AYM, yaklaşık 3 ay tutuklu kalan HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’a, ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği’ gerekçesiyle tazminat ödenmesine karar verdi.
Anayasa Mahkemesi’nce (AYM) HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş’ın daha önce tutuklanmasına ilişkin yapılan bireysel başvuru karara bağlandı. Yaklaşık 3 ay tutuklu kalan Beştaş’a, ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği’ gerekçesiyle 20 bin lira tazminat ödenmesi kararlaştırıldı.
HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, partisinin Merkez Yönetim Kurulu’nca (MYK) terör örgütü IŞİD saldırısı altındaki Suriye’nin Ayn el-Arab kenti için 2014 yılında yapılan toplantıya ve Diyarbakır’ın Sur ilçesindeki sokağa çıkma yasakları ile operasyonların protesto edilmesi için düzenlenen yürüyüşe katıldığı gerekçesiyle 28 Ocak 2017 tarihinde gözaltına alınmıştı. HDP’li Beştaş, aynı gün adli kontrol tedbiriyle serbest bırakılmış; ancak savcının itirazı üzerine 30 Ocak 2017’de tutuklanmıştı. Tutukluğuna yapılan itirazların reddedilmesi üzerine Beştaş’ın avukatları, AYM’ye bireysel başvuruda bulunmuştu. Cezaevinde yaklaşık 3 ay tutuklu kalan Beştaş, 21 Nisan 2017 tarihinde tahliye edilmişti.
AYM tarafından HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş ile ilgili karar açıklandı. AYM’nin kararında, HDP tarafından sosyal medya hesabından parti MYK’sı adına halkın sokağa çıkması ve direnişe katılması yönünde çağrı yapıldığı, başvurucunun HDP MYK üyesi olduğu hususlarında kuşku bulunmadığı; ancak Beştaş’ın suça konu çağrının yapılması yönünde iradesinin olmadığını her aşamada ifade ettiği belirtildi. HDP’li Beştaş’ın, ifadelerinde, kendisinin katıldığı herhangi bir toplantıda çağrı yapılması yönünde karar alınmadığını da istikrarlı olarak söylediği belirtilen kararda, şöyle denildi:
“Suça konu çağrının yapılmasının kararlaştırıldığı iddia edilen HDP MYK toplantısında çağrının yapılmasına karar verildiği sırada başvurucunun da hazır bulunduğuna ve bu çağrının başvurucu tarafından sahiplenildiğine, dolayısıyla çağrının başvurucunun iradesi doğrultusunda yapıldığına dair soruşturma makamlarının somut olgulara dayalı bir tespiti bulunmamaktadır. Nitekim ilk kez tutuklamaya sevk edildiğinde başvurucunun tutuklanması talebini reddeden Diyarbakır 4. Sulh Ceza Hakimliği de 28/1/2017 tarihli kararında benzer yönde gerekçelere yer vermiştir. Bu itibarla eldeki belgelere göre somut olayda ‘suç işlendiğine dair kuvvetli belirti’nin soruşturma makamlarınca yeterince ortaya konulamadığı sonucuna varılmıştır. Anayasa Mahkemesince varılan bu sonuç karşısında tutuklama nedenlerinin bulunup bulunmadığının, tutuklamanın ölçülü olup olmadığının ve tutuklamanın hukuki olmadığına yönelik başvurucunun diğer iddialarının ayrıca incelenmesine gerek görülmemiştir. Son olarak tutuklama süreci ve eldeki belgeler dikkate alındığında somut olayda başvurucunun Anayasa’da öngörülen amaç dışında siyasi saikle tutuklandığına ilişkin şikayetinin yeterli temelinin bulunmadığı değerlendirilmiştir. Açıklanan nedenlerle Anayasa’nın 19. maddesinin üçüncü fıkrası bağlamında kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiğine karar verilmesi gerekir. Başvurucunun kişi hürriyeti ve güvenliği hakkına yönelik müdahale nedeniyle yalnızca ihlal tespitiyle giderilemeyecek olan manevi zararları karşılığında başvurucuya net 20.000 TL manevi tazminat ödenmesine karar verilmesi gerekir.”
AYM hüküm gerekçelerinden sonra HDP Siirt Milletvekili Beştaş’a, tutuklamanın hukuki olmaması nedeniyle ‘kişi hürriyeti ve güvenliği hakkının ihlal edildiği’ne ilişkin iddiasının kabul edilebilir olduğuna karar verilerek, 20 bin lira tazminat ödenmesine hükmedildi. (DHA)