HDP Milletvekili Hüda Kaya: Domates, biberin karşısına mermi konularak politika yapıldığı günleri gördük. İnsanlar evine ekmek götüremiyor, kirasını, kredisini ödeyemiyor. Ve bu ülkenin yöneticileri sebze fiyatlarının tartışıldığı böyle bir günde insanların karşısına ‘mermi’ koyuyor. ‘Ya açlık ya mermi’ mi yani?
Ekonomideki kötü gidişat AKP seçmeninin tavrını da etkileyecek mi? Kendi özgün çalışmalarını yürüten kadınların siyasetteki temsiliyetleri ne durumda? HDP İstanbul Milletvekili Hüda Kaya Gazete Karınca’dan Pelin Özkaptan‘a konuştu.Kendisi hakkında çıkan ‘Bağcılar Belediye Başkanlığı’na aday gösterilecek’haberlerine ilişkin Kaya “Henüz net bir durum yok” yanıtını verdi.
KADINLARIN SEÇİM BEYANNAMESİ: ŞİDDETSİZ, CİNSİYETSİZ, EŞİT
HDP’li kadınların yayınladıkları Seçim Beyannamesi’ne değinen Kaya, dayanışmayı ve mücadeleyi büyütme amacında olduklarını söyledi.“Beyanname; kadınların şiddetsiz, cinayetsiz, eşit, özgür nefes alabileceği, çalışma alanında, sokakta ailede yani bulunduğu her yerde kadının kendini özgür, eşit ve barış içinde hissedebileceği ortamların gelişmesine dair. Bu hedefler doğrultusunda biz HDP’li kadınlar olarak da yapılması gereken tüm mücadele yöntemleri ile birlikte bu yolda dayanışmayı büyütme amacındayız.”
Kaya, yıllarca AKP’ye oy veren seçmenlerin de AKP’nin geldiği noktadan şikayetçi olduğuna dikkat çekti.
‘AKP, KENDİ İÇİNDE ÇÜRÜYOR’
“AKP’ye oy veren gerçekten düşünen taban, partinin değiştiğini söylüyor. Taksicisinden esnafına her yerde karşılaşıyoruz bu değişim ile. Kendi içinde çürüyen, kendi kendini tüketen bir noktaya geldiler. Ülkenin etrafı ne kadar duvarlarla çevrilirse ne kadar demir perde ülkesi olursa saraya yönetiminin istediği de tam olarak bu aslında. Ki böylece korku yönetiminde başarılı olurlar. Her şey bugünkü linç ve nefret, savaş politikalarından da ibaret değil AKP için. Bunun daha ötesinde bir zulüm etmekten imtina etmeyecek bir gerçeklik ve vicdanla karşı karşıyayız. AKP’nin özellikle son birkaç yıldır seçimlerde kullandıkları ifadelere baktığımızda ‘Bunlar ne konuştuklarının farkında mı?, ‘Onları alkışlayanlar ne duyduklarının farkında mı?’ diyorsunuz.”
AKP sözü, kriteri her şeyi tüketti artık savaş, ‘adamlık’, mermi edebiyatından başka bu ülkeye verecekleri hiçbir şey kalmadı. Halkımız da bunu görmeli. Bugün hala AKP’li olanlara da bu ahvali gösterebilmeliyiz.
ERDOĞAN: BİR MERMİNİN FİYATI NE KADAR BİLİYOR MUSUNUZ?
Artan sebze fiyatlarına karşı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın“Bir merminin fiyatı ne kadar biliyor musunuz?” çıkışını eleştiren Kaya, bunun ‘akıl ve vicdan dışı’ olduğunu söyledi.
“Domates, biberin karşısına mermi konularak politika yapıldığı günleri gördük. İnsanlar evine ekmek götüremiyor, kirasını, kredisini ödeyemiyor, kapitalizmin bir canavara dönüştüğü, insanların gelecekten umudunu kestiği, basına yansımayan korkunç intiharların giderek arttığı bir ülkedeyiz. Ve bu ülkenin yöneticileri sebze fiyatlarının tartışıldığı böyle bir günde insanların karşısına ‘mermi’ koyuyorlar. Bu insanların geleceği mermi mi? Siz bu insanlara mermiyi mi teklif ediyorsunuz? ‘Ya açlık ya mermi’ mi yani?”
‘MERMİLERE, ADAMCI ZİHNİYETLERE TESLİM OLMAK ZORUNDA DEĞİLİZ’
Biz mermilere, ‘adamcı’ zihniyetlere teslim olmak zorunda değiliz. Yıllarca AKP’ye oy veren insanlar bugün büyük bir hayal kırıklığı içinde. Biz ülkemizin geleceğine birlikte sahip çıkmak zorundayız.”
Kaya, iktidarın muhalefet partilerine karşı ‘düşmanlaştırma’ politikalarına da değindi.
“Türkiye’nin yıllardır iktidar olamamış muhalefet partilerine sanki iktidarmış gibi muhalefet yaparak seçim kampanyası yürütüyorlar. ‘Muhalefeti de biz yaparız’ diyorlar. “İstanbul’a ihanet ettik” diyorlar ama İstanbul son 30 yıldır ellerinde. Zamana zaman kendi tabanından da yükselen itirazlardan bu şekilde ‘gaz alıyorlar.’”
‘AÇLIK GREVLERİ, HALK ÜZERİNDEKİ TECRİDE BİR CEVAP’
Kaya, HDP’nin seçimden öte en önemli gündemi olan Leyla Güven ve giderek yayılan açlık grevi eylemlerinin halk üzerine yayılan tecride bir cevap niteliğinde olduğunu vurguluyor.Hüda Kaya, Güven’in açlık grevi eyleminin 100. günü olan 15 Şubat’ta HDP tarafından 15 kentte yapılacak yürüyüşlere karşı, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun “Onları yürüten adam değildir” sözlerini de değerlendirdi.
‘BU İNSANLAR NEDEN YÜRÜYOR?’ ONU SORSUNLAR
“Bu sözlerin ardından geçtiğimiz gün Taksim’de vekiller ve eş başkanlar yürüdü. Zaten biz ne çekiyorsak bu ‘adamcı’ kafalardan, erkek zihniyetten çekiyoruz. Biz insan olmanın yollarını açmaya çalışıyoruz. Bugün artık insan kalmaya çalışıyoruz. Bu tarihin en erdemli mücadelesine dönüştü. Biz onların ‘adamlık’ iddialarını boş görüyoruz. Önce insan olmalılar. Yapmaları gereken ‘bu insanlar neden yürüyor’, ‘neden yüzlerce insan bedenini açlığa yatırdı?’ Bunu sorgulamak. Bundan daha doğal insani bir talep yok.”