Adem Yavuz Arslan – Washington, Tr724
Yaklaşık 2 yıldır Türkiye’de tutuklu bulunan ve ABD ile Türkiye arasında krize yol açan Rahip Brunson geriliminde ilk ambargo kararı geldi. ABD yönetimi 1 Ağustos itibariyle Türkiye İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ve Adalet Bakanı Abdulhamit Gül’ün ambargo kapsamına alındığını açıkladı.
Ambargoya dair bilgi Beyaz Saray sözcüsü Sarah Sanders’in günlük basın brifinginde açıklandı. Hazine Bakanlığı ise yazılı açıklama ile ambargo kararını duyurdu.
Söz konusu karara göre Adalet Bakanı Gül ve İçişleri Bakanı Soylu’nun ABD’de ki mal varlıkları dondurulurken bu isimlerin ABD’ye girişi de yasaklandı. Ayrıca Amerikan vatandaşlarının söz konusu isimlerle ticari ilişkiye girmesi yasaklandı.
Washington’dan yapılan açıklamalara göre Rahip Brunson’un serbest bırakılmaması halinde yeni yaptırımların gelecek. Nitekim ABD’nin önemli haber kanallarından Bloomberg’de çıkan bir analize göre ABD’nin Türkiye’de ekonomik yaptırım uygulayacağı kişilerin ve kurumların listesi hazırlandı.
AMBARGONUN ANLAMI
1 Ağustos itibariyle uygulamaya konulan ambargonun ilk ve en önemli mesajı ABD tarafının blöf yapmadığını göstermesi. Zira hem başkan Trump hem başkan yardımcısı Mike Pence günlerdir ‘Brunson bırakılmazsa ambargo uygulayacağız” açıklaması yapıyordu.
Bu kadar ABD yönetiminin ciddiyetini gösteriyor. Kararın direkt olarak Adalet ve İçişleri Bakanlarından başlamasının ise sembolik olarak anlamı büyük. Ambargo kararına muhatap olan isimler Ankara ve Washington arasında görüşmelerin en kritik isimleri. Özellikle Adalet Bakanı Gül kararının sembolik anlamı büyük. Amerika ile en çok temasta olan iki siyasetçi ve Türkiye ile ABD arasındaki anlaşmazlık alanlarının büyük bir kısmı bu iki bakanlığı ilgilendiriyor.
Yasak her ne kadar söz konusu bakanlar ile ABD vatandaşlarının ticari ilişkiye girmesini yasaklasa da bu saatten sonra herhangi bir ABD’li siyasinin de bu iki bakanla temasa geçmesi zayıf bir ihtimal. Bir başka ifadeyle Adalet Bakanı Gül ile herhangi bir ABD’li siyasinin telefon görüşmesi dahi beklenmiyor. Soylu ve Gül’ün ABD’ye gelmesi ise bu saatten sonra mümkün değil.
En kritik nokta ise şu: Türkiye ile ABD arasında süren yargısal süreçler bu ambargodan doğrudan etkilenecek. Bir başka ifadeyle, ABD ambargo uyguladığı bir adalet bakanından gelecek dosyaları, talepleri askıya alacak. Söz konusu ambargo kararı dolaylı da olsa Fethullah Gülen’e dair Türkiye’nin taleplerini olumsuz etkileyecek.
Kararın uluslararası arenada yansıması da bir başka boyutu. Zira ABD’nin ‘insan hakları ihlalleri’ nedeniyle bir ülkenin adalet bakanına ambargo kararı alması, söz konusu ülkenin tüm ülkelerle olan ilişkisini etkileyecek. Hatırlanacağı gibi ABD, Rusya hükümeti ve Putin ile ilişkide olan işadamlarına yönelik Magnitsky Yasası’nı çıkarmıştı. Türkiye’ye yönelik ambargo kararı da bu yasa kapsamında. Putin’e yakın çok sayıda iş adamının mal varlıkları ve hesapları dondurulmuştu.
Washington’da konuşulanlara göre ABD yönetiminin hazırladığı geniş bir liste var. Adalet ve İçişleri Bakanları dışında siyasiler, üst düzey bürokratlar ve çok sayıda işadamının da ambargo kapsamına alınması bekleniyor.
ABD yönetimi ambargo kararını doğrudan Adalet ve İçişleri Bakanı ile başlatarak aslında Brunson olayında ne kadar ciddi olduğunun mesajını vermiş oldu. Şimdi gözler Ankara’da. Eğer Brunson serbest kalmazsa yaptırım listesindeki diğer isimler kademeli olarak yasak kapsamına alınacak. Bu durum Türk Amerikan ilişkilerinde ki gerginliğin katlanarak büyüyeceği anlamına geliyor.
Türk Dışişleri tepki gösterdi
Karara tepki gösteren Türk Dışişleri Bakanlığı’ndan yapılan açıklamada ise “Şiddetle protesto ediyoruz, saldırgan tutumun karşılığı gecikmeksizin aynıyla verilecektir” ifadesi kulanıldı.Yaptırım kararını ilk olarak Beyaz Saray Sözcüsü Sarah Sanders duyurdu.Sanders, “ABD Başkanı’nın talimatı doğrultusunda ABD Hazine Bakanlığı, ikisi de Pastör Brunson’ın gözaltına alınması ve tutuklanmasında önemli rol oynayan içişleri ve adalet bakanlarına yaptırım uygulamaktadır” açıklamasını yaptı.Sanders, “Brunson’ın herhangi bir suç işlediğine dair bir kanıt bulunmadığını ve kendisinin, Türk hükümetinin adil olmayan tutukluluğunun kurbanı olduğunu” belirtti.bbc