15 Temmuz’dan sonra tutuklanan Zaman Gazetesi’nin Gece Sorumlusu İbrahim Karayeğen, İstanbul Silivri Cezaevi’nde tutuklu kaldığı süre içerisinde Gazeteci Ahmet Altan ile birlikte aynı koğuşta kaldı.
Karayeğen, gözaltına alındıktan sonra İstanbul Emniyeti’nde uğradığı kötü muamale ve işkenceler ile cezaevinde Gazeteci-Yazar Ahmet Altan ile birlikte tutuklu kaldığı günlerini Gazeteci Erkam Tufan Aytav’a anlattı.19 Temmuz günü İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Fuzuli Aydoğdu tarafından hakkında gözaltı kararı verildiğini, Atatürk Havalimanı’ndaki gözaltından sonra İstanbul Emniyet Müdürlüğü TEM Şubeye götürüldüğünü aktardı. Şube Müdürü Kayhan Ay’ın talimatıyla arkadan elleri kelepçeli şekilde kamerasız bir odaya alındığını, hakaretlere, aşağılamalara maruz kaldığını, elleri kelepçeli yüzüstü saatlerce kaldığını, fiziki ve sözlü işkence, darba uğradığını aktardı. Doktorların bütün bunları görmesine rağmen kendisini hastaneye sevk etmediğini aktardı.
Ahmet Altan’ın cezaevinde kendisine güç ve moral kaynağı olduğunu belirten Karayeğen, Altan’ın “Nerde yaşadığımız değil nasıl yaşadığımız önemli. Burada yaşıyoruz ama biz buradan daha fazla okuyarak, daha sağlıklı ve daha diri, daha inançlı olarak çıkacağız sözünü sürekli tekrarladığını” söyledi.
Tenkil Müzesi’nin ikinci sergisi iki gün önce Avrupa Parlamentosu üyelerinin de katıldığı programlara ev sahipliği yapan Uluslararası Basın Cemiyeti (Press Club) sergi salonunda açıldı. Serginin açılışında ve konferansında yaşadıklarını aktaran İbrahim Karayeğen Erkam Tufan Aytav’ın 30 Dakika programına konuk oldu.
Ahmet Altan’la beraber kalmasını büyük bir şans olarak nitelendiren Karayeğen, Altan’ın 70 yaşına dayanmasına rağmen dirayetini kaybetmeden, yılmadan ve boyun eğmeden mücadelesine devam etmesinin hem kendisi hem de diğer tutuklular için büyük güç kaynağı olduğunu ifade etti.
ERGENEKON VE BALYOZ’A KARŞI DURUŞUNDAN TAVİZ VERMEDİ
Altan’ın Türkiye’de yaşananlara çok üzülmesine rağmen etrafına sürekli moral verdiğini ifade eden Karayeğen, “Bize sürekli ümidinizi yitirmeyin dedi ve moral verdi. Ümidini, azmini, kararlılığını asla kaybetmedi, oda çok iyi biliyordu ki Altan, Ergenekon ve Balyoz davalarında ki duruşu nedeniyle cezalandırılmıştı. Yani bu Ergenekon’un bir intikamıydı” diyerek Altan’ın durumunu özetledi.
Ahmet Altan’ın kendisine hayatında gizli hiçbir tarafın olmadığını anlattığını belirten Karayeğen, “Babası dermiş ki; biz en gizli şeylerimizi Taksim’de söyleriz. Bu bakımdan bizim gizli kapaklı bir şeyimiz yoktur” dediğini aktardı.
Ahmet Altan gibi bir adamla sürekli beraber olmanın büyük bir bahtiyarlık olduğunu vurgulayan Karayeğen, havalandırmaya çıktığında bile alacağı notları, yazacağı yazıyı düşündüğünü anlattı. Çok geniş bir bilgi hafızası olduğunu ve bunları etrafına aktarırken de çok cömert davrandığını ifade eden Karayeğen, “Medyadan, spordan, kültürden bilimden, sanattan. Hayatın her dalına ait bir bilgisi vardı ve bunları bizimle paylaşırdı.” dedi.
Programın tamamı şöyle: