20 yıldır sürdürdüğü Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanlığı görevine yine seçilen Yılmaz Büyükerşen, son döneminde AKP’nin çoğunlukta olduğu belediye meclisiyle çalıştı. Büyükerşen deneyimlerini DW Türkçe’ye anlattı.
Türkiye’de 31 Mart seçimlerinin ardından bazı CHP’li adayların büyükşehir belediye başkanlıklarını kazanmasına rağmen belediye meclis çoğunluklarının AKP’de kalması, başkanların rahat çalışıp çalışamayacağı tartışmalarını beraberinde getirdi.
AKPli Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan seçimin hemen ardından yaptığı ilk açıklamada bu başkanlar için “topal ördek” nitelendirmesini kullanarak, “Bir belediye başkanının kendi meclisinde sırtını dayayacağı bir çoğunluğu yoksa komisyonları istediği gibi oluşturamaz, bütçeyi çıkaramaz” demişti.
Erdoğan’ın “çalışamaz” dediği belediye başkanı ve meclis üyelerinin çoğunluğunun farklı partilerden olması durumu 31 Mart yerel seçimleri öncesinde Eskişehir için geçerliydi.
1999 yılından beri Eskişehir Büyükşehir Belediye Başkanı olan Yılmaz Büyükerşen 2014-2019 arasında AKP çoğunluğundaki bir meclis ile çalıştı. 31 Mart’ta ise Büyükerşen oylarını artırarak, yeniden Büyükşehir Belediye Başkanı seçildi ve bu kez meclis üyeleri de CHP çoğunluğuna geçti.
Büyükerşen sorunu nasıl aştı?
DW Türkçe’nin sorularını cevaplayan Büyükşehir Belediye Başkanı Büyükerşen o yıllar için “Hiç kolay olmadı” ifadesini kullanıyor. Beş yıl boyunca AKP’li meclis üyelerinin neredeyse bütün projelerine karşı çıktığını belirten Büyükerşen durumu şöyle aktarıyor:
“Ya gerekçesiz olarak ret oyu kullanıyorlardı ya da yine çoğunlukta oldukları komisyonlarda konuları aylarca ve yıllarca karara bağlamadan bekletiyorlardı. Bana iş yaptırmazlarsa bir dahaki seçimlerde halkın beni seçmeyip, kendilerine oy vereceğini düşünüyorlardı.”
Büyükerşen bu sorunu iki yöntemle aştığını anlatıyor; projelere yönelik engellemelerle ilgili olarak halkı sürekli bilgilendirmesi ve meclis kararlarını idari yargıya taşımak. Açtığı davalar zaman alsa da mahkemelerin büyük çoğunlukla meclis kararlarını bozduğunu söyleyen Büyükerşen, “Sonuçta meclis engelini ortadan kaldırıyordum ama bu süreçte projelerin maliyetlerinin artması ve halkın hizmetten yararlanmasının gecikmesinden kurtulamıyorduk” diyor.
Türkiye’deki belediyeler yasasına göre meclislerin görev ve yetkileri içinde şehrin imar planları, belediye bütçesi, taşınmazların tahsis ve arsa alımları gibi konular yer alıyor. Ulaşım planları ve projeler de belediye meclislerinde kurulan ve yine çoğunlukla karar alan komisyonlarda karara bağlanıyor.
Ünlüce: “Meclis bir yere kadar engelleyebilir”
Eskişehir Büyükşehir Belediye Meclisi’nin CHP’li üyelerinden Aydın Ünlüce, meclis çoğunluğunun karşı partide olmasının aşılamayacak bir sorun olmadığını söylüyor.
Ünlüce, DW Türkçe’ye yaptığı değerlendirmede, “Ankara ve İstanbul ile ilgili kara tablolar çiziliyor ama belediye başkanı o kent için bir hizmet getirmek istediği zaman meclis bir yere kadar engelleyebilir. Bir süre sonra onlar da siyaseten kendilerine zarar verdiklerini görerek olumlu yanıt vermek zorunda kalıyorlar. Projelere defans yapmaya çalışan siyasi partiler bir sonraki seçimde zararlı çıkıyor” diyor.
Büyükerşen’e göre de olan biteni yakından takip eden Eskişehir kaybettiklerinin faturasını son seçimde AKP’ye çıkardı. 31 Mart seçimlerinde Eskişehir Belediye Meclisi’nde çoğunluk beş yıl aradan sonra AKP’den CHP’ye geçti.
AKP’li Birsen: “Çok büyük sorun yaşanmaz”
Son dönemdeki atılımlarla turizm şehri olarak anılan Eskişehir’de Belediye Meclisi’nin AKP’li Grup Başkanvekili Mustafa Birsen ise geçen dönemde çok büyük zorluklar yaşanmadığını görüşünde. DW Türkçe’nin sorularını yanıtlayan Birsen, projelerle ilgili olarak mecliste yüzde 95 oranında ittifak sağladıklarını ifade ediyor.
AKP’li Birsen, meclisin bir tek kredi kullanma yetkisinde sözünün geçtiğini ve bunun dışındaki konularda Belediye Başkanının idari olarak yetkili olduğunu söyleyerek, Ankara ve İstanbul için de büyük sorun çıkacağını düşünmediğini belirtiyor. Belediye Başkanı’nın 5216 sayılı Büyükşehir Belediyeler Yasası’ndan aldığı yetkinin zaten yeterli olduğunun altını çizen Birsen küçük detaylarda sıkıntılar olabileceği ancak aşılamayacak kadar çok büyük sorun yaşanmayacağı kanaatinde.
Ankara’da siyasi kulislere yansıyan bilgilere göre Erdoğan geçen hafta AKP’nin Ankara ilçe belediye başkanları ve meclis üyeleriyle bir araya geldi. Edinilen bilgilere göre, Erdoğan vatandaşların yararına olacak projelere itiraz etmemeleri ve Yavaş’ın “Bana izin vermedikleri için projelerimi hayata geçiremedim” algısı oluşturmasına izin vermemeleri uyarısında bulundu.
Büyükerşen: “Bu seçimler AKP’nin inişe geçtiğinin işareti”
Güncel siyasi polemiklere girmeyi çok tercih etmeyen Büyükerşen, AKP’nin Ankara ve İstanbul gibi büyük kentlerin belediyelerini kaybetmesi için ise net konuşuyor:
“Bu kez yerel seçimlerin her zamankinden daha önemli olmasının sebebi AKP’nin inişe geçtiğinin bir işareti olmasından kaynaklanıyor.”
Büyükerşen, Erdoğan’ın kullandığı “topal ördek” benzetmesini ise demokrasi açısından “talihsiz bir ifade” olarak nitelendirerek, “Bu sözünü tarafsız olması gereken cumhurbaşkanı sıfatından çok parti genel başkanı olarak söylemiş olduğunu kabul etmek daha doğru olur” diyor.
Belediyeler Yasası’nda değişiklik olacak mı?
Bir yandan seçim sonucuna ilişkin tartışmalar devam ederken, diğer yandan AKP ile MHP’nin muhalefetin belediye başkanlarının yetkilerini tırpanlamak için belediyeler yasasında değişiklik yapmak istediği de iddia ediliyor.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin “Sadece büyükşehir başkanını seçelim. O da ilçe belediye başkanlarını belirlesin” önerisine AKP’nin de sıcak baktığı ve iki partinin yeni düzenlemeler için hazırlık yaptığı kulislere yansıyan bilgiler arasında.
Büyükerşen de belediyeler yasasında demokrasiye ve ilerlemeye yönelik bir sistem değişikliğinin zaruri olduğunu belirterek, şöyle konuşuyor:
“Ancak iktidarın CHP’li belediyeleri çalışamaz hale getirecek değişiklikler hazırlığında olduğuna ilişkin gazetelerde haberler var. Mevcut başkanlık iktidarı böyle bir yola başvurabilir ama büyük yanlış yapmış olur. AKP iktidarının şimdiye kadar yasada reform adı ile alelacele yaptığı değişiklikler aslında reform değil tam bir deformasyondur.”
Büyükerşen, Bahçeli’nin önerisi kapsamında yapılacak bir düzenlemenin Türkiye için “yerel yönetimlerle başlayan bir federasyon sistemine dönebileceğine” de işaret ediyor.
Gülsen Solaker /Eskişehir
© Deutsche Welle Türkçe