HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli “Türkiye sadece İstanbul’dan ibaret değil, Muş var Ağrı var. Tüm demokrasi güçleri bu adaletsizliğe karşı yan yana gelmeli” dedi.
HDP Eş Genel Başkanı Sezai Temelli, açlık grevlerinin geldiği aşamaya dikkat çekerek, herkesin harekete geçmesi çağrısında bulundu.Temelli seçim sonuçlarına ilişkin birlikte mücadele edilmesi gerektiğini belirterek, “Türkiye sadece İstanbul’dan ibaret değil, Muş var Ağrı var. Tüm demokrasi güçleri bu adaletsizliğe karşı yan yana gelmeli” dedi.
Temelli ilk olarak, PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması talebiyle 157 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eş Başkanı ve Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in öncülüğünde devam eden açlık grevlerine ilişkin konuştu.
Sezai Temelli, şunları söyledi:
İki gün sürecek Parti Meclisimizin olağan toplantısına hepiniz hoş geldiniz. Yoğun bir gündemi, hem seçim sonuçları hem de siyasi gelişmeleri birlikte değerlendireceğiz. Önümüzdeki sürece dair nasıl bir yol izleyeceğimizi seçim sonuçları ışığında siyasi değerlendirmeyle birlikte nasıl bir planlama ile yolumuza devam edeceğimizi tartışacağız.
Türkiye siyasetinin kulvarını değiştirdik
31 Mart seçimlerinde gösterdiğiniz çabadan, başarıdan dolayı sizin şahsınızda bütün örgütümüzü ve halkımızı kutluyorum. Önemli bir başarıya hep birlikte imza attık. Bu başarı seçim sonuçları aritmetiği ile veya kazanılmış belediye başkanlığının sayısı ile ölçülemez, önemli bir başarıya imza attık. Türkiye siyasetinin kulvarını değiştirdik, buradayız dedik, siyasete hep birlikte müdahale ettik.
Cesaretle özeleştirimizi yaptık
PM toplantısında tüm ayrıntısı ile seçim sonuçlarını değerlendireceğiz, eksiklerimizi de masaya yatıracağız, cesaretle özeleştirimizi yapacağız. Evet eksiklerimiz, yapamadıklarımız var. Örgütsel eksiklerimiz var ama bu süreçte imza attığımız başarı önemli bir başarıdır, bunu gölgelemek söz konusu olamaz olmamalıdır.
Bugün de aynı konu ile başlayacağım: DTK Eşbaşkanı ve Hakkari milletvekilimiz Sevgili Leyla Güven’i selamlayarak başlayacağım. Leyla Güven açlık grevinin 157’nci gününde, Nasır Yağız 145’inci, Strazburg’daki arkadaşlarımız 118’inci gününde. Cezaevlerindeki yüzlerce arkadaşımız şu anda kritik aşamadadır, açlık grevinin geldiği nokta kritiktir.
157 gündür insanlar ölmesin diye bir çağrı yükseltiyoruz
Biz cezaevinde başka hiç kimsenin yaşamını yitirmesini istemiyoruz. Kampanya süresi boyunca 8 insanımızı cezaevinde yitirdik. Tecrit son bulsun diye yaşamına son veren bu arkadaşlarımızı rahmetle anıyoruz. Hiç kimsenin ölmesini istemiyoruz. Bu ölümlerin olmaması için 157 gündür Leyla Güven bir çağrı yapıyor ve onunla birlikte bu çağrı ve sesi yükseltiyoruz.
Tecrit ısrarı iktidarın içine düştüğü aczdir
Adalet Bakanlığı’na çağrı yapıyoruz: Gelin, bu haklı talebe cevap verin, yasaların gereğini yerine getirin. Bu mutlak tecride son verin, Sayın Öcalan ailesi ve avukatlarıyla görüşebilsin. Bu meşru ve yasal bir taleptir. Bunu duymazdan gelmek, Türkiye’deki hukuksuzluğun devamıdır. Türkiye’deki hukuksuzluktan beslenen iktidarın içine düştüğü aczdir. Şiddet politikası, baskı ve zulüm ile ayakta durmaya çalışan bir iktidar var karşımızda. Bunu kampanya sürecinde bütün çıplaklığıyla gördük. İktidar kendisini teşhir etti. AKP-MHP blokunun yürüttüğü kampanya bu adaletsizliğin teşhiridir.
Herkesi ölümler olmaması için harekete geçmeye çağırıyoruz
Açlık grevlerine son vermenin yolu bu mutlak tecride son vermekten geçiyor. Buna direnmenin nedenini anlamış değiliz. Kendi koyduğu yasaya ve içtihatlarına karşı çıkan bir anlayış ile karşı karşıyayız. Bu olağanlaşmış bir hal aldı. Nereye gitsek nereye el atsak bir hukuksuzluk karşımızda duruyor. Bu tecrit buna işaret eden bir konudur; bu hukuksuzluğun adaletsizliğin ifadesidir. O yüzden cezaevinde kritik aşamaya gelen insanların durumunu da gözününe alarak herkesi harekete geçmeye çağırıyoruz.