İLKER DOĞAN-tr724.com
Savcının, ‘Ergenekon diye bir örgüt yok’ mütalaasını duyunca aklıma ilk gelen isim eski gazeteci ve eski AKP Milletvekili Şamil Tayyar oldu. Ergenekon’la ilgili bi dolu kitabı olan Tayyar, savcının mütalaasını duyunca ilk tepkisi ne olmuştu acaba? Ya da bugüne kadar Tayyar’ın kitaplarını, köşe yazılarını okuyarak örgütün varlığına inananların aklından neler geçmişti? Bir değil iki değil; doğrudan örgütü anlattığı 4 kitabı vardı. Diğer kitaplarında da bu ‘olmayan’ örgütten, onun kanlı plan ve eylemlerinden kaynak göstererek bahsediyordu. Ne yani; bütün bunları uydurmuş muydu? Tayyar, o kadar kitabı aslında hiç olmayan bir ‘terör örgütünü’ anlatmak için mi yazmıştı!
2008 tarihli ‘Gölge İktidar’ kitabının kapak yazısından bir alıntı: “İstanbul’da ifademi alan Savcı Zekeriya Öz, bana tanık koruma kapsamı içine alınmam konusunda teklifte bulundu. Ben bunu kabul etmedim. Örgütün 1 Numarası hakkında bildiklerimi sordular. 1 Numara ve 2 Numara’nın kim olduğunu söyledim. Bu kişi Süleyman Demirel değil, en büyük holdingin başındaki isim de değil. Bunlar ancak 1 Numara’ya bağlı olabilirler… Ergenekon’un içinde ciddi bir çatışma başladı. Bu örgüt Susurluk’un devamı değil, 9 Mart Cuntası’nın devamı. 9 Mart’ta, iki kuvvet komutanı son anda cuntadan desteğini çektiğinde nasıl ki darbe başarısız olmuşsa, bugün de üst düzey iki komutanın tutumu ile örgüt çökme noktasına geldi. (…) Bir gün, Bülent Ecevit’in özel koruma ekibinden bir doktor beni aradı. Verdiği bilgiler korkunç şeylerdi. Ecevit’in Başkent Hastanesi’nden ayrılıp GATA’ya geçmesinin perde arkasını size anlatayım, inanamayacaksınız… Baykal’ın Abdüllatif Şener’i Çankaya’ya aday göstermek istemesi büyük bir projenin ilk adımıydı. Şener’i ikna ettiler. Bu ikna sürecinde Ergenekon veya bağlantılı isimlerin önemli rolü var.”
ERGENEKON YER ALTINA İNDİ
2011’de basımı yapılan ‘Kürt Ergenekonu’ isimli kitabın arka kapak yazısından bir bölüm aktarayım şimdi: “Sarıkız, Yakamoz, Ayışığı, Eldiven planlarını üretip, Balyoz darbe planını devre dışı bırakan Ergenekon bu süreçte yeraltına inip PKK’yı sahalara sürdü. Argümanları neydi? Hangi ataklarda bulunuldu, sonuç ne oldu? Ergenekon’dan tutuklu JİTEM komutanı Veli Küçük’ün PKK ile nasıl bir ilişkisi var?”
Kısa bir bölüm de 2012 tarihli ‘Operasyon Ergenekon’ kitabından aktaralım: “Ergenekon’un 1 Numara’sı, İstanbul Orduevi’nde otururken önündeki gazeteden Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt’ın isminin üstünü çizdi ve yanına bir not yazdı: ‘Olmadı Yaşar, olmadı’. Sonrası malum, istihbarat servisleri Ergenekon Operasyonu için düğmeye bastılar.”
TAYYAR BİZİ KANDIRDI MI?
Yazının gereksiz yere uzamaması için kitapların içeriğine hiç girmedim. Neler var neler! Sarıkızlar, Yakamozlar, Ayışıkları, Ecevit’e yönelik operasyon, Ergenekon ve PKK ilişkisine dair belgeler, örgütün Cumhurbaşkanlığı seçimlerine müdahalesi, Danıştay saldırısı, Dink suikasti… Daha neler neler… Şamil Tayyar’ın bugün ‘Ergenekon yokmuş’ diye bas bas bağıran yandaş gazetelerde geçmişte yazdığı yüzlerce makaleyi söylemiyorum bile… Şimdi ben merak ediyorum; madem Ergenekon diye bir örgüt yok(!) o halde Şamil Tayyar yazdığı bu kitaplar ve gazetede yer alan makaleleri için hesap verecek mi? En azından kamuoyundan, ‘Ben kitaplarımda ve gazetedeki yazılarımda yalan yanlış, hayal ürünü, uydurma şeyler yazarak sizleri kandırdım. Özür diliyorum’ diyecek mi?