Avrupa’nın önde gelen ülkelerinin, ABD tarafından ‘gayrımeşru’ ilan edilen Venezuela Devlet Başkanı Nicolas Maduro’ya tanıdığı 8 günlük süre doldu.
Maduro’nun bu sürede seçim kararı almaması üzerine Fransa, İspanya ve Almanya, peş peşe kendisini ‘Venezuela’nın geçici devlet başkanı’ ilan eden Juan Guaido’yu tanıdıklarını açıkladı. Ayrıca, Britanya, Portekiz, İsveç, Danimarka ve Avusturya’nın da aynı yönde karar aldığı duyuruldu.Avrupa ülkeleri, 27 Ocak’ta, Maduro’ya sekiz günlük süre vererek, erken seçimlere gidileceği açıklanmazsa Guaido’yu ‘devlet başkanı’ olarak tanıyacağını açıklamıştı.Maduro ise 2 Şubat’ta yaptığı açıklamada bu sene içinde erken seçime gidileceğini söylemişti.
FRANSA: VENEZUELA HALKI DEĞİŞİM İSTİYOR
Bugün ilk olarak Fransa, Venezüela’daki muhalif lider Guaido’yu ‘geçici devlet başkanı’ olarak tanıdı. Fransa Dışişleri Bakanı Jean-Yves Le Drian, France Inter radyo kanalına verdiği demeçte, “Juan Guaido’nun yeni seçimleri düzenleme meşruiyeti olduğunu düşünüyoruz” dedi.Halkın değişim istediğini belirten Le Drian, söz konusu krizden tamamıyla meşru bir başkanlık seçimiyle çıkılması gerektiğini vurguladı.
SANCHEZ: ÖZGÜR VE ADİL SEÇİMLER KISA SÜREDE YAPILSIN
Daha sonra İspanya Başbakanı Minister Pedro Sanchez Venezuela’da ‘özgür ve adil’ seçimlerin mümkün olan en kısa sürede yapılması için çağrı yaptı.Ardından Almanya Başbakanı Angela Merkel, Guaido’yu Venezuela’nın yeni cumhurbaşkanı olarak tanıdığını açıkladı. Japonya ziyaretinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Merkel, Guaido’nun hızlı bir şekilde erken seçimlere gideceğini umut ettiğini söyledi.
MERKEL: BUNDAN SONRA MUHATABIMIZ GUAİDO
Merkel, “Almanya, bundan sonraki süreçte Guaido’yu geçici cumhurbaşkanı ve muhatap olarak görmekte. Erken seçimlere kadar olan sürecin kısa sürmesini ve barışçıl sonuçlanmasını umuyoruz.” dedi.
Guaido’yu ilk olarak ABD daha sonraysa Brezilya, Kanada, Paraguay, Kolombiya, Arjantin, Peru, Ekvador ve Kosta Rika devlet başkanı olarak tanımıştı.ABD Başkanı Donald Trump ise dün CBS kanalına verdiği söyleşide Venezüela’ya asker göndermenin ‘değerlendirilen seçeneklerden biri’ olduğunu söylemişti.