Urfa 2 Nolu T Tipi Kapalı Cezaevi’nde annesi ile birlikte kalan 13 aylık Arin bebeğin astım krizi geçirdiğinde can çekiştiğini anlatan anne Esma Yılmaz, ilaçları verilen Arin bebeğin midesinde reflü oluştuğunu da söyledi.
Adalet Bakanlığı’nın 2017 yılı verilerine göre, 0-6 yaş arasında bulunan 560 çocuk anneleriyle birlikte cezaevlerinde büyüyor. 5275 Sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkındaki Kanunu’nun 65’inci maddesinde yer alan “Hükümlünün bakıma muhtaç çocuklarının barındırılması” hükmü doğrultusunda tutuklu ya da hükümlü olan anneler, çocuklarını 6 yaşını doldurana kadar yanlarında tutabilmekte. Urfa 2 Nolu T Tipi Cezaevi’nde annesi Esma Yılmaz ile birlikte kalan 13 aylık astım hastası Arin bebek de bu çocuklardan biri.
Mezopotamya Ajansı, geçtiğimiz hafta Arin bebeği ziyarete giden baba Mihdi Yılmaz üzerinden annesi Esma Yılmaz’dan Arin bebeğin bir gününü ve astım krizi geçirdiği durumda neler yaşadığını anlatmasını istedi.
Baba Yılmaz, Arin bebeğin sağlığının kötüleşmesi ve ilaçlarının verilmemesi üzerine cezaevinden çıkarılması için yapılan başvurulara cevap verilmediğini söyledi. Yılmaz, Arin’e ilaçlarının verilmeye başlandığını belirtti.
‘SABAH TEMİZLİĞİ İÇİN BİR SAAT VERİLEN SUDAN AYIRIYORUM’
Koğuşta 28 yetişkin ve kendisiyle birlikte 2 çocukla kalan Arin’in güne başlamasını anne Esma Yılmaz, şöyle anlattı:
“Yerde yatıyoruz. Normalde Arin sıcaktan boğulur diye yatakta yatıramıyorum. 07.30’da kalkıyoruz. Öncelikle Arin’in günlük temizliğini yapıyorum. Su olmadığı için günde bir saat verilen sudan leğene iki ya da 3 litre kadar su dolduruyorum. Diğer sabah Arin’in temizliğini yapmak için. Günlük yıkamasını bu şekilde yapıyorum. Bir saat su verildiğinde doldurabildiğimiz kadar kap dolduruyoruz ki diğer gün en azından bazı ihtiyaçlarımızı karşılayalım.”
‘YÜRÜYOR AMA HİJYEN OLMADIĞI İÇİN YİNE KUCAĞIMDA’
Arin bebek yürümeye başlamadan önce kahvaltı sonrasında kucağında havalandırmaya çıkardığını anlatan anne Yılmaz, Arin’in yürümeye başladığını fakat havalandırmanın hijyenik olmamasından kaynaklı Arin’in yürümesine izin vermediğini ve kucağında havalandırdığını aktardı. Anne Yılmaz, “Havalandırmada böcekler falan var. Bunlar Arin’i ısırıyor ve ısırınca da Arin’in vücudu alerji oluyor. Bu yüzden kucağımda havalandırmaya çıkarıyorum” dedi.
Koğuşta belli bir düzenleri olduğunu ve buna göre hareket ederek, günlerini geçirdiğini dile getiren anne Yılmaz, “Koğuşta sigara içilmesinden kaynaklı da Arin’in astımı etkileniyor. Havalandırmaya çıkarıyoruz ama 5 metrekarede 10-15 dakika temiz hava aldırabiliyoruz. Sonrasında yemek saati, çay molası var. Günümüz bu şekilde devam ediyor” diye konuştu.
