirdi ki?’ demiş inlemişlerdir; ama, sarsılan sarsılmış, yıkılan yıkılmış, giden gitmiş ve yerlerine de yeni bir şeyler konamamıştır… Evet hemen hepimizin, hatta gününü gün etmekten başka bir şey düşünmeyen realistlerin (!) dahi gönüllerinin derinliklerinde, bilhassa şimdilerde duyup hissettikleri huzurluğun, tedirginliğin şehadetiyle yıkılanlar yıkılıp gitmiş, yerlerine de herhangi bir şey ikâme edilmemiş ve değerleri itibariyle toplum âdetâ tepe taklak hâle getirilmiştir.”
M. Fethullah Gülen Hocaefendi, Sızıntı dergisinin Mart 1981, 26. Sayısında yazdığı baş yazıda yani 36 sene önce şöyle bir çağrıda bulunuyor:
“Nerdesin, yıllarca hasretini çektiğimiz kahraman? Nerdesin, hayallerimizin güvercini, rüyâlarımızın üveyki? Nerdesin ‘ba’sü ba’del-mevtimizin’ (dirilişimizin) müjdecisi? Izdırap dolu günlerimizde, uykusuz geçen gecelerimizde hep yolunu bekleyip durduk. Ufkumuzda beliren her karaltıyı, ‘BU O’dur’ deyip, ‘seniye-i vedâ’  türküleriyle yollara döküldük. Guruplara kadar beklediğimiz nice günler vardır ki; kolumuz, kanadımız kırık evlerimize dönerken zambaktan hülyalarımızla teselli bulup durduk. Her yeni gün, bizim için tasa ve kederden esintilerle gelip ruhumuzu ezerken, düşmanlarımız esirdikçe esiriyor ve ortalığı şamataya boğuyorlardı; gelmeyecek Mesih soluklu, Heraklit pazulu diye… 
“Nerdesin ve ne zaman geleceksin, esâtîrî yiğidim! Billahi, şu ölgün ruhların, pörsümüş gönüllerin hayat mumları sönmek üzeredir!  Eğer canlara can katan temiz soluklarında imdada yetişmezsen, kuruyan göllerimizde, suyu çekilen havuzlarımızda yaprağı dökülmedik tek nilüfer kalmayacaktır. Bağban gideli, bağ bozulalı asırlar oldu. Toprak, semâya inat, semâ, ‘gözlerin kuruması murat’ dediği günden bu yana, zemin bir başdan bir başa çöle döndü. Bizler uçsuz bucaksız bu beyabanda gördüğümüz her kervana, Yusuf’un gömleğini sorar gibi seni sorduk ve sonra da bir sabr-ı cemil çekerek yeni doğuşlar beklemeye koyulduk. Sessizliğin ve kimsesizliğin içimizi yalnızlıkla doldurduğu, bu insiz, cinsiz âlemde, kaç defa sinekleri kartal; elsiz, ayaksız kötürümleri İskender diye alkışladık. Arkasından koşup durmadığımız kâfile kalmadı. Ama sen hiçbirinde yoktun! Karşılaştığımız minare kâmetliler, parmak kadar düşünceye, bir mum tutuşturacak kadar iradeye sahip değillerdi. Ruh dünyaları karbonlaşmış, fikirleri harâbâtî, bakışları miyop ve beyanları alabildiğine dekolte idi. Onlarda, kahramanımızın çarpıcı nazarları, kahramanımızın ıstırap ve acıları, kahramanımızın coşkunluk ve tebessümleri göze çarpmıyordu. 
“Zaman bizim için hep muharrem, zemin Kerbelâ oldu. Sinemiz Hüseyin’in âh u efgânıyla inliyor. Gözlerimiz kararan ufuklarda, hilâl arar gibi yolunu gözlüyor, her yüzde seni hayâl etmek, her çığlıkta senin muştunu duymak istiyoruz. Sana hasret, sana susuz ve sana tutkunuz!..
“Seni vefalı, seni hasbî, seni şuurlu ve seni hep becerikli tanıdık. Atmosferine sığınan kemlik görmedi. Sen sadakat ve samimiyetin bestesi oldun. Gönül verdiklerinin ağlamasıyla ağladım; gülmeleriyle de güldüm. Onlar için inledim ve onlar için sevindin. Yüce gönlüne ve yukarılarda pervâz eden ruhuna maddiyat ve dünyalar kement olamadı. Pürvefâydın yürekdendin!..
“Kafdağından ağır bir yükün altına girerken, ne yaptığının şuuru içinde ve kararlı idin. Onun için ne yolların sarplığı, ne de önüne çıkan kan-revân deryalar, sende gevşeklik, sende yılgınlık ve sende vefasızlık meydana getiremedi.
“Gözlerim yollarını gözlerken, dilim davet türkülerini söylerken, kırık mızrabımı gönlümün tellerine dokundurmak istedim. Heyhat! Bu muammanın bir küçük noktasına dahi tercüman olamadım.
“Ey tatlı rüyaların sevimli kahramanı! Riyanın şöhretin, mansıbın aydın ümitlerimize zift sürmek istediği şu kara günlerde, ağzının diriltici iksirine muhtaç gönülleri daha fazla bekletme!…”
Evet daha fazla bekletme!.. 
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

MADIMAK KATLİAMI’NDAN BU YANA NE DEĞİŞTİ?

SONRAKİ HABER

Malezya’da eski diktatör Necip Rezak gözaltına alındı

BENZER HABERLER

O bir Hakas kızı
Manşet

Asla Vazgeçmeyeceğim!

Aralık 14, 2025
Zamana direnen değil, onu duyabilen din!
Manşet

Gasp edilmiş mal üzerinde tasarruf caiz midir?

Aralık 14, 2025
Sınırsız kontenjan
Manşet

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025
3S rejimi: Sömüren, Semiren ve Söven rejimi!
Manşet

Talat Paşa’dan ‘Saray rejimi’ne uzanan canavar!

Aralık 5, 2025
YAZARLAR

Türkiye’den gelen mülteciler daha hızlı entegre oluyor

Aralık 3, 2025
Zamana direnen değil, onu duyabilen din!
Manşet

Hizmet’in isimsiz kadın kahramanları!

Aralık 3, 2025
  • All
  • Manşet
Bondi’de büyük yas: Başbakan Albanese ‘Nefretin  ve şiddetin Avustralya’da yeri yok’
Avustralya

Bondi’de büyük yas: Başbakan Albanese ‘Nefretin ve şiddetin Avustralya’da yeri yok’

by adminzaman
Aralık 15, 2025
0

Sydney’de Bondi Beach’te düzenlenen ve 16 kişinin hayatını kaybettiği, 45 ten fazla kişinin yaralandığı silahlı saldırının ardından konuşan  Avustralya Başbakan...

Donald Trump Hakim Karşısına çıkıyor: New York’ta güvenlik önlemleri zirvede

Trump, Avustralya’nın yeni kahramanı Ahmed’i övdü: Cesur adam

Aralık 15, 2025
Sydney’de hayatını kaybedenlerin biri çocuk sayı 16’ya yükseldi

Sydney’de hayatını kaybedenlerin biri çocuk sayı 16’ya yükseldi

Aralık 15, 2025
NASA’da bilim adamı, Türkiye’de “terörist”: Serkan Gölge cezaevi hücrede yaşadıklarını anlattı

NASA’da bilim adamı, Türkiye’de “terörist”: Serkan Gölge cezaevi hücrede yaşadıklarını anlattı

Aralık 14, 2025
Dünyanın en iyi tatlıları belli oldu: Antakya Künefesi ve Türkiye tatlıları zirvede

Dünyanın en iyi tatlıları belli oldu: Antakya Künefesi ve Türkiye tatlıları zirvede

Aralık 14, 2025
İstihbarat Başkanı doğruladı: Bondai şüphelilerden biri güvenlik birimlerinin bilgisi dahilindeydi

İstihbarat Başkanı doğruladı: Bondai şüphelilerden biri güvenlik birimlerinin bilgisi dahilindeydi

Aralık 14, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM