• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Genel Gündem

KHK’lı Hakim Güzel: Tahir Elçi’ye beraat verdim, bir gün sonra meslekten ihraç edildim

Kasım 29, 2018
in Genel Gündem, RÖPORTAJ
2
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

Katledilmesinden 2.5 ay ay önce Tahir Elçi için beraat kararı verdikten 1 gün sonra odası basılan ve meslekten ihraç edilen eski hakim Ramazan Güzel, Elçi’nin neden devlet tarafından hedef alındığını ve failinin bulunamadığını Kronos’a anlattı.

Tahir Elçi’nin 49 yıllık hayatı Kürtlerin yaşadığı dramların bir özeti adeta. 3 yıl önce faili hala ‘meçhul’ bir kurşunla son bulan yaşamı, her türlü zulme karşı duran, teslim olmayan, adalet yolunda gerekirse canını veren bir mazlumlar avukatının portresidir bir anlamda.Yaklaşık 50 bin kişinin katıldığı törenle son yolculuğuna uğurlanan Elçi, gözyaşları içinde toprağa verilirken, acılı eşi, “Ensesinden vuruldu, ağzındaki zeytin dalı düşürüldü.” diye feryat etmişti.Aradan geçen 3 yıl sonra Tahir Elçi suikasti ile ilgili somut bir netice hala yok.Katledilmeden önce, Tahir Elçi’ye 10 Eylül 2015’te yargılandığı bir davada beraat kararı veren, kendisi de 11 Eylül 2015’te ihraç edilen eski hakim Ramazan Güzel o dönemin atmosferini ve bu güne kadarki süreçteki ihmalleri ve yaşananları Kronos‘a değerlendirdi.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

‘İnançlı değilim’ diyen Yazar Altan: Kötülük yapan, başkalarına acı veren insan gerçekten dindar değildir

Namaz kıldığı için TSK’dan ihraç olan Ahmet Ünal: Kırk yıl önce “YAŞzedeydim, şimdi KHKzedeyim”

Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti

İşte, duygularını, “O vurulmadan az önce de ülkeyi terk etmiştim. Keşke kendisine şunu deme cesareti gösterebilseydim: Başkan, gel gidelim buradan, bizi yaşatmazlar!” sözleriyle ifade eden Güzel’in cevapları:Tahir Elçi’ye son beraat kararını veren hakimsiniz. Önünüze gelen dosyada Elçi ne ile suçlanıyordu?

Diyarbakır Barosu yönetiminin ”CMK görevlendirmelerine dair görev ihmali” iddiası ile..Kararı verirken hukuki argümanlarınız ve vicdani kanaatiniz neydi? Aradan geçen yıllardan sonra ne düşünüyorsunuz?

Dava dosyasına baktığımda bir suç kastı görememiştim. Fakat mahkeme üzerindeki baskı, kendisi hakkında bir ceza istendiği yönünde idi. Bu tür davalarda özellikle beni ileri sürmelerinde de açıkçası sonradan art niyet görmüştüm. Kobani Eylemleri’nde de ısrarla beni Nöbetçi Sulh Ceza Hakimi olarak görevlendirmişler ve o dönemlerde mahkememi nöbetçi yazmışlardı, bayramlaşmaya bile gidememiştim. Elçi ve Arkadaşlarının davasında da hakeza.. Önceden fişledikleri benim gibi bir yargı mensubuna cezalar verdirip sonra bunu manipüle etmek istemişlerdi. Aksi karar halinde ise ”PKK ile işbirliği içinde” yaftası üreteceklerdi.. Ama ben karar verirken, hiç bir mülahaza içine girmedim, sadece işimi yapmaya baktım, hukuk ne diyorsa onu yaptım. Şimdi bakıyorum da, iyi ki de öyle yapmışım. Başım dik, alnım açık. Beni herkesten önce atmış oldular ama ben yoluma baktım, utanacak bir şeye de imza atmamış oldum. İhracımdan sonra bolca okuma fırsatı bulduğum, yaşadıklarını iliklerime kadar içselleştirebildiğim Nazım Hikmet’in dediği gibi:

“Biz kuşlara emanet ettik yüreğimizi;
kendi vicdanında özgür
Kendi gökyüzünde göçebe.”

Tahir Elçi’ye beraat verdikten sonraki süreci özetler misiniz?

“PKK Terör örgütüne dair terör propagandası yapmakla” suçlanırken hakkında beraat kararı verdiğim Hollandalı gazeteci Frederika Geerding, 6 Eylül’de Yüksekova’da gözaltına alındı, (Aynı gece “Beraat kararı verenlere de gereğinin yapılacağı” şeklinde bir tehdit mesajı aldım),

9 Eylül’de Geerdink hakkında “sınırdışı edilme” kararı alındı,

10 Eylül 2015 Perşembe- Tahir Elçi ve Diyarbakır Barosu yönetiminin yargılandığı davanın son celsesinde beraat kararı verdim ve de aynı gün benim için ihraç süreci başlatıldı.

Nihayet 11 Eylül Cuma günü mesai bitimine yarım saat kala odam basıldı, hakimlik kimliğime/ bilgisayarıma/ ‘e-imza’ma el konuldu ve ihraç oldum

 

(Hakimlik kimliğime el koyma tutanaklarının bir sureti.)

İhracımdan 2,5 ay sonra, görev yaptığım adliyenin 10 dakika yürüme mesafesindeki, öğlen aralarında bazen ciğer yemeye gittiğimiz yerde, Sn. Elçi’yi infaz ettiler.Kalsaydım, muhtemelen akıbetim Rahmetli Elçi gibi olacaktı… Evet, Elçi’yi öldürdüler, ben dahil mahkemedeki hemen herkesi ihraç ettiler, o gazeteciyi de sınır dışı ettiler. Dümen sularına gitmeyeceği düşünülen 4 binden fazla yargı mensubu da ihraç ve çoğu da hapiste… Ve şimdi meydan onların. Ellerinizde boya küpü, istediğinize kara çalabilirler artık, kim dur diyebilir ki?

Elçi’nin suikastle sonuçlanan mücadelesi hakkında ne söylersiniz?

Tahir Elçi’nin katli ile AİHM başvuruları arasında da ciddi bir korelasyon bulunmakta.. Binaenaleyh, Tahir Elçi’nin öldürülme sebebini anlamak için, -akademisyen Kerem Altıparmak’ın da hatırlattığı gibi- Tahir Elçi’nin AİHM’e taşıdığı davalara bakmalı.Tahir Elçi ki, Türkiye’deki mahkemelerde adalete ulaşamayan mağdurlarla ilgili de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne birçok başvuru yapmış ve çoğunu da kazanmıştı:Yaşam hakkı, işkence yasağı, etkin soruşturma hakkı, adil yargılanma hakkı, gözlaltında kaybedilenler, yargısız infazlar, faili meçhul cinayetler, gözaltında işkence, mayın patlaması gibi birçok hak ihlalinde mağdurlar ve aileleri için adalet mücadelesi..

Elçi’nin AİHM’de kazandığı bazı davaları listesine bakarsanız, ne demek istediğimi, dolayısıyla da neden öldürülmüş olabileceğini anlarsınız:Türkiye’nin Irak sınırına yakın bölgesinden yiyecek, çay, sigara alıp, bunları Cizre’ye yakın ilçe ve başka yerleşim birimlerinde satan Abdulaziz Gasyak, Süleyman Gasyak, Yahya Akman ve Ömer Candoruk’un gözaltında kaybedilmesi davası: 6 Mart 1994’te kaçırılmışlar, 8 Mart’ta cesetleri, başları taşlarla ezilmiş olarak toprağın altında taşlarla örtülü şekilde bulunmuştu.. Öldürülenlerin ailelerinin avukatı Elçi olayı AİHM’e taşımış ve AİHM 13 Ekim 2009’da karara bağlamış, Türkiye’nin, yaşam hakkını içeren AİHS’in 2. maddesini ihlal ettiğine karar vererek tazminata hükmetmişti.

