Kemal Kılıçdaroğlu, Binali Yıldırım’ın istifa etmeden belediye başkan adaylığı için Yüksek Seçim Kurulu’na (YSK) başvuru yapmayacaklarını çünkü YSK’ya güvenmediklerini söyledi. O zaman seçim güvenliği ile ilgili elinizde ne garanti var? Neden bu kadar iddialı konuşuyorsunuz?
CHP başta olmak üzere muhalefetin bu ülkeye yaptığı en büyük kötülük, sanki Türkiye’de işleyen bir mekanizma varmış, seçimler varmış gibi yapması ve bu iktidara inanılmaz bir koz vermesi.
Kardeşim sandıkta devirin işte. Sandıkta kazandınız da iktidarı mı devretmedi adamlar?
Hayır, işin aslının öyle olmadığını aklı başında olup bilmeyen yok.
CHP yöneticileri her seferinde bize şu resmi çiziyor:
“Evet bir maça çıkıyoruz. Hakem (YSK) tarafgir ve satın alınmış. Maçta bizim aleyhimize kararlar verecek ama biz öyle bir performans sergileyeceğiz ki hakemi de yeneceğiz, göreceksiniz”.
İddialı laflar, televizyonlarda heyecanlı heyecanlı konuşmalar ve sosyal medya gazı ile kendi kendilerine heyecan içerisine girip sonra da seçim akşamı kafayı çekip yatıyorlar. Yarın yine hayatları kaldıkları yerden devam ediyor çünkü. Seçim kaybedip istifa eden onurlu bir yönetimleri olmadığı gibi Ankara’da plazada keyif çatıp, meclisin imkanlarını sonuna kadar kullanıp, bizim vergilerle ödenen parti ödenekleri ile Erdoğan’ın çizdiği çemberde kendi kendilerine derebeyi gibi yaşıyorlar. Erdoğan’a seçimden seçime cizyesini verip hayatta kalıyorlar.
Halbuki CHP’nin resmettiği olayın aslı şöyle:
“CHP -bunu bütün muhalefet olarak da okuyabiliriz- maça çıkıyor. Hakem tarafgir ve aleyhinde karar veriyor. Rakip takım sahada 20 kişi. Bütün tribün sadece rakip takıma ayrılmış. Basın tribünü de tamamen rakip takımın destekçisi gazetecilerden oluşuyor. Maçın gözlemcileri stata sokulmamış. Maç oynanırken birden kurallar değişebiliyor. Birisine ofsayt var diğerine yok. CHP’nin kalesi büsbüyük rakip takımın kalesi minyatür. Rakip takım CHP içinden de oyuncu almış”.
Ve CHP ısrarla bu maçı kazanacağını anlatıp duruyor
CHP bir evde kalan 50 kişiyi ifşa edince usulsüzlükleri çıkardığını sanıyor. Halbuki Türkiye’nin kritik son iki seçiminde CHP’nin sandıklarda esamesi bile okunmadı. CHP’nin bütün sandıklardan alınmış imzalı tutanakları olduğuna inanan var mı? Yok tabii ki çünkü öyle bir şey yok. CHP’nin seçim için yaptığı yazılım ve uygulama bile seçim gecesi çalışmadı. Daha önce defalarca yazdığım bir ayrıntıyı yine yazma ihtiyacı hissediyorum. CHP’nin sandık müşahidinin olduğu binlerce sandıkta CHP’ye oy bile çıkmadı.
Adil seçimlerle ilgili olarak uluslararası kriterler var. Bu kriterler sadece seçim günü ile ilgili değil. Adil seçim çalışmaları yürütüldü mü? Bir taraf bütün devlet imkanlarını kullanacak, bütün medyayı yönetecek ve bütün adli makamları parti bürosu gibi çalıştıracak ve CHP her seferinde seçimlere dahil olup bu tiyatronun devam etmesi için elinden geleni yapacak.
YSK’nın şaibeli başkanı dahil 6 üyesinin görev süresi bir yıl daha uzatıldı. Sanki seçimler olmayacak bunlar emekli olunca. Sanki bunların yerine yine aynı karakter ve misyonda yeni atama yapmak çok zor. Ama bir düzen var, onun değişmesi istenmiyor. Uzun bir süre seçim olmayacağı için kurulu tezgahtan bir seçim daha geçsin istiyorlar.
YSK’nın sandık yazılımları ve sonuçların dijital ortama aktarılması ile ilgili sayısız iddia ve senaryo var. Hatta yabancı ülkelerin müdahil olduğuna yönelik şaibeler var. CHP’nin bunlarla ilgili herhangi bir şey yaptığını duyan gören var mı?
Peki n’apsın kardeşim CHP? Siyaset mi yapmasın? Seçime mi girmesin? CHP’nin muhalafet olarak son 5 yılda Türkiye’nin giderek bir Afrika bir Ortadoğu ülkesine dönüşmesini engellemek adına giriştiği ve başardığı bir şey gösterebilir misiniz? CHP hiçbir işlevi olmayan mecliste figüranlık yaparak bütün ülkenin vaktini alıyor. Seçimden seçime de figüranlıktan bir tık yukarıda senaryoda filmin sonunda öleceği belli karakter oyuncusu oluyor. Bununla da tatmin oluyor. Cesaret gösterip bu hileli maça çıkmıyoruz demedikçe de bu oyun devam edecek.Halk tv var. Sözcü de yerinde duruyor. 24 saat orada konuşun, her gün diğeri sizi manşet yapsın.tr724.com