• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home AVRASYA

‘En az gülen’ mutsuz insanlar ülkesi ve Anzac’lar…

Nisan 29, 2019
in AVRASYA, Avustralya, YAZARLAR
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

 

ENES CANSEVER-HAFTANIN YORUMU

Türkiye halkı, sadece mutsuz ve gergin değil, sinir katsayısı da bir hayli yüksek.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Başbakan Albanese, Çin Devlet Başkanı Jinping’le bir araya geldi

Sevimli kaçaklar

Vatan (daş) ve Metan Gazı! Kime sağ olsun diyeceğiz?

Bunu ben demiyorum.

ABD Araştırma Şirketi Gallup’un geçen gün ilan ettiği araştırmasının bulguları bunlar.

Yani, tebessümü unutmuş memleketimin insanı.

Çehreler somurtkan ve gergin…

Suratlar asık, kaşlar ise çatık…

Açıklanan her veri, her gösterge, geri gidişi işaret ederken, yurdum insanı buradan ne tür bir mutluluk devşirebilir ki?

İşin özü, bütün dünyanın kıskanmakla bin beter olduğu ülke (!) “en az gülen” dört ülkeden biri.

143 ülke arasında sondan dördüncüyüz.

50 puanlı Türkiye’nin bir basamak altında ise Yemen bulunuyor.

En sondan ikinci sırada Beyaz Rusya yer alırken son basamakta geçen yıl olduğu gibi Afganistan yer alıyor.

İlk onun içinde mesut mutlu ve gülen tek Müslüman ülkesi ise, Endonezya.

Geri kalanların tamamı Latin Amerika ülkesi.

Gallup Küresel Raporunun iskeletini şu sorularla örgülemiş:

– Dün, iyi dinlenebildiniz mi?

– Dün, tüm gün size saygılı bir şekilde davranıldı mı?

– Dün, çok gülümsediniz ya da güldünüz mü?

– Dün, ilginç bir şey öğrendiniz ya da yaptınız mı?

– Dün, günün büyük bölümünde keyifli miydiniz?

Araştırma kapsamında, katılımcılara; bir önceki gün fiziksel acı, endişe, üzüntü, stres ve öfke duygularını yaşayıp yaşamadıkları da sorulmuş.

Duyguların her yeni hadiseyle, her an alt üst olduğu yurdumda, pozitif bir yanıt, eskilerin tabiriyle cevab-ı sevap bulmak mümkün mü yukarıda dile gelen sorulara?

MUTSUZ VE TÜM OLUMSUZLUKLARIN ÜLKESİ…

Hamile kadınların zindanlara taşındığı, bebeklerin anneleriyle beraber içerde gün saydığı bir ülke,

Güpegündüz vatandaşların kaçırıldığı, kaçırılanların sırra karıştığı, işkenceler, tacizlerin kaçırılmalarla dile geldiği bir ülke,

Korku imparatorluğunun, korkulardan kuleler diktiği, şiddetin dalga dalga yayıldığı bir ülke,

Okumuşlarının, en değerli hazine sayılan insan kaynağının ülkeyi terk etmek için bin türlü formüle sarıldığı bir ülke,

Canını dişine takanların; mayınlı tarlalar, azgın sular aşarak, ölümleri göze alarak geride bıraktıkları bir ülke,

Her türlü hileyle malların gasp edildiği, güya dışarda olanların da bin bir endişeyle gün saydığı, açık cezaevine dönmüş bir ülke,

Parası pul olmuş, gençleri işsiz, hukuku guguk olmuş, adaletin yerlerde süründüğü bir ülke,

Komşuları için endişe ve huzursuzluk kaynağı bir ülke,

Evet, böyle bir ülke…

Artık kimliğinden sıyrılmış, sakinlerinin yüzünden bin parçanın düştüğü bir ülke. Vicdan ehlinin ise, kendisi için karalar bağladığı bir ülke.

Ve dozajını her geçen gün artıran, hız kesmeden artan bir nefret dili, yeni yeni nefret objeleri…

 SINIRLARI AŞAN NEFRET DİLİ

Öyle ki kıtalar aşıyor bu dil.

Sınır tanımıyor nefretin dili, Asya’dan Afrika’ya, oradan Avusturalya ve Yeni Zelanda’ya ulaşıyor.

Savaş küllerinden dostluk meşaleleri tutuşturan, bu apayrı özellikleriyle tüm dünyanın sevgisini kazanan Avustralyalılar bile Türkiye’den uzaklaşıyor.

Dünyanın öbür ucundaki Yeni Zelandalılar da…

Çanakkale; her yıl binlerce Avusturalyalı ve Yeni Zelandalıyı Anzac Günü nedeniyle ağırlıyor(du).

Birinci Dünya Savaşı’nda Çanakkale’de hayatını kaybeden Anzac’ların torunları, 1934’ten bu yana, her yıl 25 Nisan’da bu savaşta can vermiş dedelerini anıyorlar.

Tam 85 yıldır süren bir anma…

Anzak Koyu’ndaki “şafak ayinine” katılıyor vefalı torunlar.

Avustralya ile diplomatik ilişkilerimizin temeli, 1967 yılında atıldı.

Aynı yıl Başkent Canberra’da Büyükelçilik açmış Türkiye…

Bir yıl sonra da Avustralya Ankara Büyükelçiliğini açtı.

Vatandaşı bulunduğum iki ülke arasındaki ilişkiler ne yazık ki, en kötü dönemini yaşıyor.

Bu kötüleşmenin nedeni bahsi geçen nefret dili.

Anzac’ların “Mekkesi” sayılan Çanakkale, bu sene sadece 700’ü Avustralyalı 400’ü de Yeni Zelandalı olmak üzere hepi-topu 1100 kişiye ev sahipliği yaptı.

Birkaç yıl önce, Türkiye’ye giden turist sayısı 27 binken, bu yıl ise 1100’lerde seyretmiş bu sayı. Sebep yine bu zehirli dil, kıtaları aşan olumsuz imaj…

Zehirli nefret dili, ekilen düşmanlık tohumları, bulunduğumuz mahalde kalır diye düşünüyoruz, hâlbuki günümüz dünyasında, ‘kol kırılır yen içinde kalır’ gizliliğinin artık hiçbir geçerliliği yok.

Bakınız el ne ile meşgul: Bir Anzak torunu olan Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, ülkesindeki tüm Müslümanların sevgilisi oldu.

Tüm dünya bu sevgiyle büyülendi.

Yahu, sevgiyle çoşkunlaşıp böyle bir lider olmak varken, ne diye tersine tersine gider, benim ülkemin siyasetçileri, anlayabilmiş değilim.

Hayırla yad edilmek varken, yarınlara kötü bir miras bırakarak ve de yarınlarda çok kötü anılmak için hangi kafayla güne uyanmak lazım, anlamakta zorlanıyorum doğrusu.

SAVAŞTAN DOSTLUK MEŞALESİ!

Dün bir savaştan dostluk çıkarmayı başarmıştık.

Peki, iletişim dünyasında bu dil yarası da neyin nesi?

Öyle ya…

Bundan bir asır önce, dünyanın en büyük savaşanın yaşadığı, yüzbinlerce insanın hayatını kaybettiği Çanakkale Savaşı’nda bile “Düşman Anzac”lılarla iletişim dili kurulmuştu.

Atatürk’ün Anzac analarına, neye-niçin savaşmaya gittiğini bilmeyen Anzac askerlerinin analarından ise gelen cevabi mektuplarla, Anadolu ile Kıta Ülkesi arasında “Gönül bağı” kurulmuştu.

Bugün, başta Başkent Canberra, Sydney, Melbourne ve Çanakkale’deki müze ve parklarını süsleyen bu mektuplardaki “içli sözler ve satırlar”, o dönemde temeli atılan dostluklar, günümüze ve geleceğe taşıyor.

Atatürk, Anzac Annelerine hitaben Çanakkale’nin bağrına düşen Avustralyalı askerlere:

“Burada, dost bir vatanın  toprağındasınız. Huzur ve sükûn içinde uyuyunuz. Sizler Mehmetçikle yanyana, koyun, koyunasınız.  Uzak diyarlardan  evlatlarını  harbe gönderen analar! Gözyaşlarınızı dindiriniz.Evlatlarınız  bizim bağrımızdadır, huzur içindedir ve rahat uyuyacaklardır.Onlar bu topraklarda canlarını  verdikten sonra  artık bizim  evlatlarımız  olmuşlardır.”

Avustralyalı Annenin cevabı, Anadolu’dan gelen mektuptaki satırlar kadar dokunaklı ve içten:

“Gelibolu topraklarında  yitirdiğimiz evlatlarımızın acısını  alicenap  sözleriniz  hafifletti, gözyaşlarımız dindi.Bir anne olarak  bir güzelim teselli verdi.Yavrularımızın  sonsuz uykularında  huzur içinde dinlendiklerinden hiç şüphemiz kalmadı.Majesteleri kabul buyururlarsa, bizler de size  “Ata” demek istiyoruz.Çünkü yavrularımızın  mezarları başında  söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın  sözleri gibi yüce.Bütün anneler adına sevgi, şükran ve saygıyla”

Mektup satırlarında görüldüğü üzere; amansız ‘Dünya Savaşı’nın, sonunda ne bir kin, ne de oğlu gurbette ölen  bir annede düşmanlık hissi…

Öyle değil mi?

