Mısır’ın en önde gelen gazetelerinden El Ahram gazetesi bünyesinde yayın yapan haftalık El Ahram El Arabi dergisi son sayısını “Terör Patronu” olarak nitelediği Erdoğan ve icraatlarına ayırdı.
Yarı resmi bir dergi olması nedeniyle bir yönüyle Mısır Devleti’nin resmi görüşlerini de yansıtan El Ahram El Arabi dergisi, Erdoğan için dış kapağında “Şeytan” ifadesini kullandı. Ayrıca kapakta “Kirli dosyalar”, “Gizli anlaşmalar” ve “Komplo belgeleri” gibi başlıklar dikkat çekti.
Erdoğan “özel” sayısıyla çıkan dergi kapak sayfasında Erdoğan’a ait bir kanlı bir resmin altına “Şeytan” ifadesini kullanıldı. Yine kapak sayfasında dergi editörü Cemal El Keşk’in kaleme aldığı “Erdoğan’ın Çelişkileri” adlı makalenin anonsu yapıldı.
Dr. Eymen Semir, “İsrail Ordusunun ilk ortağı” başlıklı analiz yazısında, Erdoğan’ın İsrail’e karşı retorik düzeyin ötesine geçmeyen düşmanlık söylemine karşın derin ve stratejik ilişkileri koruduğunu çarpıcı örneklerle anlatıyor. Tümgeneral Muhammed Abdulmaksut ise “Türk-İsrail işbirliği Arap bölgesel sistemi için bir tehdittir” adlı makalesiyle aynı konuyu inceleyerek, Erdoğan’ı Arap milli güvenliğini tehdit eden lider olarak tanımladı. İsrail ile Erdoğan rejimi arasındaki Siyasi gerginliklerin ekonomik ilişkilere hiç yansımadığını da vurguladı.
“Halifelik halüsinasyonları” adlı yazı da ise Abdullah Hasan, Erdoğan’ın, Türkiye, Arap ve İslam dünyasındaki “siyasal İslam”ın temsilcileri üzerinden bir halifelik rüyası kurduğunu, ancak bu rüyanın Arap Baharı’nın Sonbahara dönüşmesiyle birlikte çatladığı görüşünü dile getirdi.
Muhammed İsa ise “Türkiye.. Çalınmış özgürlükler ülkesi” başlıklı yazısı ile Erdoğan’ın hukuk dosyasını masaya yatırarak “Kendi politikalarına tehlike olarak gördüğü herkesi avlamak için özel mahkemeler kurdu, yargı mensuplarını, gazetecileri ve kadınları tutukladı.” dedi. Yazısını Türkiye’nin Erdoğan dönemindeki insan hakları karnesi hakkında yayınlanmış yerel ve uluslararası raporlarla destekleyen yazar, Barolar ve Avrupa Hukuk Dernekleri Konseyi Başkanın Erdoğan rejimine yönelttiği “avukatların derhal serbest bırakılması çağrısını” hatırlattı.
İhab Semra ise, ‘Korsan devlet.. Kayyum ekonomisi’ adlı makalesinde darbecilere karşı çıkma bahanesiyle ilan ettiği olağanüstü halin gölgesinde şirketlere kayyum atayarak kendine yandaş kapital bir çevre oluşturduğuna dikkat çekti ve Arap dünyası ve Afrika’ya açılımlarda da ekonomik yardımlar adı altında bölgede kendine ait yerel uzantılar oluşturduğunun altını çizdi.
Dergide dikkat çeken dosyalardan birisi de Dr. Hint Osman’a ait. “Türkiye-IŞİD.. Organik bağ” başlıklı analiz yazısında, Erdoğan rejiminin terör örgütleri ile ilişkisini irdeliyor. Erdoğan ailesi ve IŞİD liderleri arasında “özel bir ilişki” olduğunu, Erdoğan’ın IŞİD üzerinden petrol ticareti yaptığını hatırlatıyor. Diğer yandan Erdoğan’ın IŞİD ve diğer radikal gruplar üzerinden Irak ve Suriye doğalgazı üzerinde söz sahibi olmaya çalıştığını iddia ediyor.
Erdoğan’ın seçimler öncesi İslamcı oyları ütmek için Mısır ve Cumhurbaşkanı Abdulfettah El Sisi’ye sert ifadelerinin ardından özel bir sayı ile Erdoğan’ın ‘kirli ilişkilerini’ konu eden El Ahram El Arabi, aslında diplomatik dil ve dengeleri iyi bilen bir dergi. Bu nedenle gözlemciler, bu kadar sert bir dil ile Erdoğan rejiminin üzerine gitmesini Mısır’ın Erdoğan ile köprüleri tamamen attığının delili olarak görüyor ve Erdoğan’ın varlığında Türkiye ve Mısır arasında siyasi bir iyileşmenin meydana gelmesinin neredeyse imkânsız hale geldiğini düşünüyorlar.