‘KRİZ GEÇİRDİĞİNDE ADETA CAN ÇEKİŞİYOR’
Arin’in artık yürümeye ve koğuş kapısı her açıldığında çıkmaya çalıştığını da belirten anne Yılmaz, kapalı ortamdan kaynaklı Arin’in artık kendine zarar vermeye başladığını da sözlerine ekliyor. Özellikle kriz anlarında Arin’in saçlarını çekmeye, etrafındaki insanları ısırmaya başladığını dile getiren anne Yılmaz, o anda yaşananları ise şöyle özetledi:
“Adeta can çekişiyor. Ben bunu gördükçe anne olarak bitiyorum, elimden bir şey de gelmiyor. Artık sinirden oturup ağlıyorum. Arkadaşlar müdahale ediyor. Çocuğu elimden alıp, makinaya bağlıyorlar ya da gardiyanları çağırıp, revire götürüyoruz. Gardiyanlar kapıyı açıp, revire götürene kadar krizi geçiyor. Gidiyoruz doktor ‘bir şeyi yok ‘diyor. Diyoruz kriz geçiriyor, geçirmese niye getirelim. Diyor ‘geçmiş yapacak bir şey yok’, geçtiği için ilgilenmiyorlar.”
Anne Yılmaz, defalarca kez farklı kurumlara dilekçe yazdığını ancak bu dilekçelerin cezaevinden çıkarılmadığını da belirtiyor.
‘MÜDÜR GÖRÜŞTÜKTEN SONRA İLAÇLAR VERİLMEYE BAŞLANDI’
Arin’in bir günü dışında geçtiğimiz hafta cezaevi müdürünün özellikle kendileriyle görüştüğünü de dile getiren anne Yılmaz, cezaevi müdürünün görüşmesi ardından Arin’e ilaçlarının verildiğini ve hastaneye sevk edildiklerini söyledi. Cezaevi müdürü ile aralarında geçen diyalogu da anlatan anne Yılmaz, şunları söyledi:
“Ben ona çocuğum ölüyor hastalığı belli dedim. O da bana ‘doğru söylüyorsunuz ama bizim elimizde bir şey yok. Siz siyasi olduğunuz için hiçbir haktan yararlanamıyorsunuz. Yapacak bir şey yok. Biz burada kurum olarak elimizden gelen hassasiyeti göstereceğiz. Cezaevi durumunu Arin için ve diğer emziren annelere farklı yemekler çıkarma yönünde, çocukların biraz daha uygun koşullarda yaşamasını sağlamaya çalışacağız’ dedi.”
‘SİYASİ OLMASAYDIN BIRAKILMIŞTIN’
Cezaevi müdüründen ya denetimli serbestlikten yararlandırmayı ya da en azından Mardin’e sevk edilmeyi istediğini de anlatan anne Yılmaz, “Müdür ‘çok ısrarcı olursan sizi Elazığ’a gönderirim. Bence çok ısrarcı olmayın. Siyasi olmasan adli olsan seni şimdiye bırakırdık'” şeklinde cevap aldığını belirtti. Müdürün ayrıca bağımsızlar koğuşuna geçmesi imasında da bulunduğunu ifade eden anne Yılmaz, “Ben durumumdan memnunum öleceksek de onurumuzla ölelim” yanıtında bulundu.
‘DOKTORLAR RAPOR VERMEDİ’
Yapılan sevkten sonra ring aracıyla hastaneye gittiklerini de anlatan anne Yılmaz, hastaneye ring aracıyla gittiklerini ve gelene kadar hem kendisinin hem de Arin’in perişan olduğunu söyledi. Doktorların Arin’in midesinde reflü olduğunu ve astım dışında bronşitinin de ilerlediğini söylediğini aktaran anne Yılmaz, doktorlardan rapor istediğini fakat olumsuz bir yanıtla karşılaştığını paylaştı. Anne Yılmaz, yetkililere duyarlılık çağrısında bulunurken, son olarak Arin’in 3 günde yarım kilo kaybettiğini de belirtti.
Baba Mihdi Yılmaz ise son gördüğünde Arin’in kulağının kızarmış olduğunu ve gözlerinde kayma başladığını söyledi. Baba Yılmaz, son olarak kızının her geçen gün kötüye gittiğini söyleyerek, duyarlılık çağrısında bulundu.