Şırnak’ın Kumçatı ve Koçağlı köyleri, 26 Mart 1994’te savaş uçaklarıyla bombalanmış, 2006’da köylüler AİHM’e başvuru yapmış, AİHM 12 Kasım 2013’te kararını açıklamış ve de Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin “yaşam hakkını ihlali” düzenleyen 2. Maddesinden Türkiye suçlu bulunmuştu. “Etkin soruşturma yapılmadığı” gerekçesiyle de mahkumiyet verilirken, AİHS m 3 ve 38’den de hüküm kurulmuştu. Bu davanın vekili yine Elçi idi..

Rahmetli Elçi, aynı zamanda DGMleri AİHM nezdinde mahkum ettirmiş birisidir de.. Abdülcelil İmret, Halkın Demokrasi Partisi (HADEP) Yönetim Kurulu üyesi ve İnsan Hakları Örgütü Batman Şubesi üyesiyken, 16 Ocak 1998’de PKK’ye yönelik soruşturma kapsamında gözaltına alınmış, Batman Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şubesi binasına götürülmüş ve akabinde bir dizi hukuksuzluklar yaşanmıştı.

İmret, yargılama sırasında verdiği ifadede de gözaltında verdiği ifadeyi reddetmesine rağmen Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) 29 Aralık 1998’deki kararıyla, dönemin Türk Ceza Kanunu’nun 169. maddesi ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu’nun 5. maddesi gereğince İmret’e “örgütüne yardım ve yataklık” suçundan üç yıl dokuz ay hapis cezası vermiş, Yargıtay da hükmü onamıştı.

Tahir Elçi de vekili olarak AİHM’e başvurmuş, İmret’in yedi gün gözaltında tutularak AİHS’in 5/3 maddesi uyarınca derhal hakim karşısına çıkarılmadığını, avukatsız ifadesinin alındığını belirtmişti. Ayrıca AİHS’in 6/1 maddesi uyarınca da bağımsız ve tarafsız bir mahkemede yargılanmadığını ileri sürmüş, AİHM de Elçi’nin bu başvurusunu haklı bulup Türkiye’yi 4 bin 250 Euro tazminata mahkum ettirmişti..

Örnekleri böyle uzatıp gidebiliriz.. ama maksat hasıl olmuştur sanırım… Yani zamanında o, derin devletin adamlarının nasırına çok basmış, maskelerini düşürmüş ve şimşekleri üzerine çekmişti. Bu yapı ile birlikte kurgulanan faşizan bir yönetim için, kendilerine ileride pürüz çıkarabilecek, AİHM gibi uluslararası kurum ve kuruluşlarda kendilerini zora sokabilecek kimselerin ortadan kaldırılması gerekiyordu ve yaptılar da!

Sürecin sonunda siz de Türkiye’den ayrılmak zorunda kaldınız? Geriye dönüp baktığınızda nasıl bir değerlendirme yaparsınız?

Çok zor bir soru. İhracımdan sonra zemberek öyle bir boşaldı, o kadar yoğun şeyler yaşadım ki.. Hem şahsım, hem dostlarım, hem ailem adına.. Size bunları anlatmam çok zor.

Seneca’nın “Hafif acılar konuşabilir ama, derin acılar dilsizdir” sözünün edebiyat olsun diye söylenmediğini, bunu derinlemesine yaşayanların söyleyecek sözü kalmadığı için, onlar adına zorunlu söylendiğini idrak ettim. Ama içiniz kor gibi yanarken susmak da acıların en beteri, F. Garcia Lorca’nın da belirttiği gibi..

İhracımdan sonra yurtdışına çıktım ve 10 ay sonra da 15 Temmuz kurmaca darbesi yaşandı, daha darbeci komutanlar bile belli değilken bir anda yüzbinlerce insan suçlandı, 5 bine yakın yargı mensubu atıldı.. Sonra dalga dalga her meslekten, her kesimden insana kıyıldı.. ve halen de devam ediyor.