Keşke hiç yaşanmasaydı, olmasaydı savaşlar, her can kendi toprağında, sevdiklerinin yanı başında bu dünyayı terk etseydi.

Keşke, dün bu acımasız savaş yaşanmasıydı, bugün de; “Dedeleriniz geldiler, burada olduğumuzu gördüler, kimi ayakta kimi tabutta geri döndüler.” gibi bir iletişim faciası yaşanmasaydı,

Keşke, diplomasiden uzak, kurulan bir asır önce  temeli atılan ‘tarihi dostlukları” hançerleyen bu itici üslup kullanılmasaydı.

Evet, savaş yıkımdır elbet, dili de…

Çünkü ülkeler yıkılır, aileler yıkılır, yürekler paramparça olur; bombalanır, iyilik ve güzelliğe dair ne varsa.

Anneler doyamaz yavrularına, yavrular babasız büyür.

GÜZELLİKLERİ BECERENLERİ HAYIRLA YAD EDİYORUZ

Onun için;  bir savaştan dostluk meşalesini tutuşturan dünküleri, bir yıkımdan güzellikler becerebilenleri hayırla yâd ediyoruz.

Bu nedenle bugün Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern‘lerin sayısı artmalı, söz onların olmalı, herkes onlara kulak kesilmeli, yani söz iyiliğin, erdemin, doğruluğun, güzelin olmalı.

İşte o zaman topraklarımızda “çok gülen”  tebessümlü çehrelerin sayısı, araştırma şirketlerinin ilk sıralarında yer alacak…

Ne diyelim?

Murad görmesin savaşlar icad edenler, savaşlara yol açanlar ve çatışmadan nemalananlar.

Ve dahi, ‘ötekileştirme dilini’ kullanmaktan vaz geçmeyen, savaş ve nefret söylemini her daim diline pelesenk eden zalimler ve tiranlar, gün yüzünü görmesin…  e.cansever@yepyeni.zamanaustralia.com.au

 

Tags: ANZAC-Day
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Sıradışı bir tahliye hikâyesi ve cezaevinde yaşananlar

SONRAKİ HABER

KHK mağduru Milletvekili Prof. Kaboğlu: 150 bin kişiye ve 300 bin çocuğuna karşı işlenen insanlık suçudur

BENZER HABERLER

Başbakan Albanese, Çin Devlet Başkanı Jinping’le bir araya geldi
Avustralya

Başbakan Albanese, Çin Devlet Başkanı Jinping’le bir araya geldi

Temmuz 15, 2025
Sırlı zarf!
Manşet

Sevimli kaçaklar

Temmuz 15, 2025
Manşet

Vatan (daş) ve Metan Gazı! Kime sağ olsun diyeceğiz?

Temmuz 11, 2025
Manşet

Tacikistan neresi?

Temmuz 8, 2025
Manşet

O da zalim(ler)le Savaş’arak Haluk’una kanat çırptı!

Temmuz 3, 2025
İçişleri Bakanı Burke açıkladı: Hitleri öven ünlü rapçinin Avustralya vizesi iptal
Avustralya

İçişleri Bakanı Burke açıkladı: Hitleri öven ünlü rapçinin Avustralya vizesi iptal

Temmuz 3, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    • All
    • Manşet
    Başbakan Albanese, Çin Devlet Başkanı Jinping’le bir araya geldi
    Avustralya

    Başbakan Albanese, Çin Devlet Başkanı Jinping’le bir araya geldi

    by zmnaus
    Temmuz 15, 2025
    0

    Resmi ziyaret amacıyla Çin'e giden Avustralya Federal Başbakanı  Anthony Albanese ,Çin  Devet Başkanı  Xi Jinping, başkent Beijing'de ile bir araya...

    KAYNAK HOLDİNG’İN ORTAKLARININ GASP EDİLEN MALLARI SATIŞA ÇIKARILDI

    ‘Soykırım’ın mali bilançosu: 42,3 milyar TL olan 784 şirket, TMSF eliyle gasp edildi

    Temmuz 15, 2025
    Sırlı zarf!

    Sevimli kaçaklar

    Temmuz 15, 2025
    15 Temmuz’un perde arkası yeniden yazılıyor

    15 Temmuz’un perde arkası yeniden yazılıyor

    Temmuz 15, 2025
    Kurgu Darbesi’nin karanlık yüzü: 15 Temmuz  raporu 8 yıldır kayıp

    Kurgu Darbesi’nin karanlık yüzü: 15 Temmuz raporu 8 yıldır kayıp

    Temmuz 15, 2025
    İzmir ve Isparta’da soykırım operasyonu: 9 gözaltı

    15 Temmuz Kurgu Darbesi’nin yıl dönümünde gözdağı: Yüzlerce kişiye gözaltı, 2 dev şirkete kayyım

    Temmuz 15, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM