HASAN CÜCÜK-TR724.COM
Türk futbolu bir yükten kurtuldu. Bu yükün adı Yıldırım Demirören’di. 7 yıldır Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) başkanlığını yapan Yıldırım Demirören, İDDİA ve misli.com ‘bahis’ ihalelerini kazandıktan sonra görevini ifa etmenin gönül rahatlığıyla koltuğuna veda etti. Giderken bir enkaz bıraktı.
Yıldırım Demirören adı 2000 yılından bu yana futbolun gündeminde oldu. Beşiktaş yönetim kuruluna 2000’de seçilen Demirören, asbaşkanlık ve futbol şubesi sorumluluğu yaptı. 2004’te Serdar Bilgili sonrası Beşiktaş’ın başkanı seçilen Demirören, asırlık çınarın 32. başkanı oldu. Beşiktaş’ın başkanlık koltuğunda tam 8 yıl oturdu. 100. yılında şampiyon olan bir kulübün başkanlık koltuğuna oturan Demirören’le birlikte siyah-beyazlı kulübün sıkıntılı süreci de başlamış oldu. Bu süreçte yaşanan sadece bir şampiyonluk hafızalarda kaldı.Demirören giderken geriye bir enkaz bıraktı. İflasın eşiğine gelmiş bir Beşiktaş vardı. Yıldırım Demirören, Beşiktaş’ı bırakıp giderken siyah-beyazlılar bayram etmişti. Karalar bağlama sırası artık Türk futbolunundu. Sağ olsun beklentileri boşa çıkarmadı. 8 yılda Beşiktaş’ta nasıl kötü bir başkan olunacağını herkese göstermişti. İstikrarını TFF başkanlığı döneminde de sürdürdü.
BAŞARISIZLIKLARLA DOLU DÖNEM
Demirören’in 7 yıllık dönemine baktığımızda uluslararası arenada giderek eriyen bir Türk futbolu var. Hafızlarda kalan tek başarı Euro 2016 biletini almak oldu. İzlanda’yı son dakika golüyle yenip bileti doğrudan aldık ama bizim yenmemizden ziyade diğer ülkelerin bize yarayan skorlara imza atması doğrudan Fransa’ya gitmemizi sağladı. Euro 2016 öncesi başlayan prim kavgası, 24 takımlı Euro 2016’da gruptan çıkamayan 8 ülkeden biri olup evimize döndük.
2014 ve 2018 Dünya Kupaları’nı adet olduğunu üzere evimizden televizyon ekranından seyrettik. Ligimizin kalitesi her geçen yıl düştü. Hakem hataları her haftanın olmazsa olmazı oldu. Reform sayılacak hiçbir karara imza atmadı. Yabancı sayısını her yıl artırdı. Altyapı çalışmasına eğilmedi. Say say bitmez. Haksızlık yapmayalım, Demirören’in hiç mi iyi bir icraatı yok diye araştırdım karşıma elle tutulur bir şey çıkmadı! Olsa zaten istifa açıklamasında buna mutlaka değinirdi.
SARAY’A TEŞEKKÜR
Demirören koltuğunu kime borçlu olduğunu zaten açıklamasında belirtmiş. ‘Yedi yıl boyunca Türkiye Futbol Federasyonu Başkanlığı görevimde başta Sayın Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a desteklerinden ve güveninden dolayı teşekkür ediyorum.’ Saray’daki zat memnunsa gerisi teferruattır. Hani Demirörenler de ailecek Saray’ı memnun etmek için az gayret göstermedi. Telefonda yediği azar sonrası hüngür hüngür ağlayan baba Erdoğan Demirören, hatasını Doğan Medya’yı satın alıp Saray’ın emrine sunarak telafi etti. Gerçi parayı Ziraat Bankası verdi ama sonuçta kağıt üzerinde sahibi Demirören grubuydu.
SIRA MEDYADA MI?
Yıldırım Demirören ilginç bir prototip. Girdiği yeri çökertip çıkıyor. Türk futbolu için vazifesini yapmanın gururunu yaşıyordur. Önce Beşiktaş’ı şimdi ülke futbolunu harap etti. Şuan misyonu medyada devam ediyor. Bir zamanlar Türk basınının ‘amiral gemisi’ olarak addedilen Hürriyet’i sıradan bir havuz gazetesine çevirdi. Sadece tirajını değil, azda olsa bulunan itibarını eritti. Bu kadar az bir sürede bu derece hasar vermek ciddi bir beceridir! Bu özelliğinden dolayı Yıldırım Demirören’i tebrik etmek gerekir. Futboldan sonra medyayı da sıfırlayınca bakalım yeni misyonu ne olacak ben de merak ediyorum.
Şenol Güneş’in ikinci kez milli takımın başına gelmesini yazmak niyetindeydim. Yıldırım Demirören’in istifasını görünce fikir değiştirdim. Kısmet olursa Güneş’le ilgili yazıyı yarına bırakalım.
Daha öncede yazmıştım; yazılarıma gelen eleştirilerin bazıları ‘Böyle zamanda spor mu yazılır?’ veya ‘Herşey tamam bir futbolun mu sorunu kaldı?’ şeklinde oluyor. Yazmanın ağır olduğu günlerdeyiz. Elimden bu kadarı geliyor. Yazarken hislerimi karıştırmaya özen gösteriyorum. Bir taraftan hayat devam ederken farklı bir kulvara dikkat çekmek istiyorum. Kalemim ancak spora yetiyor. Hislerimi daha çok sosyal medya üzerinden ifade ediyorum. Bir kez daha ifade etme gereği duyduğum için verdiğim rahatsızlıktan dolayı özür dilerim.