• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Allah’ın maksadı, insanların maslahatı…

Mart 25, 2019
in YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

 

Üç haftalık bir aradan sonra maslahat serisine söz verdiğimiz değerlendirme yazısı ile son verelim. Maslahat hakkında son iki yazı boyunca verdiğim örneklerden de anlaşılacağı üzere işin son noktada gelip dayandığı ve düğümlendiği nokta şurasıdır; din, sabiteleri olan kurallar, kaideler, emirler ve yasaklar manzume ve mecmuasıdır ama insanın yaşamış olduğu hayat ise sürekli değişen bir seyir izlemektedir.

İnsan her hâlükârda bağlı olduğu ve aşma imkanının olmadığı bu hayat şartları ve onların değişkenliği içinde sabiteleri olan dine mi tabii olacaktır yoksa hayata ve onun tabii akışına mı? Dinin insanlığa ya da bağlılarına sunmuş olduğu değerlerin hepsi mi sabitedir? Söz konusu sabiteler son tahlilde vahy ile belirlendiğine göre bu aslında insan-vahy ilişkisi ekseninde ele alınması gereken bir mesele değil midir? Eğer öyleyse -ki temelde öyledir- o zaman vahy’in mahiyetinden tutun muhtevasına ve o muhtevanın bağlayıcılığına kadar karşımıza çıkan onlarca-yüzlerce soruya cevaplar verilmesi gerekmektedir.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

Devlet içi güç mücadelesi: Altaylı ne zaman bırakılır?

Uzanan eller

Ayrıca Kur’an ve Hz. Peygamber (sas) hayatına baktığımızda birebir yaşanan gündelik hayata ait soru ve sorunlara yönelik getirilen çözümler, tavsiyeler, emirler ve yasaklar görüyoruz. Sabiteler ile bunlar arasında hem kategorik anlamda hem de bağlayıcılık noktasında bir fark var mıdır? Ya da şöyle ifade edelim, din-insan ve din-toplum ilişkilerinde asıl olan, merkezde durması ve tutulması gerekli olan şey dinin temel sabiteleri midir yoksa sosyal, siyasal, ekonomik, hukuki, ahlaki hayatı düzenleyen kaide ve kurallar mıdır? Her ikisi de denecek olursa o zaman değerler hiyerarşisi açısından bu ikisi nerede yer almaktadır? Aralarında nasıl bir münasebet vardır ve olmalıdır? Bu münasebeti Hz. Peygamber (sas) hayatta iken kendisi kuruyor ve uyguluyordu ama onun vefatından sonra bunu yapacak kimdir?

Farklı kelimeler ve farklı cümlelerle aynı noktaya vurgu yapan yüzlerce soru sorabilirim. Nitekim bu sorular 15 asırlık mazimizde hem teori hem de pratik hayatta karşımıza çıkmış ve ulema-umera -hukukçular ve siyasiler olarak da okuyabilirsiniz bunu- ikilisi bu sorulara ve sorunlara cevaplar aramış, izahlar yapmış, kanuni düzenlemelerle hayata tatbik etmişlerdir. İşte maslahat yazı dizisinde ilmi geleneğimiz ve pratiğimiz içinde yerini alan bu sorulara ulema ve umeranın nasıl cevaplar verdiğini, karşılaştıkları sorunlara ne tür çözümler ürettiğini anlatmaya çalıştım.

Maslahat kavramının dinin sabiteleri ile hayatın gerçekleri arasında sıkışıp kaldıklarında dinden taviz vermeden, Allah’ın emir ve yasaklarına muhalefet etmeden ama beri tarafta da hayatın gerçeklerinden kopmadan sorunlarını çözmek için ürettikleri metodolojik bir kavram olduğunu ifade etmeye gayret ettim. Bu açıdan baktığımızda istihsan, istishab, örf ve adet, bizden önceki şeriatler gibi usul-u fıkhın hüküm çıkarımında kullandığı metotlar da maslahat ile aynı zemine oturur.

Yalnız hemen ifade edeyim; bununla 21. yüzyıl dünyasında yaşayan insanlar olarak bizim problemlerimize sadece maslahat ile ya da ismini zikrettiğim diğer metotlarla çözüm bulabiliriz demiyorum. Böylesi sorunlarla ilk defa karşılaşan, dinden taviz vermemek, Allah ve Resulüne de muhalefet etmemekle beraber yaşam pratiğinden kopmadan sorunlarımızı nasıl aşarız diyen sadece biz değiliz diyorum. Mazide dolaşmamın ve sizleri de zihnen dolaştırmamın sebebi tam da bunu ifade etmek.

6 hafta süren yazı dizisinde gördük ki ulemamız “Halk İslamı” olarak” bilinen zihniyet ve o zihniyetin üretmiş olduğu bilgi ve değerlere göre katiyen kabullenilmeyecek hatta “dini zaman uydurma” deyimine temel teşkil edebilecek cesur yaklaşımlar sergilemişlerdir. Daha açık ifadeyle nassları lafız, hüküm ve amaç diyerek birlikte değerlendirmiş ve yeri geldiğinde yani lafız ve o lafızlarda yerini alan mevcut hükümlerin sorunlarına çözüm üretmediği yerlerde farklı hükümler vermişler. Bunu yaparken de Allah’ın maksadı ve insanların maslahatını esas almış, onları bu noktaya ulaştıracak usul kaideleri vaz’ etmişlerdi ki maslahat bunlardan biridir.

Netice itibariyle; bugün bizlerin de dine ait bilgide ulemanın açtığı, temellerini ve usullerini belirlediği, yaşanan gerçeklikler üzerinden uygulamalarda bulunduğu yoldan ilerlemeye ve gerektiğinde yeni düşünceler üretmeye, re’y ekolünün ve onun devasa önderlerindeb biri olan İ. Azam’ın akılcığını yeniden ihya etmeye ihtiyacımız var. Malum o, nassların yorumlanmasında akla emsalinden çok daha farklı bir rol biçmiş, entelektüel birikimi, sosyal ve ekonomik hayatın içinde olmasının getirdiği avantajlar, Kur’an sünnet ve sahabe içtihadı arasındaki tutarlılığa riayet ederek içtihadi faaliyetlerde bulunmuştur.

Yanlış anlaşılmalara medar olmaması için tavzih edeyim; mevcut geleneğimiz bizim karşı karşıya bulunduğumuz ve çözmekle mükellef olduğumuz sorunlara yettiği ölçüde ne usulde ne de füruda bir arayış ve yenilik içine girmeye gerek yok. Şahsen bunu fantezi arayışı, zaman ve kaynak israfı olarak görürüm. Ama yetmediği yerlerde bunun yapılması şarttır ve yetmediği de açıktır. Aksi halde İslam dinini, neşet etmiş olduğu zaman ve mekân diliminin içine sıkıştırmış oluruz. Bu durumda dini yaşamanın yegâne şartı nüzul dönemi şartlarını hayatın her alanında yeniden ihya etmektir ki bu muhali talepten başka bir şey değildir. Kaldı ki Allah’ın böyle bir şeyi istemediğini açık Kur’an ayetleri ve Hz. Peygamber beyanlarından biliyoruz.

Son bir not; maslahat denince Necmeddin et-Tûfî’den (ö. 716) bahsetmemek mümkün olmaz. O maslahatı nass’ın da önüne yerleştiren ve neredeyse bütün İslami değerleri “zarar vermek de zarara zararla mukabele etmek de yoktur” hadisi üzerinden yorumlayan bir yol izlemiştir. Fakat takdir edersiniz ki bu online gazete köşesinde değil daha geniş ve kapsamlı yazıların konusudur. TR724.COM

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Seçime sadece günler kala flaş anket: İstanbul İmamoğlu, Ankara’da ise Yavaş önde

SONRAKİ HABER

Uyuşturucu baronu Zindaşti ile yemek yerken fotoğrafı çıkan Kuzu’nun bu kez yazışmaları ortaya çıktı!

BENZER HABERLER

YAZARLAR

Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

Haziran 24, 2025
Yargıda kriz çatışmaya dönüştü; silahlar patlıyor
Manşet

Devlet içi güç mücadelesi: Altaylı ne zaman bırakılır?

Haziran 24, 2025
Sırlı zarf!
Manşet

Uzanan eller

Haziran 23, 2025
Sırlı zarf!
YAZARLAR

Değerli tecrübe…

Haziran 19, 2025
Bu ‘keyifli’ tuzağın farkında mıyız?
Manşet

Bu ‘keyifli’ tuzağın farkında mıyız?

Haziran 20, 2025
Duyarlılık mı riyakarlık mı?
Manşet

Mutsuz yaşamayı öğrenmek!

Haziran 15, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    • All
    • Manşet
    YSP’den aday olan Hasan Cemal: Elimi taşın altına sokmak için 54 yıllık gazetecilik hayatımı kapatıyorum
    Gündem

    Yazar Hasan Cemal: Türkiye’nin bir numaralı sorunu Erdoğan’dır

    by adminzaman
    Haziran 25, 2025
    0

    Hasan Cemal’e göre Türkiye’nin bir numaralı sorunu Erdoğan’ın tek adam yönetimidir; CHP’nin iç çekişmeleri bırakıp birleşerek demokrasi mücadelesini büyütmesi şart....

    AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı

    AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı

    Haziran 25, 2025
    KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı

    KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı

    Haziran 25, 2025
    Strazburg sokaklarında Türkiye’deki zulüm ve baskılar yankılandı:Binlerce aktivist eyleme katıldı

    Strazburg sokaklarında Türkiye’deki zulüm ve baskılar yankılandı:Binlerce aktivist eyleme katıldı

    Haziran 25, 2025
    Strazburg’da adalet çağrısına katılan Avrupalı parlamenterler: Türkiye’de haksız cezalandırılanlarla dayanışma içindeyiz

    Strazburg’da adalet çağrısına katılan Avrupalı parlamenterler: Türkiye’de haksız cezalandırılanlarla dayanışma içindeyiz

    Haziran 25, 2025
    Strazburg’daki  büyük ‘Adalet Yürüyüşü’ canlı yayında

    Strazburg’daki büyük ‘Adalet Yürüyüşü’ canlı yayında

    Haziran 25, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM