Türk Silahlı Kuvvetleri’ne yönelik 3 yıldır sürdürülen ‘cadı avı’ operasyolarında kahreden skandallara imza atılıyor. Hiçbir hukuk ve kanuna dayanmayan operasyonlar kapsamında birkaç yıl önce şehit olan bir TSK mensubuna ‘ankesörlü tefelon görüşmesi’nden dolayı gözaltı kararı verildiği ortaya çıktı.
İddiaya göre, polisler, gözaltı kararını uygulamak için bir askerin evine gittiklerinde kapıyı şehidin eşi açtı. Polislerin, “Eşinizin ankesörden gözaltı kararı var” demeleri üzerine şehit eşi şu cevabı verdi: “Cebeci Şehitliği’ne gidin, orada bulursunuz!..”
Oda Tv yazarı Müyesser Yıldız, “Öyle bir isim ‘ankesör’den suçlandı ki…” başlıklı son yazısında TSK’ya yönelik yürütülen ‘ankesör operasyonları’ndaki hukuksuzluk ve çelişkileri gündeme getirdi.15 Temmuz sonrası başlatılan operasyonlarda “En ciddi delil” denilen ByLock’ta türlü kumpas ve manipülasyonların yapıldığını hatırlatan Yıldız, aynı şeylerin ankesör soruşturmasında da yaşandığına dikkat çekti.
Müyesser Yıldız’ın yazısındaki ilgili kısım şöyle:
Geçen ay bir gazetede şöyle bir haber yayınlandı: “TSK’da hemen hemen her hafta yapılan ‘F..Ö’ operasyonlarının başlıca nedeni, büfe aramaları yöntemi ile deşifre olan örgüt üyeleri. Güvenlik güçleri, sayılarının on binleri bulduğu belirtilen örgüt üyelerini tek bir seferde gözaltına almaları ve aynı anda sorgulamaları mümkün olmadığından, zamana yayarak operasyon yapıyor.”
Bunun anlamı şu; görevdeki asker ankesörden aranmış, yani ‘F..’cü. Ancak toplu gözaltı ve sorgulama mümkün olmadığından görevine devam ediyor… Ankesörden arandığına göre, ‘F..Ö’cü olduğunu biliyor, ama kaçmıyor, hiçbir şey yapmıyor, gözaltı sırasının gelmesini bekliyor!..
Bir başka nokta; Madem isimler belli, bizzat bir mahkeme başkanının ifadesiyle, “Geçen süreçte delilleri güçlendirmek için neden fiziki ve teknik takip yapılmaz da doğrudan gözaltı kararı verilir?”… Buyurun bir garabet daha!..
Yukarıda bu listelerin ne zaman oluşturulduğunu sormuştuk ya; Çok çarpıcı üç örnek aktaralım:Polisler, gözaltı için bir askerin evine gider. Evde eşi var, askerin nerede olduğu sorulur. Eş, “Niye soruyorsunuz?” der. Polisler, ankesörden gözaltı kararı olduğunu bildirince de birkaç yıl önce şehit düşmüş eşinin adresini şöyle verir: “Cebeci Şehitliği’ne gidin, orada bulursunuz!..”
Bir diğer örnek; Irak’ta, Suriye’de operasyona giden çok sayıda askerin, döndükleri gün ankesörden gözaltına alındığını biliyor musunuz? Hele bir tanesi var ki; 15 Temmuz sonrasında çok önemli hizmetler vermiş, El Bab’da, Afrin’de çarpışmış, dönüşte o da gözaltına alınmış, adli kontrolle yani yurt dışı yasağıyla bırakıldıktan sonra TSK ve savcılıklarca verilen çok özel görevleri yerine getirmek üzere defalarca yurt dışına gönderilmiş biri. Tüm bunlardan sonra geçtiğimiz günlerde açığa alındı!..
SIRA 15 TEMMUZ GAZİSİNE GELDİ
Ve en can alıcı örnek; 15 Temmuz gecesi önemli bir birliğimizde yaşanan çatışmalarda başına isabet eden kurşunla ağır yaralanıp, gazi oldu… İsmi, darbe gecesinin ‘gizli kahramanları’ arasında sayıldı… Bakanlar evine gidip, “Sizler gerçek Türk askerisiniz. Sizler kahramansınız. Karşınızdakiler asker değil teröristti. Sizlerin ve milletimizin fedakârlıkları sayesinde bu hain girişimi atlattık” diye teşekkürlerini iletti.
İyileştikten sonra görevine döndü. Açılan darbe davasına mağdur/müşteki sıfatıyla katıldı. Yakın zamanda sonuçlanan davada, bu askerimizi ‘kasten öldürmeye teşebbüs’ suçundan bazı sanıklara ayrıca 15 yıl hapis cezası verildi.
İddia şu ki, işte o da 10 gün kadar önce ankesör aramasından açığa alındı.Arkadaşlarının söylediğine göre, bu gelişme üzerine babasının mezarının yanına kendi mezarını kazıp, önünde fotoğraf çektiren ve bunu da “Mezarın ölçüsü tamam. İtina ile mezar kazılır” sözleriyle sosyal medya hesabından paylaşan gazimize de sıra geldiyse…