• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home Manşet

Hür Beyinler ve Necis Siyaset!

Mayıs 6, 2019
in Manşet, YAZARLAR
4
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

 

Bilindiği gibi İslam ülkeleri, 19 asrın sonunda hemen hemen hepsi kolonileştirildi. Türkiye ise üç asırlık bu projenin son noktası olarak beyin olarak kolonileştirildi. Belki en tehlikesi de buydu.

Koloni güçleri ‘size moderniteyi, ekonomik refahı, eşitlik getireceğiz’ sloganları ile bunu yaptılar. Fakat hiç bir İslam ülkesinde bunun hiç biri gerçekleşmedi. Çünkü konuşulan ile perde arkasında planlananlar birbirini tutmuyordu. Kısacası rejimler münafıklık üzerine kurulmuştu.

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

KOLONİ GÜÇLERİN MENFAATİ

Sonra Kolini güçleri ülkelerdeki idareyi, beynini kolonileştirdikleri azınlığı kullanarak, laiklik, sosyalizm, nasyonalizm bazen de din ile cilalayıp,  ikinci devresini uygulamaya koydular. Hepsinin ortak özelliği suydu. İdare edenlerin sahsı ve koloni güçlerinin menfaatleri için her şey mubahtı.

İslam ülkelerini idare edenlerin büyük çoğunluğunu ve yetiştirdikleri nesli “hubb-u cah, korku, tamah, ırkçılık, enaniyet ve tenperverlik” ile bağladılar.  Zulmü, kutsal inek haline getirilen devletçiliğin ve makamlarının devamının gereği, milletin malini çalmayı bir hak, hürriyetleri yok etmeyi bir vecibe, yalanı siyaset için vazgeçilmez bir sıfat, söylediklerinin yaptıklarının tersini yapmayı idareciliğin gereği, makyevelist metodunu kendi öz milli ve manevi değerlerini inkâr edercesine felsefi ahlak haline getirdiler.

Bunun için bir asır geçti global olabilecek bir basariyi hiçbir İslam ülkesi gerçekleştiremedi. Küçük bir Kore’nin son 30 senede yaptığı teknolojik basarinin onda birini dahi yapmaya muvaffak olmadılar. Çünkü beyinler hür değil.  Hür olmayan beyin ancak problem üretir, problemlere çare üretmez.

Beyinleri kolonileştirmekten kurtarmak için irili ufaklı, büyük gücük bütün projeler bazen kendileri, bazen de çok defa yerlileri kullanarak zulüm ile bastırdılar. Fakat bitiremediler, çünkü hakka dayanıyorlardı.

Ustad bir kaç yüz talebesi ile insanların beyinlerini  Merhametlilerin en Merhametlisine kul yapmaya çalışarak, onun dışındaki bütün kulluklardan kurtarmaya çalıştı. Çekmediği cefa kalmadı.

İslam ülkelerinde aynısını su veya bu şekilde yapmaya çalışan 15-20 büyük âlim de çekmediği cefa, atılmadık yalan kalmadı.

Hoca Efendi üç beş talebeye ders vermeye başladığından beri hep zulüm gördü. Ona ve sevenlerine atılmadık iftira, yapılmayan zulüm kalmadı.

Bir kısmının cenazelerini gömme hürriyeti dahi elinden alindi. Vefat eden yakınlarını dağlara, bayırlara gizlice gömmek zorunda kaldılar.

NE MEZAR NE MEZAR TAŞI…

Ne mezar belli ne de mezar taşı var. Tıpkı geçmişteki bazı sahabeler gibi.

2002 ile 2008 yılları arasında acaba bunlar dünyadaki sisteme bir model olur mu diye sosyolojiyi, münafıklık ve şahsi menfaat üzerine kurulan politikayı bilmeyenler, sahsım dâhil, ümitlendik.

Zannettik ki, Allah’a ve ahiret gününe inanan insan büyük çapta makyevelist felsefe yerine hakkı, zulüm yerine adaleti, hukukun herkese uygulanması eşitliğini, karıncayı ezmeyecek derecede insani bir eğitimi, Osmanlı’nın ilk beş yüz yılında olduğu herkesi kucaklama düşüncesini ser-tac eder ve uygularlar.

Fakat heyhat. İman aksiyona dönüşmeyince, manevi virüsler ile nurunu kaybediyor, din  beşeri bir ideolojiye, ameller de folklorik bir yapıya dönüşüyor.

Herkes Osmanlı’ya adalet için koşarken, Türkiye’den Osmanlı’dan beş asır boyunca kaçandan kat be kat insan son beş yılda ülkeyi terk etti. Kapılar açılsa belki de yüzde sekseni terk edecek. Gelişen ülke ekonomisi on yıl öncesine döndü. Adalet, Minyeli Abdullah romanında geçtiği gibi; Kral Faruk’un koynunda. Eğitimde özellikle üniversiteler üçüncü dünya ülkelerine benzemeye çok yaklaştı. Dünyada ilk 650 ye giren bir devlet üniversitesi yok.  Nerede ise yetişkinlerin dörtte biri mahkemelik.

CAMİLER  BOŞ, DİNSİZLİK YÜKSELİŞTE…

Camiler boşalıyor.

Dinsizlik yükselişte.

Diyanet reisleri ve din adamları kapıkulları olunca böyle olur.

Kapıkulu olmayan tek reis Ömer Nasuhi Bilmen’in fıkıh kitabi ise; Türkiye’nin nerede ise yüzde seksenin uyduğu bir eser. Çünkü o kendisinden gayri İslami bir tek şey istenince başkanlıktan istifa ederek imanını kurtardı, binlere de ilham kaynağı oldu.

Peki çare!

Ümitsiz değiliz belki daha da ümit var olmamız gerekiyor. Milyonlar zulüm gördüğü için çok büyük manevi bir potansiyel oluştu. Yüzbinlerin gözyaşları nice sönmez zan edilen Nemrut’un ateşini gül bahçesine çevirecek. Tarihi inceleyin. Hapse giren her idealist en az on bin kişiye bedel bir kahraman olmuştur. ‘Rabbim Allah’tır dedikleri için girenler ise belki yüzbinlere bedel olmuş, hep gönüllere sultan olmuşlardır. İşte üstad. Eserleri Kur’an ve hadisten sonra dünyada en çok okunan İslami kitaplar arasında.

İSLAM ÜLKELERİNDEKİ MÜNAFIKLIK…

Son bir asrıdir İslam ülkelerinin çoğunda münafıklık üzerine bina edilen içi pis, dişi cilalı görünen siyasi metot kullanılıyor.

Türkiye ise bu konuda yüz yıldır liderliği hemen hemen kimseye kaptırmadı.

Bazı kısa zaman dilimleri hariç.

İslam ülkelerindeki bu kadar berbat siyasetin yaptıklarını düzeltmek  bir kaç yüz mazlumun sebepler tahtında gücü yetmezdi. Yüz binler, belki milyonlar gerektiriyordu. Bu süreç bu milyonları kazandırdı. Çünkü mayası helal, Kur’an nuru ile akli, kalbi ve ruhu aydınlanmış bu mazlumların ekseriyeti, bir kısmı sarsılsa ve hatta yıkılsa da, Allah’ın inayet ve keremi ile yerinden doğrulacak veya gayeyi hayalini gerçekleştirecektir.

Tüm okuyucularımızın ramazanını tebrik ederken, bu güzel mevsimin, gayeyi hayali gerçekleştirmeye vesile olmasını diliyorum.  yucelsalih@yahoo.com

 

PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

Sydney Üniversitesi’nden araştırma: Diş çürükleri durdurulabilir

SONRAKİ HABER

AKP, İmamoğlu’nun kazandığı seçimi 37 gün sonra iptal ettirdi

BENZER HABERLER

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu
AVRUPA

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

Aralık 8, 2025
NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta
Avustralya

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak
Avustralya

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025
Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti
Gündem

Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Aralık 8, 2025
Sınırsız kontenjan
Manşet

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025
88 yaşındaki Öztaş felç geçirince ancak tahliye edildi: El ve ayağını kullanamıyor
Manşet

88 yaşındaki Öztaş felç geçirince ancak tahliye edildi: El ve ayağını kullanamıyor

Aralık 7, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

  • All
  • Manşet
Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu
AVRUPA

Güle Güle Arif: Genç yaşta hicret diyarında vefat haberi sevenlerini hüzne boğdu

by adminzaman
Aralık 8, 2025
0

 Yurt dışında geçirdiği trafik kazasında yaşamını yitiren üniversite öğrencisi Arif Kaçar, örnek ahlâkı, ibadeti ve mütevazı kişiliğiyle tanınıyordu. Cemil Tokpınar’ın...

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

NSW ve Queensland’dan uyarı: Isı dalgası ve kavurucu sıcaklar tehlikeli boyutta

Aralık 8, 2025
Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Avustralya’dan göçmen reformuna neşter: Daha adil, daha hızlı, doğru kapıları doğru insanlara açılacak

Aralık 8, 2025
Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Açıkyörük’ün aşı ve işi gasp edildi: Limon satarak geçinen KHK’lı vefat etti

Aralık 8, 2025
Sınırsız kontenjan

Kore, Açe ve dünden bugüne dostluklar!

Aralık 7, 2025
88 yaşındaki Öztaş felç geçirince ancak tahliye edildi: El ve ayağını kullanamıyor

88 yaşındaki Öztaş felç geçirince ancak tahliye edildi: El ve ayağını kullanamıyor

Aralık 7, 2025

İLETİŞİM

info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

Sydney Ofisi telefonu

+61 02 96496006

27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

AVUSTRALYA REHBERİ

 

    • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
    • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
    • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
    • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER

Welcome Back!

Login to your account below

Forgotten Password?

Retrieve your password

Please enter your username or email address to reset your password.

Log In

Add New Playlist

No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM