Kayyım marifetiyle AKP’nin önce gaspedip sonra KHK ile kapattığı Zaman Gazetesi’nin Ankara Temsilcisi Mustafa Ünal’dan mektup var.
Silivri’de iki yılı aşkın süredir tutsak olan Mustafa Ünal’ın mektubunu oğlu sosyal medya hesabından duyurdu. Savcının hazırladığı 62 sayfalık ‘perişan’ iddianamenin savunmalar esnasında çöktüğünü hatırlatan usta gazeteci Mustafa Ünal, ‘İddianamesi düşen bir dava ayakta kalabilir mi?’ diye sordu.
Mustafa Ünal, mektubunda şunları yazdı:
İddianamesi düşen bir dava ayakta kalabilir mi?
62 sayfalık perişan evrakı savunmalar çökertmişti. Buna rağmen yargıçlar bu çöken, çürük iddianame üzerine hüküm inşa etmekten çekinmediler.
İddianameyi hazırlayan altına ‘Savcı’ diye imza koyan şahıs, haklarında ‘suç örgütü kurmak ve dolandırıcılıktan’ dava açılan bir çeteyle bağlantılı olduğu gerekçesiyle açığa alındı.
Ne olacak şimdi?
Yargı hiçbir şey olmamış gibi davranabilir mi?
Bırakın hukuk davasını siyasi bir dava bile değildi. Haddizatında dava değil Kerbelaydı. Savcının ilişkiler ağı bu gerçeği ortaya çıkardı.
Suç örgütü kurmak ve dolandırıcılık gibi yüz kızartıcı bir çeteyle bağlantılı olduğu bizzat HSK tarafından tespit edilen bir Savcının yazdığı iddianame ciddiye alınabilir mi?
Ciddiye alana hukukçu denir mi?
Dava temelsizdi. Çökmüştü. Şimdi düştü.
İddianamesiz bir hukuk davası düşünülemeyeceğine göre, muhakeme ve sonuçları yok hükmündedir. Derhal özgürlüğümün iadesi gerekir.
Çökmüş ve düşmüş bir davanın mahpusu olur mu?
Mazlumun ahından korkmak lazımmış. Olmayan suçun, olmayan davanın mahpusu olarak Hukuk Kerbelası’nda bir damla adalet istiyorum.
İlla Adalet, illa Adalet…
20.03.2019 Mustafa Ünal