Haber, bir internet sitesinin en çok okunanları arasındaydı. Düzce’de namaz için camiye gelen cemaat, içeride ejderha görmüş, yakalaması için de itfaiyeyi aramışlardı. Ahmet Kaya’nın da dediği gibi “Nerden Baksan Tutarsızlık”
Hayatında “Game of Thrones” seyreden varsa ejderha neye benzer bir fikri olabilir ama bizim ihtiyar amcaların böyle dizi fantezileri olmayacağını farz edip “Acaba ne görmüş olabilirler?” diye düşünmedim değil.
Aklıma gelen deli sorulardan biri de Düzce itfaiyesinin ejderha yakalama eğitimi alıp almadığıydı. Telefondan gelen ihbara cevap veren görevli acaba arayana ne demiştir, çok merak ettim.
“Ejderha yakalama bizim işimiz, hemen geliyoruz.” mu yoksa “Manyak mısın oğlum, ne ejderhası!” mı?
Velhasıl bizim Düzce itfaiyesinin erleri korkusuzca düzenledikleri bir operasyon sonucu “ejderha” zannedilen 82 cm’lik iguanayı camide kıskıvrak yakalayıp etkisiz hale getirdikten sonra Milli Parklar Müdürlüğüne teslim etmişler.
Bu olay bana Ramazan geldiğinde ortaya çıkan ejderha görünümlü iguanaları hatırlattı. Her ne kadar bizdekiler iguanadan çok “Arizona kertenkelesi”ne benzeseler de pek bir farkları yok aslında…
Bunlardan birincisi “Nakit Hatipoğlu” denen Ramazan pidesi kılıklı tip. Hem iftarda hem de sahurda Damat Berbat Albayrak’ın biraderinin kanalına çıkıp her yıl tekrar eden abuk subuk sorulara bilgiç cevaplar veren alim müsveddesi…
“Komşu kızına twitterdan yürümek caiz midir ya da gol yemek orucu bozar mı” gibi akla zarar sorulara cevap veren bu çapsız, halkımızı İslami yönden bilinçlendirme adına elbette elinden geleni “dolgun bir ücret mukabilinde” yapmaya devam ediyor.
Geçen yıl orucu bozan şeyler bu yılda değişmediği yani hala orucu bozmaya devam ettiği için yeni sorularla programı canlı tutmaya çalışsa da bir yerde insan tıkanıyor tabi… O zaman da bul bir Ermeni çocuk, müslüman yapıver… İşler tekrar tıkırında…
Gerçi ben olsam bu şebelek kertenkeleye “Sultanahmet’te kaçak turistik otel sahibi olmak caiz midir?” ya da “Haramilerin çöktüğü Zirve Üniversitesi’ni kapatıp yerine Gaziantep İslam ve Bilim Üniversitesi açarak başına da rektör olmak kul hakkına girer mi?” diye sorardım ama şimdilik o imkanımız yok. Ama inanıyoruz ki gün gelecek bunların hepsinin hesabı ahirete kalmadan sorulacak inşallah…
Ramazan sorularına verilen cevaplardan efsane olan ise “Bayraktar Bayraklı”nın “Suya girsek orucumuz bozulur mu?” sorusuydu. Bayraklı gayet ciddi bir şekilde verdiği cevapta “Sen suya değil su sana girerse oruç bozulur.” deyip zamanında Ramazan kapağı yapmıştı.
Tabii bu arada Abdülaziz Bayındır’ı da es geçmemek lazım… Adam yıllardır orucu fazladan tuttuğumuzu, imsak saatinin çok erken olduğunu söyleyip duruyor. Ona kalsa ufak süt çocukları gibi tekne orucu tutturacak millete ama Allahtan itibar eden yok.
Ramazanın olmazsa olmazı ise garibanın yer sofrasındaki iftarına çöreklenen siyasiler… Adam zaten bir çorba, bir salata bir de pilavı zor bulmuş yiyecek, bir de bu hırsız takımı göz dikiyor milletin rızkına…
Bizim Milyon Ali de geçenlerde böyle birinin evine çat kapı yapıp(!) adamın yer sofrasına çökmüştü de “Neden arkada duran masaya değil de yere oturdunuz?” diye sorduklarında o her zamanki gevrek sırıtışıyla saçma sapan bir cevap vermişti.
Gerçi bu yıl “Sokakta su içtiği için dayak yedi” gibi sandıkta bekletilen naftalinli haberler göremesek de pide kuyruğunda çıkan kavgada ölü ve yaralıların bulunduğu haberler ön plandaydı.
Yine birlik ve beraberlik adına herkesin Edirne’den Ardahan’a kola içtiği reklamlar eksik olmadı ekranlardan çünkü güzel ülkede Ramazan deyince akla pide kuyrukları, suratsız tufeyli ekran hocaları ve kimlerin oruç tutmaması gerektiğini anlatan doktorlardan başka bir şey kalmadı.
Unutmadan bir de bayramda çocuk yolu gözleyen ihtiyarların oynadığı şeker reklamları var ki ona da bugün yarın başlarlar, şunun şurasında bayrama ne kaldı? Hepinize “ejderhasız” Ramazanlar, sağlıcakla kalın…
yilmazhepcakar@gmail.com