Biliyor musunuz? Hacıvat ile Karagöz aslında tek kişi! Biri olmadan diğerinin hiç bir anlamı yok. Hacıvat dayak yemek için doğmuş, naif çok bilmiş yarım aydın; diğeri dayak atmayı hayatın akışında normalleştiren bir nobran. Sahne kapandığında ikisi de aynı kutuda sessiz sessiz oturuyor.
Erdoğan ile CHP tam Hacıvat-Karagöz gösterisi. Erdoğan’ın lafı dolandırıp ‘küt’ diye şaplağı indirmesi için CHP’ye ihtiyacı var. Sahnede duyulan ses sizi yanıltmasın, o sadece bir efekt. Bütün devlet gücünü tekeline alan Erdoğan’ın bir Selahattin Demirtaş’a yaptığına bir de CHP’ye ve Kemal Kılıçdaroğlu’na yaptığına bakın. Ne dediğimi anlamak için sosyal medyada dolaşan ve ‘fiyat artışlarının sorumlusu kim?’ Sorusuna ‘CHP’liler cevabını veren teyzenin videosunu seyredin. Demokrasicilik oyununda dişleri sökülmüş, tırnakları çekilmiş bir düşmana ihtiyaç var ve CHP bu işe fazlasıyla yarıyor. İddialı bir şey söyleyeyim Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nu Devlet Bahçeli’den daha fazla seviyor olabilir. Daha fazla işine yaradığı kesin.
Enis Berberoğlu ve Eren Erdem’in tutuklanması CHP’yi kuzu gibi yaptı. Peki neden Muharrem İnce ve Özgür Özel gibi AKP’li sözcüleri aciz bırakan laf cambazları değil de bu iki isim. Çünkü diğerleri sadece CHP kitlesinin tatmin olmasını sağlayacak boş lakırdılar ediyor. (Özel’in Akar ve 15 Temmuz’la ilgili Meclis’teki çıkışı müstesna. Onun da tehdidini yedi ve kıyıdan fazla uzaklaşmadan yüzmeyi tercih ediyor artık.) Murat Sabuncu’nun Cumhuriyet’i ile bugünkü Cumhuriyet ya da Sözcü’nün farkı gibi. Kuru sıkı muhalefet Erdoğan’ın öfkesini celb etmiyor; hatta işini kolaylaştırıyor, tabanını efsunlamasını sağlıyor.
Aslına bakarsanız CHP’nin zaten dışarıdan müdahaleye ihtiyacı bulunmuyor. Kendi kendini yok etmesi an meselesi. 31 Mart Yerel Seçimleri için aday tespit sürecine baksanıza. Önce İstanbul il başkanı Canan Kaftancıoğlu istifa edip geri aldı. Şimdi aday gösterilmeyen belediye başkanlarının istifa edip DSP’ye geçme furyası yaşanıyor. Üç dönem Silivri’yi yönetmiş adam bile yeniden aday yapılmadığı için isyanlarda. Avcılar’ın kadın başkanı koltuğu AKP’ye kaptırmayacakmış, onun için DSP’ye geçiyormuş! Erdoğan üç büyük ilin belediye başkanını onursuzca görevden aldı, istifaya zorladı. Melih Gökçek gibi biri bile gıkını çıkaramadı. Bunlar yeniden aday yapılmayınca intikam yemini ediyor.
Adı geçen belediye başkanları Erdoğan’ın ‘büyük zafer’i için kılıf yerine geçecek. Ben şahsen seçimin artık sandıkta değil bilgisayarda bittiğine inanıyorum. Erdoğan’ın içinde ukde olan ama normal şartlarda kazanamayacağı kaleler artık düşebilir. Sol oyların bölündüğü ortamda AKP bayraklarının buralara dikilmesi çok normal karşılanacak. Muharrem İnce’nin cumhurbaşkanlığı seçimi gecesinde yaptığını şimdi önden yapıyorlar. ‘Adam kazandı’ demenin başka bir yolu bu.
CHP bu kısırdöngüyü kırabilir mi? Yapabilir ama yapmaz. Paradigmayı değiştirecek adımlar atması gerekiyor. Seçimi boykot etmek dışında bir seçenek yok, ama CHP ve Kemal Bey’de bunu yapacak cesaret yok. O halde MHP gibi AKP’ye iltihak etsinler. Seçimin gerçek olmayıp sadece bir simülasyon olduğunu tersinden göstersinler. Hem Erdoğan’ın hışmına da uğramamış olurlar.