Avustralya Başbakanı Scott Morrison AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Christchurch’teki terör saldırıların ardından söylediklerinin “düşüncesiz, aşağılayıcı ve ülkesi adına rencide edici olduğunu” açıkladı. Morrison, Erdoğan’ın daha önce yaptığı açıklama nedeniyle Türkiye’nin Canberra Büyükelçisi Korhan Karakoç’u Parlamento binasına çağırarak, yaklaşık 20 dakika görüştü.
Türkiye’nin Canberra Büyükelçisi Korhan Karakoç’u çağıran Morrison, ilişkilerin gözden geçirilmesi konusunda “tüm seçenekleri” değerlendireceğini bildirdi. Karakoç ile yaptığı görüşmenin ardından konuşan Morrison, “Böylesine hassas bir ortamda, Türkiye Cumhurbaşkanı’nın sözlerinin, pervasızlık ve Avustralya halkı için çok rencide edici olduğunu düşünüyorum” ifadelerini kullandı.
Avustralya Başbakanı Scott Morrison, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Avustralyalılar ve Yeni Zelandalılar’ın Gelibolu’ya askerlerini İslam karşıtlığıyla gönderdiklerini ima eden sözlerine tepki gösterdi. Morrison, Türkiye’nin Avustralya Büyükelçisi’ni konutuna çağırdı ve Erdoğan’ın sözlerini geri almasını istedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan Pazartesi günü Çanakkale Savaşı’nın 104. Yıldönümü Anma törenlerinde yaptığı açıklamada, Yeni Zelanda’daki cami saldırılarını “Türkiye’ye yönelik daha büyük bir saldırının parçası” olarak nitelemiş, şunları söylemişti:
“Ülkemizde darbe girişimlerinde bulunarak karanlık ittifaklar kurarak sınıyorlar. Hatta ülkemizden 16 bin kilometre uzakta Yeni Zelanda’da verdikleri mesajlarla sınıyorlar. Çanakkale’den 104 yıl sonra bir kez daha sesleniyor ve diyoruz ki; mesajınızı aldık. Kininizin ve nefretinizin canlı olduğunu anladık. Bir teröristin ortaya çıkmak suretiyle 50 Müslüman’ı öldürmesinin de ne olduğunu anladık. Aldığımız nefesi bize çok gördüğünüzü de anladık. Bu bireysel bir olay değil, örgütlüdür…Bin yıldır buradayız, kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul’u Konstantinopol yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler, kimi ayakta kimi tabutta geri döndüler. Aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın.”
Morrison, bu sözlere tepkisini, “Erdoğan sözlerini geri almazsa bütün seçenekler masada” diyerek ortaya koydu. Canberra’da gazetecilere konuşan Avustralya Başbakanı,“Herhangi bir adım atmadan önce Türk hükümetinden gelecek yanıtı bekleyeceğim ama tüm seçeneklerin masada olduğunu size söyleyebilirim” dedi.
Morrison Avustralya’nın Türkiye Büyükelçisi’nin de Erdoğan hükümetinin yetkilileriyle görüşeceğini kaydetti.
Avustralya hükümeti gelecek ay Gelibolu’yu ziyaret edecek olanlar için de dikkatli olunması tavsiyesinde bulundu.
Morrison da, Türkiye’ye seyahat etmeyi planlayan Avustralyalılar’a yönelik seyahat bültenini yeniden gözden geçirdiklerini açıkladı.Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavusoğlu daha sonra Avustralya Dışişleri Bakanı Marise Payne’le telefon görüşmesi yaptı. Ancak görüşmeyle ilgili ayrıntı paylaşılmadı.Erdoğan bazı seçim mitinglerinde Yeni Zelanda’daki cami saldırısının saldırgan tarafından çekilen görüntülerini de yayınlamıştı.
Erdoğan Avustralyalılar hakkında ne demişti?
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Çanakkale Savaşı’nın 104’üncü yıldönümü töreninde yaptığı konuşmada, “Biz buradayız, biz Çanakkale’deyiz. 1000 yıldır buradayız, kıyamete kadar da burada olacağız. İstanbul’u Konstantinapol yapamayacaksınız. Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler, kimi ayakta kimi tabutta geri döndüler. Aynı niyetle gelecekseniz sizi de bekleriz. Sizleri de dedeleriniz gibi uğurlayacağımızdan hiç şüpheniz olmasın” ifadelerini kullanmıştı
Yeni Zelanda’dan Erdoğan’ın miting görüntülerine tepki
Yeni Zelanda hükümeti de, Christchurch kentinde düzenlenen saldırıların video görüntülerini seçim kampanyasında kullandığı gerekçesiyle Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ı eleştirdi.Yeni Zelanda Başbakan Yardımcısı Winston Peters, “Ülkemizi ya da insanımızı kötü gösterecek veya olduğundan farklı gösterecek davranışlardan kaçınmak gerekir” demişti. euronews
HTŞ lideri Ebu Muhammed el-Colani, “Gerek bizim kontrolümüzdeki gerek PKK/YPG’nin kontrolündeki bölgelerde, hiçbir grubun elinde silah bulunmasını kabul etmemiz mümkün...