HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, “Bu durum böyle giderse KHK’lar farklı şekilde nesilden nesile devam edebilir. Bunun olmaması için örgütlenip mücadele etmemiz gerekiyor” dedi.
Van Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu, bir otelin konferans salonunda, ihraç edilmiş emekçiler ve akademisyenlerle birlikte “Van’da ihraçlar ve hukuki süreç” başlığıyla panel gerçekleştirdi. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğu ve KESK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Elif Çuhadar’ın konuşmacı olarak katıldığı panele ihraç edilen akademisyen Cenk Yiğiter Skype uygulamasıyla bağlandı. Panele HDP Van Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan adayı Mustafa Avcı, HDP Van İl yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş izledi.
YİĞİTER: DAHA ÇOK MÜCADELE
Akademisyen Cenk Yiğiter, KHK ile ihraç edilenler olarak yurttaş olanlara tanınan kamu görevine girme hakkından mahrum edildiklerini belirterek, ihraç edildiği Ankara Üniversitesi’ne öğrenci olarak da giremediğini hatırlattı. KHK’lilerin fiilen yurttaşlıktan çıkarılmış olduklarını kaydeden Yiğiter, şunları söyledi: “İhraç edilenlere ha seçme hakkı verilmiş ha verilmemiş. Bütün hakları elinden alınan ihraçlar resmen fiilen yurttaşlıktan çıkarılmış. Bu süreci değiştirmemiz gerekiyor. Ancak bunu daha çok mücadele ederek değiştirebiliriz” diye konuştu.
GERGERLİOĞLU: KHK’LAR NESİLDEN NESİLE DEVAM EDEBİLİR
Kendisi de doktorken ihraç edilen HDP Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, açlık grevinin 102’nci gününde olan Leyla Güven’e ve açlık grevini sürdüren tutuklulara selam yolladı. Tecride değinen Gergerlioğlu, tecridin tüm ülkeye yayılmış durumda olduğunu ve her geçen gün daha da derinleştiğini belirterek, kaldırılmasını istedi. İhraçların hukuksuz olduğunu aktaran Gergerlioğlu, KHK’li milletvekilleri olarak Meclis içi ve dışında yaptıkları çalışmalardan bahsetti.
OHAL İşlemleri İnceleme Komisyonu’nun çalışmaları için “Bir suç örgütü olarak çalışıyor ve hukuku katletti” diyen Gergerlioğlu, “Türkiye bu süreçte bilim insanlarını siyasi baskılardan dolayı yerinden ederek, başka ülkelere gitmelerine neden oldu. Bu durum ülkenin bilim açısından nasıl darbe aldığını gösteriyor. Diğer yandan ekonomik kriz OHAL sonrası derinleşti. Çünkü özgürlüğün olmadığı yerde krizler meydana gelir” ifadelerini kullandı. Kimsenin KHK’li olmadığı için sevinmemesi gerektiğini belirten Gergerlioğlu, “İktidar, kendinden olmayanları dışlıyor. Darbe sonrası iktidar, refleks olarak ihraç etti diye düşünmeyin. Şimdi ise mülakatla kendine benzemeyeni almıyorlar. Bu durum böyle giderse KHK’lar farklı şekilde nesilden nesile devam edebilir. Bunun olmaması için örgütlenip mücadele etmemiz gerekiyor” diye belirtti.
ÇUHADAR: ORTAK MÜCADELEYİ BÜYÜTMEK İÇİN UĞRAŞIYORUZ
KESK Merkez Yürütme Kurulu Üyesi Elif Çuhadar da OHAL öncesi cemaat ile iktidarın birlikte hareket ettiği dönemde KESK olarak saldırılara maruz kaldıklarını belirterek, “OHAL sonrası da bunlar devam etti. OHAL’i bir lütuf olarak gördüler. Haksız ve hukuksuz bir şekilde arkadaşlarımızı ‘güvenlik soruşturması’ kılıfıyla işten çıkardılar” ifadelerini kullandı. KESK olarak her zaman ortak mücadeleyi büyütmek için uğraştıklarını belirten Çuhadar, “Ekonomi kavgasıyla ortaya çıkan OHAL ile birlikte, iktidar, herkese bir gün lazım olacak hukuku ve adaleti ortadan kaldırarak diktatörlüğü kurdu” diye belirtti.
Türkiye’nin parası olanın hizmet aldığı bir ülkeye dönüştüğünü söyleyen Çuhadar, Türkiye’nin partileşen bir devlet olduğunu aktardı. Tüm alanların özelleştirildiğini belirten Çuhadar, “Bir hükümet düşünün, şehir hastanesiyle şirketlere hasta garantisi veriyor. Yani diyor ki ‘bu kadar yurttaşı hasta edeceğim’, böyle bir anlayışla ülkeyi yönetiyorlar. Burada tutumumuzun ne olacağı o önemli. Kimseyi dışlamadan sorunlarımızı ortaklaştırarak mücadeleyi büyütmeye ihtiyacımız var” dedi. (Mezopotamya Ajansı)