İLKER DOĞAN-TR724.COM
Tartışmasız 2001’den bu yana Türkiye siyasetine yön veren en önemli figürlerden biri MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli. 2002’de yaptığı ‘erken seçim’ çağrısıyla Türkiye’yi AKP’yle tanıştıran Bahçeli’den başkası değildi. Başkanlık sistemine en ağır eleştirileri yaptıktan sonra Erdoğan’ı o koltuğa taşıyan da, Erdoğan’ın iktidarı kaybettiği 2015 seçimlerinden sonra yaptığı erken seçim çağrısıyla AKP rejimini dirilten de o idi. Daha birkaç yıl önce, “İmralı’ya ancak yağlı urganla giderim!” diyen Bahçeli, önceki gün ise ‘Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesi gerektiğini’ söyleyiverdi!
AKP, 2001 yılındaki ekonomik krizin de etkisiyle gelmişti iktidara. Ve iktidara geldiği 2002’den bu yana en büyük destekçisi Başbuğ Alparslan Türkeş’in vefatının ardından 1997’de MHP’de genel başkanlık koltuğuna oturan Devlet Bahçeli oldu. 1999 genel seçimlerinde siyasi hayatının rekorunu kırarak yüzde 18’e yakın oy topladı. Seçimlerin ardından rahmetli Bülent Ecevit’in başında bulunduğu DSP ve ANAP’la kurulan koalisyon hükümetinde ‘başbakan yardımcısı’ olarak görev aldı.
HEP AYNI SENARYO: SEÇİME GİDELİM!
Öcalan yaklaşık 2 ay kadar önce yakalanarak Türkiye’ye getirilmişti. Ve koalisyonda ilk kriz Öcalan’a idam tartışmalarıyla patlak verdi. Ancak asıl kriz dönemin Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer’in, Bülent Ecevit’e anayasa kitapçığı fırlatmasıyla yaşandı. 2001 ekonomik krizi koalisyonu dağıttı. Ecevit’in artan sağlık sorunları da işin tuzu biberi oldu. İşte tam bu günlerde, 7 Temmuz 2002’de Devlet Bahçeli sahne aldı ve 2 Kasım 2002’de ‘erken seçim’ yapılmasını istedi. Talep kabul gördü ve 31 Temmuz 2002’de TBMM’de onaylandı. Ve AKP, 2002 seçimlerinden sonra iktidara geldi.
7 HAZİRAN’DA AKP’Yİ İPTEN ALDI
Devlet Bahçeli, AKP rejimine en büyük desteği 7 Haziran 2015 seçimlerinin ardından verdi. 7 Haziran seçimleri AKP için tam bir hezimet olmuş ve Erdoğan 13 yıllık iktidarını kaybetmişti. AKP, ilk kez tek başına hükümet kuracak oy oranına ulaşamamıştı. Ancak Bahçeli, daha seçim gecesi bütün koalisyon taleplerine kapıları kapattı, hiç bir hükümet formülünde yer almayacağını açıkladı. Daha da ileri giderek ‘gerekirse erken seçim’ yapılmasını istedi.
KAOS, AKP’Yİ İKTİDARA TAŞIDI
Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun hükümet kurma girişimleri ya da muhalefeti oyalama taktikleri haftalarca sürdü. Doğal olarak sonuç alınamadı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, CHP’ye hükümeti kurma görevi bile vermedi. Geçici hükümet kurularak 1 Kasım 2015’te erken seçim kararı alındı. Oluşturulan ‘kaos’ ortamı ve gelen şehitlerin ardından yapılan seçimlerde ‘güven’ arayan Türkiyeli seçmen yüzde 49,5 oyla AKP rejimini bir kez daha tek başına iktidara getirdi.
BAHÇELİ: ERDOĞAN, ‘SULTAN’LIK PEŞİNDE KOŞMAKTADIR
Devlet Bahçeli, Tayyip Erdoğan’ın dile getirdiği ‘Türk tipi başkanlık’ sistemini en ağır ifadelerle eleştirenlerin başında geliyordu. “Öcalan canisiyle başkanlık sistemini kurma hedefine sabitlenen Erdoğan..” ifadeleriyle başlayan cümleler kuruyor ve “Erdoğan ve Öcalan başkanlık sisteminde söz kesmiş, bölücü çevrelerden gelen mesajlar bunu doğrulamıştır. Recep Tayyip Erdoğan, aslında Türk tipi değil ‘Tayyip tipi’ başkanlık hayalleri kurmaktadır. Bütün yetkilerin kendisinde toplandığı, yargının kendisine bağlandığı, yasama organı Meclis’in kendi kontrolüne sokulduğu, denge, denetim ve fren sistemi olmayan, tek adam diktatörlüğü, tahtsız ve taçsız sultanlık peşinde koşmaktadır.” diyordu.
ERDOĞAN’I ‘SULTAN’ YAPTI!
15 Temmuz sözde darbe girişiminin ardından ‘iktidara koşulsuz destek’ vereceğini açıkladı. Başkanlık sistemi konusunda da fikri değişmişti! 11 Ekim 2016’da partisinin grup toplantısında, “Fiili duruma hukuki boyut kazandırmak gerek.” diyerek başkanlık sistemine geçilmesi gerektiğini söyledi. ‘Türk tipi başkanlık sistemi’ni içeren Anayasa değişikliği Ocak 2017’de TBMM’den geçti. Bahçeli, anayasa referandumunda ‘Evet’ diyeceklerini açıkladı. 16 Nisan 2017’de halk oylaması yapıldı. Yüzde 51,4’le değişiklik kabul edildi. 2015’de AKP’yi yeniden iktidara taşıyan Bahçeli, Türkiye’nin yönetim sisteminin değişmesinde de kilit bir rol üstlenmiş oldu.
BİR ERKEN SEÇİM ÇAĞRISI DAHA!
Devlet Bahçeli, daha 2 yıl önce, “AKP, PKK terör örgütüne boyun eğmiştir. AKP’nin PKK ile kurduğu ihanet, melanet ve rezalet ortaklığı tüm yönleriyle deşifre olmuştur.” diyerek yerden yere vurduğu Erdoğan’a son kıyağını ise 17 Nisan 2017’de yaptı. Erken seçim çağrısı yaptı. 24 Haziran’da gerçekleşen erken seçimle Erdoğan, Türkiye’nin ilk yürütme yetkisine sahip cumhurbaşkanı seçildi. MHP 49 vekil çıkardı. Cumhur İttifakı TBMM’de çoğunluğu sağladı. Ancak AKP’nin sandalye sayısı 291’de kaldı. Bu AKP’nin çoğunluğu kaybetmesi anlamına geliyordu. Dolayısıyla Erdoğan, MHP’ye muhtaç hale geldi.
31 MART’TAN SONRA DA ‘KURTARICI’ ROLÜNDE
Daha önce yaptıkları ve yapmadıklarıyla AKP’ye can suyu olan Bahçeli, bugün de ittifak ortağının en büyük destekçisi. 31 Mart’ta İstanbul, Ankara ve Antalya gibi büyükşehirleri kaybeden AKP’ye en büyük destek yine Bahçeli’den geldi. İstanbul’da seçimlerin yenilenmesi gerektiği en yüksek perdeden defalarca dile getirdi. Seçimlerin iptali halinde ‘İstanbul’a mitili atacağını’ bile söyledi. Sonuç olarak; YSK hiçbir somut delil göstermeksizin İstanbul’da seçimin yenilenmesi kararı aldı.
BAHÇELİ: ÖCALAN AVUKATLARIYLA GÖRÜŞMELİ
İstanbul’daki Kürtlerin oyunu isteyen AKP ile Öcalan arasında görüşme trafiği yeniden başladı. PKK lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüşmesine 8 yıl sonra izin verildi. Konu Bahçeli’nin de gündemindeydi. Daha birkaç yıl önce, “Biz İmralı’ya sadece yağlı urganı caninin boynuna takmak için gideriz.” diyen kendisi değilmiş gibi, “Bana sorarsanız avukatıyla görüşsün.” dedi. Bu arada, tıpkı AKP’nin iktidarı kaybettiği 7 Haziran’da olduğu gibi büyük bir hezimete uğradığı 31 Mart’tan sonra da şehit haberleri gelmeye başladı…