15 Temmuz sonrası cezaevlerinde ve polis operasyonlarında yaşanan şüpheli ölümler devam ediyor. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, hazırladığı raporda cezaevlerinde yaşanan ölümleri inceledi. Vakfın rapora ilişkin açıklamasında, “Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı, iki yıldan daha fazla süredir özgürlüğünden yoksun bırakılmış bireylerden en az 61 kişinin, çok şüpheli koşullarda ölümünü belgelemiştir.” denildi.
Darbe girişimi sonrasında gözaltında hayatını kaybeden kişiler üzerinde yapılan incelemelerde şüpheli ölümlerin görüldüğünü aktaran Vakıf, “Birçok ölüm, yaşananların intihar olduğuna işaret eden resmi söylemden uzak bulunuyor.” tespitini yaptı. Gazeteciler ve Yazarlar Vakfı raporunda, şüpheli ölümlerle birlikte özellikle ‘yüksek profil’ olarak tanımlanan ve cezaevinde tutulan kişilerin aile üyelerinin büyük bir endişe yaşadığına dikkat çekildi. Raporda şu çarpıcı tespitlere yer verildi:
- Aileler, ilk zamandan beri sevdikleri kişileri Türk cezaevlerindeki yargısız infazlardan kurtarmak için uluslararası topluluklara umutsuz çağrılar yöneltmiştir.
- Bu siyaset belgesi, giderek artan sözkonusu sorunlu duruma ve uluslararası hukuka etkilerine daha yakından bakmayı sağlamayı amaçlamaktadır.
- 15 Temmuz 2016’da Türkiye’deki darbe girişiminden bu yana şüpheli koşullarda ve sistematik bir şekilde tekerrür eden model olarak gözaltındaki şüpheli ölümlerin sayısının artmasından endişe duyuyoruz.
- Özgürlüğünden yoksun bırakılmış bireyler arasındaki çok sayıdaki ölüm, ülkedeki mevcut yoğun zulüm ortamında gerçekleşmektedir.
- Özellikle hukukun üstünlüğü kavramının erozyona uğraması ile git gide daha da şiddetlenen insan hakları ihlalleri de bu ölümleri değerlendirirken dikkate alınmalıdır.
RAPORUN ORİJİNALİNE BURADAN ULAŞABİLİRSİNİZ
****
ÖLÜM DÖŞEĞİNDE TAHLİYE
Gözaltında hayatını kaybedenlerin yanı sıra tedavisi geciktirildiği için, ölüm döşeğinde tahliye edildikten sonra vefat edenlerin sayısı da artıyor. Bunlardan biri de cezaevinden tedaviye gönderilmediği için vefat eden 8 yıllık polis memuru Kadir Eyce (33) idi. Gözaltı süresince, beslenme problemleri, soğukta uyumak zorunda kalmak, sürekli psikolojik baskı, stres pozisyonunda tutulma gibi sebeplerle Kadir Eyce’nin karın bölgesinde şiddetli ağrılar başladı. Dilekçeler vermesine rağmen tıbbi yardım alamadı. 2016 yılı Ekim ayı içerisinde çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği’nde “Bank Asya’da hesabı bulunması” nedeniyle tutuklanarak Sivas E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderildi. Ağrıları şiddetlenen Kadir Eyce’nin hastaneye gidebilmek için verdiği onlarca dilekçeye karşılık verilmedi. Cezaevinde durumu her geçen gün ağırlaşan Kadir Eyce, sonunda yürüyemez hale geldi. Eyce, bu aşamada ailesi tarafından Mersin Üniversitesi Hastanesi’ne götürüldü. Sindirim sisteminin çöktüğü ve artık müdahale edilemeyeceği belirtildi. Çok geçmeden hayatını kaybeden Kadir Eyce, yakınlarına, “Benden hep isim istediler, ben suçsuzdum, kimseye de iftira atmadım.” demişti.TR724.COM