AKP’nin cenazeleri kaçırıp korsan defneden iktidar olarak tarihe geçtiğini belirten Demokratik İslam Kongresi (DİK) Eş Sözcüsü Hüda Kaya, “İnsanlık bu iktidarı utançla anacaktır” dedi.
Tecridi protesto etmek için yaşamına son veren Zülküf Gezen, Ayten Beçet, Zehra Sağlam, Medya Çınar’ın cenazesi de ailelerine resmi olarak teslim edilmeden memleketlerine gece yarısı yollanarak, yakınlarının cenazelere katılımı engellendi. Defin sırasında kişi sınırı konurken, ailelere taziye yeri dahi verilmedi.
MEKKELİ MÜŞRİKLER DAHİ DOKUNMUYORDU
İslam hukukunda en azılı düşmanın cenazesi olsa dahi, Kur’an’da dokunulmaz olduğunun vurgulandığını aktaran Hüda Kaya, “Savaş meydanlarında bile, kim yenmiş olursa olsun cenazeler tüm taraflarca gelinir ve meydandan alınır. Herkes inancına, geleneklerine göre istediği şekilde cenaze merasimini organize eder. Cenaze Mekkeli müşriklerin dahi uyduğu bir dokunulmazlıktır” dedi.
CENAZELER KORSAN DEFNEDİLİYOR
“AKP iktidarı tüm zulümlerinin yanında, cenazeleri kaçıran ve korsan defin yapan iktidar olarak da tarihe geçmiştir” diyen Kaya, “Mezarlıkları daha önce bombaladılar, ibadethaneleri de yıktılar, cenazeleri sürüklediler, çıplak olarak teşhir ettiler. Artık bu sicillerine işlendi. Bunların da hesabı er geç halk ve hak nezdinde sorulacaktır. Bu ayıp, bu utanç, kara bir leke olarak yüzlerinde kalacaktır” ifadelerini kullandı.
CENAZE NAMASINA BİLE MÜSADE EDİLMİYOR
Kaya şunları dile getirdi: “Halkımızın yaşam hakkı, eğitim hakkı, özgürlük hakkı, seyahat etme hakkı gibi her tür hakkın yanında, yas hakkı dahi gasp edilmiştir. Cenazeler dini vecibeleri yerine getirilmeden, helallik alınmadan, namazı dahi kılınmasına müsaade edilmeden, korsan şekilde gömülmekte ve günler sonra mezar ziyaretleri dahi engellemektedir. Korkunun ecele faydasının yok. Tarihin kara sayfalarına adını yazdıran bu iktidar er geç layık olduğu yere gidecektir. İnsanlık bu iktidarı utançla anacaktır.”
İSİMSİZ MEZARLAR
Türkiye Cumhuriyeti, tarihinin ilk yıllarından bu yana en temel insan haklarından biri olarak kabul edilen gömme, gömülme ve yas tutma hakkını birçok kez ihlal etti. Cumhuriyetin ilk yıllarında Şeyh Said ve arkadaşları idam edildikten sonra cenazeleri kaçırılarak bilinmeyen bir yere gömüldü. Dersim’de ise Seyid Rıza ve arkadaşlarının akıbeti yine aynı şekilde gelişti.
TAYBET ANA VE CEMİLE
Sokağa çıkma yasaklarının yaygın olduğu 2015’te ise bu durum çok farklı bir noktaya evrildi. Cizre’de askerlerin açtığı ateş sonucu hayatını kaybeden 10 yaşındaki Cemile Çağırga’nın cenazesinin defnedilmesine izin verilmedi. Aile cenazeyi günlerce derin dondurucuda bekletmek zorunda kaldı. Yine Silopi’de yaşanan çatışmalar sırasında evinin bulunduğu sokakta öldürülen 57 yaşındaki Taybet İnan’ın cenazesi, askerlerin ateş açarak cenazenin alınmasını engellemesi üzerine 7 gün boyunca sokakta kaldı.