Anayasa Mahkemesi (AYM), KHK’ye dayanarak iş sözleşmesi feshedilen bir işçinin bireysel başvurusunda iş mahkemesine işaret etti.
Anayasa Mahkemesi, OHAL KHK’leri ile ihraç edilen birçok başvuruyu kendi yetki alanında olmadığı gerekçesiyle geri çevirmiş, CHP’nin KHK’lerin anayasaya aykırılık iddiasını da reddetmişti. AYM’den gelen bugünkü karar, KHK ile ihraç edilenler için yeni umut oldu. Anayasa Mahkemesi, Gazi Üniversitesi yönetiminin, OHAL KHK’sini gerekçe göstererek iş sözleşmesini feshettiği taşeron işçi Ahmet Özdoğan’ın başvurusunda iş mahkemesine işaret etti. Özdoğan, 9 Şubat 2017 tarihinde sözleşmesinin geçerli bir nedene dayanmadan feshedildiğini belirterek iş mahkemesinde işe iade davası açtı. Ankara 21. İş Mahkemesi, 4 Mayıs 2017’de verdiği kararda, sözleşmenin 667 sayılı KHK hükümlerine göre feshedildiğini belirterek dosyanın OHAL Komisyonu’na gönderilmesine karar verdi.
MAHKEMEYE ERİŞİM HAKKI İHLAL EDİLDİ
Özdoğan bunun üzerine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulundu. Özdoğan’ın avukatları, dilekçede mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğini belirtti.AYM, başvuruyu haklı buldu ve Özdoğan’ın Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine hükmetti.Oybirliğiyle alınan kararda, “Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan hak arama özgürlüğü, bir temel hak olmanın yanında diğer temel hak ve özgürlüklerden gereken şekilde yararlanılmasını ve bunların korunmasını sağlayan en etkili güvencelerden biridir. Bu bakımdan davanın bir mahkeme tarafından görülebilmesi ve kişinin adil yargılanma hakkı kapsamına giren güvencelerden faydalanabilmesi için ilk olarak kişiye iddialarını ortaya koyma imkânının tanınması gerekir” denildi.
OHAL KOMİSYONU’NUN YETKİSİ DEĞİL
Kararda, sözleşme feshiyle ilgili incelemenin, OHAL Komisyonu’nun yetkisi olmadığına işaret edildi:“685 sayılı KHK’da OHAL Komisyonunun yetkisinin başka bir idari işlem tesis edilmeksizin doğrudan KHK hükümleri ile tesis edilen işlemlere ilişkin başvurularla sınırlı olduğu herhangi bir duraksamaya yer vermeyecek şekilde açıkça düzenlenmiştir.Buna göre, işçi ve işveren arasındaki iş hukukundan kaynaklanan uyuşmazlıkları çözme görevi verilen İlk Derece Mahkemesinin OHAL Komisyonunu işaret ederek önüne gelen bir uyuşmazlığın esası hakkında inceleme yapmadan yargılamayı sona erdirmesi bariz bir yorum hatası niteliğinde olup yargılama sonucunda verilen kararın kanunilik unsurunu taşıdığı söylenemez.Anayasa Mahkemesi açıklanan gerekçelerle Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkı kapsamındaki mahkemeye erişim hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.”
GERGERLİOĞLU: ÜMİT VERİCİ BİR KARAR
AYM kararını Artı Gerçek’e değerlendiren KHK mağduru HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, kararı olumlu bulduklarını söyledi. “Bizleri ümitlendiren bir karar oldu. Zaten olması gereken buydu” diyen Gergerlioğlu, AYM’nin söz konusu kararının doğrudan KHK ile ihraçlara dair olmasa da yargısal bir yolu gösterdiğini söyledi. Gergerlioğlu, kararın ihraçlar konusunda emsal teşkil edip etmeyeceği sorusuna “Ümit ediyoruz” diye yanıt verdi. 2,5 yıldır yargıya ulaşamayan yüz binlerce kişi olduğunu vurgulayan Gergerlioğlu, “OHAL Komisyonu insanların yargı önüne çıkmasının önünde engelleyici bir unsur oldu” dedi. OHAL Komisyonu’nun mahkemelerin takipsizlik ve beraat kararlarını umursamazken, devam eden davaları başvuruları reddetme gerekçesi yaptığını belirten Gergerlioğlu, komisyondan ret alan kişilerin yine idare mahkemelere gittiğini hatırlattı. Gergerlioğlu, “Madem idare mahkemesine gidilebiliyordu o halde neden 2,5 yıl önce gidilmedi? Süreç kötü niyetli işletiliyor. Süre uzatılmak isteniyor” dedi. OHAL Komisyonu’nun, yöneticilerin denetiminde olduğunu da belirten Gergerlioğlu, şöyle devam etti: “Yöneticilerin istemediği bir karar alsınlar anında görevden alınırlar. Zaten aldıkları kararlardan mesul tutulmayacaklar. Böyle bir komisyonun iyi niyetli olduğunu düşünebilir misiniz? Üyeleri yöneticilerin önünde el pençe duran bir komisyon. Şaibeli de bir kurum, çok sayıda torpil duyumları alıyoruz.”
TANRIKULU: DOĞRU AMA GEÇ BİR KARAR
CHP İstanbul Milletvekili ve TBMM İnsan Hakları Komisyonu üyesi Sezgin Tanrıkulu, kararın ihraçlar konusunda emsal teşkil etmeyeceği görüşünde:“Bu kararı doğrudur ama geç birkarardır” diyen Tanrıkulu, yargı işlemlerinin süreli işlemler olduğunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Bu başvurucu süresi içinde iş mahkemesine başvurmuş,mahkeme bakmamış ve OHAL Komisyonu’na yönlendirmiş. Hukuk yolları tükenince başvurucu Anayasa Mahkemesi’ne gitmiş. Anayasa Mahkemesi bu başvuruyla sınırlı olmak üzere bir karar vermiş.”
KHK ile ihraç edilenler için bu sürelerin dolduğunu söyleyen Tanrıkulu, “AYM kararı henüz yargıda olanlar ile sınırlı etki yaratır” dedi, ancak zaten mahkemelerin ihraç başvurularında OHAL Komisyonu’na yönlendirdiğini kaydetti. Tanrıkulu, AYM kararının, OHAL Komisyonu’nun reddetmesinden sonra idare mahkemelerine başvuranlar için de etkide bulunabileceğini ifade etti.