Levent Kenez
İktidar beslemesi İhlas Grubu ile iktidarı besleyen Sözcü Grubu bir süredir kavgalı. Manşetten birbirlerine saldırıp duruyorlar. İkisi de hayatta olduğu sürece kavga edebilirler beni pek ilgilendirmiyor. Kavgalarına her zamanki gibi yine hiç ilgisi olmayan insanları dahil ettiler. Bu kez Meydan Gazetesi’nin adı geçiyor. Cem Küçük denen devlet görevlisi dün yarısı copy-paste yarısı deli saçması bir yazı yazdı. Yazanın bir önemi olduğundan değil ama madem para tura işi, ne olduğunu açıklayalım. Meydan Gazetesi’nin baskılarının bir bölümünü Sözcü Grubu yapardı. Baskısı yapılan gazetenin kağıdını da Sözcü Grubu’ndan alırdık. Devlet görevlisinin yazısında geçen Sözcüye 10 ay içerisinde yapılan ödemeler baskı ve kağıt paraları. Ya ne yapsaydık senin patronların gibi dolandırıcılık yapıp, milletin parasının üzerine yatıp Sibel Can ve Seda Sayan’ı astronomik maaşlı köşe yazarı mı yapsaydık?
Baskı ve kağıt işleri haftalık ödemesi olan işlerdir. Bir hafta ödemezsen gazeteni bastıramazsın. Gazetenin diğer baskı ve kağıt işlerini de Doğan Grubu’ndan satın alırdık.
Ha basmazlarsa basmazlardı elbette onlar gibi değiliz bundan dolayı bir vefamız var, işin ticari yanı elbette önemli rol oynamıştır. Basmasalardı gider Berat’ın abisi Serhat’ta ya da Akit’te ya da adı Mücahit kendisi müflis adamın matbaasında bastırırdık. Para olunca bütün kutsallarını satmaya razı bu tiplerin bize hayır diyeceklerini sanmıyorum.
Şimdi Meydan’ı basmalarını da torbanın içine atıp Sözcü Grubu’nun başına bir şey gelmesini, yaptıkları iğrenç ve bıçak yalayan yayınlara rağmen istemem. Aynı şekilde Doğan Grubu masum insanlarla ilgili en iğrenç yalanları ayakta kalmak için hiç utanmadan bastı, yayınladı, yaydı, meşru gösterdi. Her ne kadar paralarının bir bölümünü kurtarıp defolup gitseler de onların da haketmedikleri iddialarla hedef olmalarını istemem. Ha insanın içinden “fetö fetö” diye böğürüyordunuz alın size fetö diyesi geliyor mu? Elbette geliyor ama ilkesel duruş adına duygulara yenilmemek geliyor. Allah hakettiklerini yaşatsın.
15 Temmuz’dan sonra, daha önce kapımızdan ayrılmayan bu iki korkak gruptan iri olanı, artık gazeteyi basmayacaklarını ve dağıtmayacaklarını diğeri de artık basmayacağını ilettiğini de kayda geçirelim. Zaten hükümet bunlardan önce bizi bastığı için bunlarla nasıl olur kavgasına vakit kalmadı. Ama Doğan’ın ikiyüzlü kızlarının ve saray casusu damatlarının medya özgürlüğü, demokrasi tekerlemelerinin ne kadar samimiyetsiz olduğunu unutturmamak gerekiyor. Medyadan defolup gitmeleri alınlarındaki kara lekeyi unutturmamalı. Yurtdışında ülkede özgürlük yok fiskos yaptıklarını, ülke içinde de Erdoğan için eğilebildikleri kadar eğildiklerini de.
Ben şahsen iktidarın Sözcü’yi kapatacağını sanmadığımı ısrarla söylüyorum. Sözcü başörtüsü, İHL düşmanlığı ve IQ’su düşük laikçiliği ve naftalin kokan Kemalizmi ile Erdoğan için güzel bir nimet. Erdoğan Sözcü’yü kişisel hırsından kapatır, MİT’e aynı çizgide başka bir gazete kurdurur. MİT’in bir gazetesi daha olur.
Cemaat’e yapılan insan hakları ihlalleri ve zulümler karşısında içten içe sevinen dine alerjik laikçi, ırkçı, bağnaz yapıların ülkedeki diktatörlük tarafından tarumar edilmesini; Erdoğan’ın nasıl olsa bir gün devrileceğinden hareketle en azından bu ikiyüzlü, ülkenin başına gelen bugünkü musibetlerin temeldeki sebebi ve her zaman derin yapılar tarafında iş tutmuşların da sırtını döndükleri şeylerle yüzleşmelerini istemek çok kötü olmasa gerek.TR724.COM