İnsan, öyle bir varlık ki, hissetmesi için mesafe olarak bir yakınlığın/ bir aidiyetin olması gerekmiyor.. Her bir acı içinizde iz bırakıyor. Yeri geliyor, bunları ifade etmek istiyorsunuz.. Bu süreçte Avrupalı ve Batılı hukuk kuruluşların olaya pasif yaklaşımı beni derinden üzdü.. Halkımın duyarsızlığı, hatta yer yer bu zulümlere tempo tutması çok yaraladı beni.

Sizin gibi 4500 hakim ve savcı meslekten atıldı? Avukatlar tutuklandı ve baskı altında. Bunun yargı süreçlerine ve Türkiye’nin demokrasi yolculuğuna etkisi yakın ve uzun vadede nasıl olur?

‘Kontrollü bir yıkım’ yaşanıyor Türkiye’de. ABD’de saldırıdan sonra İkiz Kulelerin yıkımına baktığınızda, seri olarak katlarda kontrollü bir yıkımın yaşandığını ve koca gökdelenin adeta toza dönüştüğünü görmüştük. Dolayısıyla da binanın yıkılacak bir yeri dahi kalmamış, külleri havaya savrulmuştu.Türkiye’de de ülkenin kurumları; adliyesinden askeriyesine kontrollü bir şekilde indiriliyor. Bu işte de Adliye, bir manivela gibi kullanılıyor. “adalet” ki “mülkün temeli”. O temel yıkılınca zaten bina kendiliğinden gidiyormuş, yaşayarak gördük.

Yargılamayı, savunmayı yıktılar. Toplumdaki adalet duygusunu iğdiş ettiler. Toplumlar, halklar arasındaki bütün harçları, bağları un ufak ettiler. Dindarı laike, Türkü, Kürde kırdırdılar.Ülke, derin bir cerrahi operasyon geçiriyor. Bazı organları sökülüp alınacak, parçalanacak, belli.. Birilerine söz verilmiş.Nazım’ın “Kerem gibi” şiirinde dediği gibi: “Hava kurşun gibi ağır!” Vicdan sahipleri, feraset sahipleri: “Bağır bağır bağır bağırıyor”… “Hava toprak gibi gebe” acaba burdan ne çıkar, bilemiyorum. Ama burada işte böyle “kurşun eritmeye çalışıyoruz” bitevi..

Başta ailemden, sülalemden birileri olmak üzere: “Ne konuşup duruyorsun orada, sıkıysa gel burada konuşsana!” diyorlar.. Onlara dediğim gibi, “Konuşmak için buradayım ya zaten!” İnsiyatif sahibi herkesi de konuşmaya, birbirini anlamaya çağırıyorum.

PORTRE | TAHİR ELÇİ

Tahir Elçi’nin 49 yıllık hayatı aslında Kürtlerin yaşadığı dramların bir özeti gibi. Hain bir kurşunla son bulan yaşamı, her türlü zulme karşı duran, teslim olmayan, adalet yolunda gerekirse canını veren bir mazlumlar avukatının portresidir aslında.

Ailesine Cizre’de ‘mala Seyyidan’ denir. Yani Hazreti Peygamber’in(sas) soyuna mensup olan Seyyidlerin evi… Kim bilir ehl-i beyte musallat olan hangi zalim yüzünden göçüp geldiler Cizre’ye… Merhum Şerafettin Elçi de aynı ailedendir, Şırnak Baro Başkanı Nuşirevan Elçi de…

1966 yılında Şırnak Cizre’de dünyaya gelen Tahir Elçi, devrin bütün meşakkatine rağmen okumaktan yana tavır koyar. 1987’de Dicle Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni kazandığında hayallerini gerçekleştirme yolunda en önemli adımı attığına inanır. Adalet peşinde koşmaya çoktan hazırdır. 1991’de mezun olunca hayatını Diyarbakır’da devam ettirmeye karar verir. Zaten bölgenin merkezi burasıdır.

Stajını yapar ve avukatlık mesleğine başlar. Ne miras davalarıyla uğraşır ne ticari ihtilaflarla. Davalarının neredeyse tamamı hak ihlalleriyle ilgilidir. Lice’nin yakılmasından Temizöz davasına, Kuşkonar ve Koçağılı köylerinin bombalanmasından Roboski katliamına, Güçlükonak’ta köylülerin öldürülerek karakol bahçesine gömülmesinden Kulp’ta 11 köylünün infazına kadar onlarca davada hak savunuculuğu yaptı.

Yakınlarını faili meçhule kurban veren onlarca aileler, maddi imkansızlık yüzünden mahkemeye gelemeyince yine o devreye girdi. Hem ulaşım masraflarını karşıladı hem de konaklama…

2012’de Diyarbakır Barosu’na başkan seçilen Tahir Elçi, İnsan Hakları Derneği (İHD) ve Türkiye İnsan Hakları Vakfı’nın (TİHV) kurucuları arasında yer aldı. Son dönemlerde bölgede artış gösteren çatışmalardan büyük üzüntü duyan Elçi, Sur, Cizre, Silvan ve Nusaybin’deki sokağa çıkma yasakları sırasında da susmadı. Hem savaşın mahalle aralarına taşınmasına karşı çıktı hem de devlet görevlilerinin kontrolsüz güç kullanmalarına…

Sokaklara kazılan hendeklerden sonra Diyarbakır’ın tarihi ilçesi Sur’da yaşanan tahribata hayatı pahasına karşı çıktı. Kurşunlu Camii ve Dört Ayaklı Minare’ye isabet eden kurşunlar sanki onun yüreğine saplanmıştı. Eşi ve 2 çocuğuyla kahvaltı yaptıktan sonra evden ayrıldı. Avukat arkadaşlarını yanına alarak, Akkoyunlu Sultanı Kasım Bey’in hatırası olan, 500 yıllık Şeyh Mutahhar Camii’ne doğru yola çıktı. Henüz öğle ezanı okunmamıştı. ‘İnsanlığın mirasıyım, mirasına sahip çık’ yazılı pankart ve dövizlerle Dört Ayaklı Minare’nin önünde toplandılar. Elçi’nin basın açıklaması aslında vasiyet niteliğinde son sözleriydi: “Biz bu tarihi bölgede birçok medeniyete beşiklik etmiş ev sahipliği yapmış bu kadim bölgede insanlığın bu ortak mekanında silah, çatışma, operasyon istemiyoruz. Savaşlar, çatışmalar, silahlar, operasyonlar bu alandan uzak olsun diyoruz.”

Cenazesine ise eşi Türkan Elçi’nin çığlıkları damga vurmuştu. Tahir Elçi’nin eşi Türkan Elçi de cenaze töreninde duygu yüklü bir konuşma yaptı. Eşinin ömrünü faili meçhulleri aydınlatmak için harcadığını söyleyen acılı eş, “Tahir’i faili meçhuller ordusu karşılayacak. Soracaklar ‘Tahir Elçi sen geldin, kaldı mı senin gibi kınalı güvercinler?’ diye. Tahir Elçi, o zaman, ‘Geldiğim yerde hepi topu bir avuç güvercin vardı. Kartallar, şahinler, leş kargaları kol geziyordu’ diyecek onlara. Seni kim savunacak dediklerinde, ‘Arkamda eşim var’ diyecek.” ifadelerini kullandı. Türkan Elçi, eşinin CNN Türk’te yaptığı “PKK terör örgütü değildir” açıklamasının ardından hakkında dava açıldığını hatırlattı ve ekledi: “Bugün yurtdışına çıkış yasağın kalktı. Artık özgürsün. Ensesinden vurulmuş, ağzından zeytin dalı düşürülmüş bir halde 4 ayaklı minarenin en tepesine konacaksın. Tarih anlayacak seni. Kirli medya, tehdidin kol gezdiği sosyal medya, televizyonlar, hedef gösterdiğiniz gazeteler, hoşça kalın. Geçirildiğin işkence tezgâhları hoşça kalın.”

 


PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Sydney sele teslim: 500 kişi acil yardım çağrısında bulundu

SONRAKİ HABER

Akın İpek: Bağımsız yargının kararı, ortada bir dava yok, çatı çöktü

BENZER HABERLER

‘İnançlı değilim’ diyen Yazar Altan: Kötülük yapan, başkalarına acı veren insan gerçekten dindar değildir
Manşet

‘İnançlı değilim’ diyen Yazar Altan: Kötülük yapan, başkalarına acı veren insan gerçekten dindar değildir

Aralık 4, 2025
Namaz kıldığı için TSK’dan ihraç olan Ahmet Ünal: Kırk yıl önce “YAŞzedeydim, şimdi KHKzedeyim”
Gündem

Namaz kıldığı için TSK’dan ihraç olan Ahmet Ünal: Kırk yıl önce “YAŞzedeydim, şimdi KHKzedeyim”

Kasım 21, 2025
Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti
Genel Gündem

Yarın tahliye olacaktı: Cezaevinde kalp krizi geçiren KHK’lı polis, vefat etti

Ekim 7, 2025
Silivri’de Altaylı’ya röportaj veren İmamoğlu: Sayın Demirtaş da ben de siyasi hesaplarla içeri alındık
Manşet

Silivri’de Altaylı’ya röportaj veren İmamoğlu: Sayın Demirtaş da ben de siyasi hesaplarla içeri alındık

Ağustos 19, 2025
Türkiye’nin en önemli kalp cerrahlarından biriydi: Prof. Dr. Mehmet Ateş’in ‘İzmir-Atina hattında’ki sürgün romanı
Manşet

Türkiye’nin en önemli kalp cerrahlarından biriydi: Prof. Dr. Mehmet Ateş’in ‘İzmir-Atina hattında’ki sürgün romanı

Haziran 8, 2025
Hacer Korucu: “Eşim gazeteci olduğu için tutuklandım, 8 ay rehin tutuldum, nezarette ölümle pençeleştim”
Manşet

Hacer Korucu: “Eşim gazeteci olduğu için tutuklandım, 8 ay rehin tutuldum, nezarette ölümle pençeleştim”

Mayıs 3, 2025
  • All
  • Manşet
Victoria Premier Ligi’nde 2026 Fikstürleri belli oldu
Avustralya

Victoria Premier Ligi’nde 2026 Fikstürleri belli oldu

by zmnaus
Aralık 10, 2025
0

Victoria Premier Ligi’nde 2026 sezonu Şubat ayında başlıyor. Futbol Victoria tarafından yapılan yazılı açıklamada VPLM1 ve VPLM2 sezonları 13 Şubat...

CHP’li Emir’den AKP’li Ala’ya: 15 Temmuz’da 2 saat Gürcistan hava sahasında dolaştınız mı?

CHP’li Emir’den AKP’li Ala’ya: 15 Temmuz’da 2 saat Gürcistan hava sahasında dolaştınız mı?

Aralık 10, 2025
Yandaş’ın gizemli 4.4 milyonluk transferi?

Yandaş’ın gizemli 4.4 milyonluk transferi?

Aralık 10, 2025
Suçun üstünü örtmenizden dolayı yargılanacaksınız: AKP ve MHP, ‘çıplak arama’nın araştırılmasını reddetti

AKP’li Özlem Zengin, liyakatsiz işe alımları böyle savundu: “Utanmıyoruz, gurur duyuyoruz!”

Aralık 10, 2025
DEM Partili Sakık, Hakan Fidan’a Kürtçe seslendi: Şam’a değil Rojava’ya git

DEM Partili Sakık, Hakan Fidan’a Kürtçe seslendi: Şam’a değil Rojava’ya git

Aralık 10, 2025
VICTORIA’DA KAMU ÇALIŞANLARI KRİZİ: HÜKÜMET ÜZERİNDE BASKI ARTIYOR

VICTORIA’DA KAMU ÇALIŞANLARI KRİZİ: HÜKÜMET ÜZERİNDE BASKI ARTIYOR

Aralık 10, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM