“HDP eşittir PKK, eşittir YPG, eşittir PYD. Hiç sağa sola bunu saptırmanın anlamı yok” diyor Erdoğan. Yasal, 5 milyondan fazla seçmeni olan bir siyasi partiye böyle bir şey nasıl söylenir gibi şeyleri tartışmayla vakit harcamayalım.
Seçim sath-ı mâilinde bunu neden söylediği belli. Din, millet, devlet ve akla gelecek ne kadar istismar öznesi varsa bunların üzerinde tepinince etki edeceği kitlenin ne kadar büyük olduğunu biliyor. Ülkenin bölünmezliğini tek dert edinmiş devlet partisi olmanın getirisini de. Ekonomi yumuşak karnı, yarın öbür gün ekonomik bir kriz yaşandığında buna sebep olarak ortaya koyacağı farazi düşmanı dahi vatan-millet-Sakarya edebiyatı ile yutturabileceğini söyleyenler çok da boş konuşmuyor.
Öğrencilere yardım olsun diye sarma-dolma yapan ev kadınlarını kelepçeleyip önce teşhir edip sonra terörist diye hapse atan iktidar terörle mücadelede bu kadar samimiyse işte size yeni bir 5,6 milyonluk terör listesi. Bizzat devletin, her şeyin başındaki kişinin resmi açıklaması. Madem HDP terör örgütü, kapatın partiyi. Hala dışarıda olan vekillerinin ve yöneticilerinin hepsini tutuklayın. Üyelerini terörden alın. Mensuplarının şirketlerine el koyun. Neden seçimlere girmesine müsade ediyorsunuz?
HDP’yi olabildiğince şeytanlaştırıp HDP’ye ne kadar küfrederse o kadar çok milliyetçi oy alacağını, ne kadar insan güdeceğini biliyor. Milliyetçi saiklerle oy verenlerin de buna teşne olduklarını söylemek çok da büyük haksızlık olmaz. Milliyetçi söylemdeki sözde muhalafet partisi İYİ Parti’nin konu HDP olunca AKP’den bir farkı olmadığını zaten kendileri bizzat övünerek söylüyor. HDP’nin, kazanamayacağı yerlerde muhalefetten bir ismin kazanmasına yardım olmak için aday göstermemesine bile HDP ile aynı yerde olamayız diye istifa eden gerizekalıları içinde barındıran bir partinin 5 milyon oyu var. Akşener’in Ardahan’da HDP kazanmasın diye aday çıkarmıyoruz açıklaması zaten ne kadar korktuklarının ne kadar sahte muhalefet olduklarının yeter ispatı.
Bir de MHP’li olup da Cumhur ittifakına oy vermeyeceklerin sayısını minimuma indirmek istiyor
Güneydoğu’da geçen seçimde kazandığı yerlerin yine hepsini HDP kazanacak da olsa HDP’nin yaşayacağı oy kaybının ve bu oyların AKP’ye gitmesinin de sembolik bir değeri var. Ya da şimdiden ayarlanmış sonuçlarda Güneydoğu’da oyları yükselecek. Son iki seçimde en hileli işlerin bölgede yaşandığını ve bu seçimde de kesin yaşanacağını bilmeyen yok.
Eğer HDP teröristse devletin yapması gerekenleri yukarıda yazmıştık.
Peki HDP ne yapacak? Daha doğrusu HDP’ye “kapat git, çık dağa” seçeceğinden başka bir şey bırakmıyorlar. Dolmabahçe’de HDP ile bir araya gelenler sanki kendileri değildi. Bizzat kendisinin bilgisi ve izni ile gerçekleşen Dolmabahçe mutabakatı ters tepince “benim haberim yoktu, onaylamıyorum” diyecek kadar da açık yalan söyler kendisi.Peki HDP ne yapsın? Seni davet edip seninle masaya oturup poz verenler ertesi gün senin terörist diye fotoğrafını basıyor. HDP ya da öncülleri hiç değişmediğine göre kimin ikiyüzlü olduğu aşikar.
HDP elbette bütün Kürtlerin partisi değil ama Türkiye’nin “Kürt Sorunu” diye tanımlanan meselesinin muhatap partisidir. İnsanlara siyaset yolu açmazsan, temsil imkanı vermezsen, kendi yerel yöneticilerini seçtirmezsen bu intifadaya ya da çatışmaya davetiye demektir ki acaba arzulanan bu mudur diye de merak ediyor insan.
Dünyada bütün terör örgütleri ile yapılan anlaşmalar ve müzakereler onların silah bırakıp siyasetle yollarına devam etmesine dayanmışken bizde şu an devleti yönetenler muhataplarına “Siyaseti bırak silahı eline al” diyorlar ki Erdoğan’ın son HDP açıklamasından sonra özellikle bölgede yaşayan HDP seçmeninin Türkiye’den ayrılmak, kendi devletini kurmak gibi konularda “e o zaman bizde” kendi yolumuza gidelim” demesine meşru değil demek ne kadar mümkün?
Gelen emir doğrultusunda kendi genel başkanına bile sahip çıkmayan, mağduriyetten dem vurup neredeyse soykırıma uğrayan cemaat mensuplarına karşı birkaç gelenek dışı vekili dışında ses çıkaramayan hatta destek veren, sanki terör örgütü nedir onlardan daha iyi bilen varmış gibi ‘fetö’ diye çemkirmekten çekinmeyen HDP’nin ne kadar kaypak, PKK’nın derin devletle ve MİT’le paslaştığının bu kadar bariz olmasına rağmen söylüyorum bütün bunları.
Ha, Erdoğan’ı ne kadar ciddiye almak lazım? Bugün HDP’ye ettiği küfürleri alkışlayanlar yarın HDP ile yeniden bir araya gelmesi gerektiğinde de onu aynı şekilde alkışlayacağı siyaseten rahat. Sorumluluk taşımak gibi derdi yok. Hatta seçime doğru Allah korusun dirseklerini dayayacakları şehit tabutu hazırlıklarına bile başlamış olabilirler. Ama bir şeyi silahla bir yere ve bir zamana kadar yapabilirsin.Türkiye’nin düşmanı olsan Erdoğan’ın gitmesini asla istemezsin. Belki de her şeye rağmen bu yüzden hala orada.