İngiltere’de yayımlanan haftalık The Economist dergisi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern’in 50 kişinin hayatını kaybettiği Chirstchurch’teki cami saldırıları sonrasında ortaya koydukları duruşu kıyasladı.
Dergiye göre, Erdoğan saldırıları ‘siyasi puan toplamak ve yerel seçim öncesi muhafazakar tabanını canlandırmak’ için kullandı. Ardern ise korkunç saldırı karşısında attığı sağduyulu adımlarla dünyanın takdirini kazandı.
BBC Türkçe’nin aktardığı yazıda, “Türkiye Cumhurbaşkanı Erdoğan saldırıdan küresel İslamofobiyi sorumlu tutmakta siyasi fayda görüyor.” deniyor.
“Ardern, nefrete karşı her şeyi yaptı”
Yeni Zelanda hükümetinin, özellikle de Başbakan Jacinda Ardern’in, korkunç saldırılara gösterdiği tepkiyle büyük takdir topladığını hatırlatan Economist’teki yazı şöyle sürüyor:“Ardern, katledilen Müslümanların Yeni Zelanda’yı -‘bizi’- temsil ettiğini, saldırganın nefret ideolojisinin ülkede yeri olmadığını vurgulamak için herşeyi yaptı. O yüzden, 20 Mart’ta Dışişleri Bakanı Winston Peters’ı nüfusunun çoğu Müslüman olan ülkenin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından yapılan açıklamalara ‘karşı çıkmak’ için Türkiye’ye gönderdiğini açıklamak zorunda kalması tuhaf bir durum.”
“Erdoğan, Batı’yı suçlayacak kadar ileri gitti”
Economist’e göre, Erdoğan’ın cami saldırıları sonrası yaptığı açıklamalar, konuyu siyasi bir malzeme haline getirdiğine işaret ediyor:“Erdoğan saldırıları siyasi puan toplamak ve Mart ayı sonundaki yerel seçimler öncesi muhafazakar tabanını canlandırmak için kullandı. Türkiye’nin çeşitli yerlerinde yaptığı konuşmalarda cami saldırılarını Türkiye ve İslam’a karşı kapsamlı bir komplonun parçası olarak tarif etti.18 Mart günü verdiği bir mülakatta (Erdoğan) Batı’yı, Christchurch katilinin internete koyduğu, Türklerin Avrupa’dan sürülmesi ve Erdoğan’ın öldürülmesi çağrılarını da içeren manifestosunu hazırlamakla suçlayacak kadar ileri gitti. ‘Bunun arkasında çok ciddi bir grup var. Yoksa Batı neden sessiz kalıyor? Kurdular, hazırladılar ve eline verdiler’ dedi.”