CHP ve İYİ Parti’nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Ekrem İmamoğlu, seçilmesi halinde Taksim Meydanı için yeni bir proje hazırlayacaklarını, Gezi Parkı’nın ise korunacağını söyledi.
BBC Türkçe’ye konuşan İmamoğlu, “Bir kere oradaki parkın korunması, kesinlikle en doğrusu. İkincisi, orada gerçekten çırılçıplak bir meydan üretildi yani bir beton denizi gibi bir şey ve gerçekten şehrin kimliği olan bir meydan, şu anda kimliksiz bir meydana dönüştü. Bu yönüyle ele aldığımız, elimizde birkaç çalışma da var. Ama gelir gelmez daha topluma açık, şeffaf, beklentileri karşılayan ama mutlaka kimliği olan ve gerçekten İstanbul’u temsil eden Taksim Meydanı’nın o kabiliyete sahip bir projeyle dönüştürülmesinin gerektiğini hissediyoruz.” dedi.
‘KANAL İSTANBUL KAOS YARATACAK BİR PROJE’
Ekrem İmamoğlu, AKP’nin mega projelerinden Kanal İstanbul’la ilgili olarak ise rezervleri olduğunu söyledi.
Seçilmesi durumunda, söz konusu mega projelere yönelik tutumuyla ilgili soruya İmamoğlu şu cevabı verdi: “Bazı projeler yerinde revizyon gerektirebilir. Bazı projeler gerçekten şu anda bir öncelik olmayabilir çünkü öyle ya da böyle bir ekonomik sorun da yaşıyor ülke, şehir de aynı şekilde. Bu anlamda çok çelişmek istemiyoruz ama örneğin Kanal İstanbul, bizim de zihnimizde çok olumsuz tarafı olan, kaldı ki İstanbul’un şu anda tüm sürecini alabora edecek, bir kaos yaratacak bir proje. Dolayısıyla bu işte aklı, mantığı ve bilimi konuştururuz asla bir siyasi inat vesaireyi zerre kadar sürece katmayız. Şu anda bir rezervimiz, yoğun bir rezervimiz aslında biraz Kanal İstanbul üzerinde duruyor diğer tarafları biraz daha revizyonla yürütülebilecek şeyler.”
SURİYELİLER İÇİN ÜÇ AŞAMALI ÇÖZÜM
İmamoğlu, AKP-MHP’nin adayı Binali Yıldırım’ın “İstanbul’un huzurunu bozarlarsa Suriyelileri göndeririz” açıklamasına da tepki gösterdi. İmamoğlu, Suriyeli göçmenler konusuna üç aşamalı baktıklarını söyledi:
“O kadar anlamsız bir açıklama ki. Bu açıklamayı yapmak aslında ülkeyi yönettiğinin farkında olmadığını gösteriyor ve tamamen siyasi, seçime dönük bir kampanya dili. Biz olaya bu şekilde bakmıyoruz.
Biz olaya üç aşamalı bakıyoruz. Birincisi insan gözüyle. Şu anda Suriyeli mülteciler var bu şehirde. Bunun içinde kadın var, çocuk var, çocuk-yaşlı evlilikleri var, farklı sosyolojik travmalar, trajediler var. Bütünüyle bunlara ilgi duyan, gösteren ve çözüm arayan bir büyükşehir belediyesi olacağız.
Elbette ikinci olarak, Türkiye’nin bu konuda ulusal anlamdaki bir politikasının oluşmasına da öncülük yapacağız.
Üçüncü aşaması ise uluslararası. Dünyaya İstanbul kentini yönetiyoruz ve burada böyle bir sorun var dediğimizde, bizi her yer dinler. Suriye’deki barışın tesisi dünyanın işi. Bu anlamda biz bu işin sözcülüğünü yapacağız, lokomotifi olacağız, uluslararası çaba göstereceğiz ve buradaki insanların, vatanlarına dönmeleri gerektiğini anlatacağız ama bu koşulların ve zeminin hazırlanması için de mücadele vereceğiz.”
‘HDP’Lİ SEÇMENLE OLAĞANÜSTÜ BİR BAĞ KURDUĞUMUZU DÜŞÜNÜYORUM’
Daha önce Artı TV’de yaptığı, “HDP’li seçmenle ortak bir dil yakalamışsak ne mutlu bana” açıklaması hatırlatılan İmamoğlu, “Bu dili yakaladığını düşünüyor musunuz?” sorusuna şu cevabı verdi: “İnanılmaz. Ve bu ortak dil o kadar aslında gerçekçi ve bu vatanın, bu memleketin, bu ülkenin lehine ki… Belki de en böyle, nasıl diyeyim, en istekli kitle. Sanıyorum bir samimi geçiş yakaladık ve HDP’li seçmenle olağanüstü üst seviyede bağ kurduğumuzu düşünüyorum. Zira bu şehirde 16 milyon insan var, hiçbiri birbirinden farklı değil.”
İmamoğlu anketlerde önde olduklarını da söyledi: “Tam beklediğimiz gibi. Özellikle son dönemde, ben sahada nasıl bir karma yapıyı görüyorsam anketlere yansımış durumda, iyi durumdayız. Biz kesinlikle öndeyiz. Başka anketler de var elimizde, kendilerine yaptırdıkları anketleri de görüyoruz.” (Kaynak: BBC)