• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Gündem

Meriç Nehri’nde sonlanan genç, coşkulu ve neşeli bir hayat

Nisan 10, 2019
in Gündem, ZULÜM GÜNLÜĞÜ
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

KHK’lı astsubay Yusuf Çetin tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti

Hacı adaylarının Arafat’ta vakfe heyecanı:Dua ve gözyaşı

Saçılık’tan Gökhan Özbek paylaşımı: Karanlık günlerde, Gökhan Açıkkollu’nun mezarını birlikte ziyaret etmiştik

Yeniden cezaevine gireceği endişesiyle Yunanistan’a gitmek için bindiği botun alabora olması sonucu hayatını kaybeden üniversite öğrencisi Mahir Mete Kul’u arkadaşları ve ailesi anlattı.
“Beykent Üniversitesi’nde yüzde 50 burslu bilgisayar mühendisliği okuyorum. 12 bin 775 lirayı ücretli öğretmenlik yaparak ödüyorum. Satranç antrenörlüğü sertifikam var, çocuklara öğretmeyi seviyorum bu işi.”
Deutsche Welle Türkçe’den Burcu Karakaş’ın haberine göre; üniversite ikinci sınıf öğrencisiyken tutuklu yargılandığı davada savunma yaparken mahkeme heyetine böyle seslenen gencin adı Mahir Mete Kul’du. 20 yaşındaki delikanlı, bir satranç turnuvasından evine dönerken polisin Genel Bilgi Toplama (GBT) sorgulaması için içinde bulunduğu aracı durduğu gün arandığını öğrendi.
2017 yılında GBT sorgusunun ardından gözaltına alınan gencin şaşkınlığı bununla bitmeyecekti: İzmir’de Gençlik Federasyonu adlı dernekte üç sene boyunca örgütsel faaliyetlerde bulunduğu iddiasıyla tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne gönderildi. Hücre arkadaşı da tutuklu bir öğrenciydi. İstanbul Üniversitesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi Berkay Ustabaş’ın yalnız kaldığı hücreye getirilmesiyle iki genç birbirlerine yoldaş oldular.

“Okulum, mesleğim, her şeyim yarıda kaldı”
İki arkadaş, Silivri Cezaevi’nde 20 gün kaldıktan sonra Kırıkkale F Tipi Cezaevi’ne gönderildi. Mahir Mete Kul, koğuşa girdiklerinde arkadaşına cezaevi girişinde kıvırcık saçları uzun olduğu için kötü muameleye maruz kaldığını anlatmıştı. Kırıkkale F Tipi Cezaevi’nde dokuz ayı beraber geçirdiler. Kul’un aleyhine ifade veren tanık, İzmir’de 2011-2013 yıllarında örgütsel faaliyetlerde bulunduğunu iddia etmişti. Mahir Mete, çıktığı ilk duruşmada mahkeme heyetine bahsedilen tarihlerde ortaokul öğrencisi olduğunu hatırlatarak, “Hayatımda bir defa gittim İzmir’e, o da ağabeyimin nişanı için” diyebilmişti. Bahsedilen derneği ise keman kursu verildiği için birkaç kez ziyaret ettiğini ifade ederek eklemişti:
“Okulum, mesleğim, her şeyim yarıda kaldı. Şu an gidemediğim okulun parasını ailem ödüyor. Başka bir şey söylemeyeceğim.”

“Hayat dolu, coşkulu, sıradan bir gençti”
Mahir Mete, okul taksitlerini ödeyebilmek ve harçlık biriktirmek için satranç eğitmenliği yaptığını heyecan içinde hücre arkadaşı Berkay’a anlatıyordu. Onun için hayatın anlamı satrançtı. Maddi durumları iyi olmadığından çalışmak durumundaydı ama sevdiği işi yaptığı için zoruna gitmiyordu. Yunanistan’a gittiğinde de aklında para kazanmak adına satranç eğitmenliğine devam etmek vardı. Ancak cezaevinden çıktıktan sonra devam edemediği okulu gibi bu hayali de yarım kalacaktı.
Arkadaşı Berkay Ustabaş’ın anlatımıyla, coşkulu, hayat dolu, neşeli, moralini her daim yüksek tutmaya gayret eden, meraklı ve satranç sevdalısı bir çocuktu. DW Türkçe’ye konuşan arkadaşı Ustabaş, siyasi nedenlerle cezaevine girip çıkan bazı gençlere “marjinal” yakıştırması yapıldığını söyleyerek, en çok bu ön yargıya karşı bir çift söz etmek istiyor:
“Sıradan bir genç düşünün. Sıradan bir gencin güldüğü şeylere güler, sıradan bir gencin eğleneceği şeylerle eğlenirdi. Pop müzik de dinlerdi, türkü de… ‘Yüzüklerin Efendisi’ filmlerini severdi. En sevdiği kitap, Hasan İzzettin Dinamo’nun ‘Savaş ve Açlar’ romanıydı. Mektuplarında hep o kitaptan bahsederdi.”
22 yaşındaki gencin en sevdiği roman, savaş koşullarında yaşam mücadelesi veren ve yaşanan sıkıntılara göğüs germekte zorlanan bir ailenin dağılmaya giden sürecini anlatıyordu.

Cezaevinden çıktı, şampiyon oldu
Mahir Mete Kul, altı yaşında başladığı satrancı tutkuyla seviyordu. Turnuvalara lise yıllarında gitmeye başlamıştı. Cezaevine girmeden kısa bir süre önce katıldığı 29 Ekim Cumhuriyet Kupası Satranç Turnuvası’nda şampiyon olmuştu. Cezaevinde uygulanan kitap yasağı kalktıktan sonra istediği ilk kitaplar satranç üzerine olmuştu. Satranca içeride de olabildiği kadar çalışmaya çabalıyor, “paslanmaktan” korkuyordu. Bu endişesini arkadaşı Berkay’la dışarıda görüştüklerinde de paylaşmıştı.

“İmkânı olsaydı burada yaşamak isterdi”
Mahir Mete’nin yargılandığı dosyada ceza almasını gerektirecek somut deliller yoktu ancak içeriden çıktığından beri tedirginlik yaşıyordu. Bir daha cezaevine girmek istemiyor, diğer siyasi davalarda verilen yüksek cezaları görünce ürküyordu. Bu nedenle anne ve ağabeyin yanında Yunanistan’a gitmeye karar verdi. Gittiğini öğrendiğinde arkadaşları şaşırmadılar, gitmesini bekliyorlardı çünkü hapis cezası tehlikesinin yanı sıra, “Bu ülkeyi yaşanmaz kılıyorlar” düşüncesine sahip olduğunu da biliyorlardı. Yunanistan’a üç ay önce yerleşen ailesine maddi destek sağlamak istiyordu.
Mahir Mete Kul, bir arkadaşı ve kendilerini kıyının öte yanına geçirmek üzere botu kiralayan kişinin de bulunduğu botun 24 Mart’ta alabora olması sonucu kayboldu. Cansız bedenine ise iki gün önce ulaşıldı. Berkay Ustabaş, en zor zamanını beraber geçirdiği arkadaşını yitirmenin tarifsiz acısını yaşıyor. Aynı zamanda tepkili de:
“Bu hadise, münferit bir hadise değil. İnsanlara, ‘Ya sev ya terk et’ deniyor. Mete zorunda kaldığı için gitti. İmkânı olsaydı burada yaşamak isterdi…”

“Bizi bu koşullara sürükleyenler sorumlu”
nne Ünzile Araz, “Çocuğumun ölü ya da diri bulunmasını istiyorum” çağrısıyla sosyal medyadan sesini duyurmaya çalışıyordu. DW Türkçe’ye konuşan anne Araz, metanet içinde en küçük çocuğu olan Mahir Mete’yi şöyle anlatıyor:
“O benim en küçüğümdü. Benim çocuğum devrimcilerin içinde büyümüştü. Anadolu kültürüyle büyüdü. Satranç kupaları vardı, üniversite okuyordu. Sakin bir çocuktu, hırçın değildi. Hiç kötü bir şey yapmadı, hepsi güzel şeyler ne yaptıysa…”
Ünzile Araz, oğlunun kendisini çok özlediğini, aileyi birleştirmek istediklerini, yola umutla çıktığını söylüyor. “Yoksa”, diyor, “O yolun ölüm yolu olduğunu biz bilmiyor muyduk? Biz de biliyoruz. Bizi bu koşullara sürükleyenler sorumlu.”
Burcu Karakaş / Deutsche Welle Türkçe

Tags: Mahir Mete Kul
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

İkinci kez red: Türkiye’nin Akın İpek’i iade talebi İngiltere Yüksek Mahkemesi tarafından reddedildi

SONRAKİ HABER

Türkiye’de tutuklu ABD vatandaşları: Türk yetkililere yaptırım isteyen tasarı Kongre’ye sunuldu

BENZER HABERLER

KHK’lı astsubay Yusuf Çetin tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti
Manşet

KHK’lı astsubay Yusuf Çetin tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti

Haziran 6, 2025
İki milyondan fazla hacı adayı Arafat  yolunda
Gündem

Hacı adaylarının Arafat’ta vakfe heyecanı:Dua ve gözyaşı

Haziran 5, 2025
Veli Saçılık aday adayı oldu: Baraj bükücü olacağız
Manşet

Saçılık’tan Gökhan Özbek paylaşımı: Karanlık günlerde, Gökhan Açıkkollu’nun mezarını birlikte ziyaret etmiştik

Haziran 5, 2025
5 CHP’li belediye başkanı görevden uzaklaştırıldı
Gündem

5 CHP’li belediye başkanı görevden uzaklaştırıldı

Haziran 5, 2025
AKPM raportörleri Türkiye’ye geliyor: Gündemde Kavala, Demirtaş ve İmamoğlu var
Gündem

AKPM raportörleri Türkiye’ye geliyor: Gündemde Kavala, Demirtaş ve İmamoğlu var

Haziran 5, 2025
Gazeteci Gökhan Özbek‘in evine sabaha karşı polis baskını
Gündem

Gazeteci Gökhan Özbek sevenlerinin ve KHK’lılar dualarla toprağa verildi

Haziran 5, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
İmamoğlu: Asıl bayram, darbeci, kumpasçı operasyonları yapanlardan kurtulduğunda yapacak
Manşet

İmamoğlu: Asıl bayram, darbeci, kumpasçı operasyonları yapanlardan kurtulduğunda yapacak

by adminzaman
Haziran 6, 2025
0

Silivri Cezaevi’nde tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu, Kurban Bayramı mesajında “Bu ülke asıl bayramı bu sinsi, darbeci, fitneci, kumpasçı operasyonları yapanlardan...

KHK’lı astsubay Yusuf Çetin tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti

KHK’lı astsubay Yusuf Çetin tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybetti

Haziran 6, 2025
2 milyon Müslüman tekbirler eşliğinde hacı oldu

2 milyon Müslüman tekbirler eşliğinde hacı oldu

Haziran 6, 2025
Sırlı zarf!

Bayram mektubu

Haziran 5, 2025
İki milyondan fazla hacı adayı Arafat  yolunda

Hacı adaylarının Arafat’ta vakfe heyecanı:Dua ve gözyaşı

Haziran 5, 2025
Veli Saçılık aday adayı oldu: Baraj bükücü olacağız

Saçılık’tan Gökhan Özbek paylaşımı: Karanlık günlerde, Gökhan Açıkkollu’nun mezarını birlikte ziyaret etmiştik

Haziran 5, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM