YSK Başkanı Sadi Güve “Sandık kurullarının usulsüzlüğü tam kanunsuzluk oluşturmaz ve seçimi yenilemeyi gerektirmez” dedi.
Yüksek Seçim Kurulu (YSK) İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerini iptal etmesine ilişkin gerekçeli kararı açıkladı. Gerekçeli kararda 754 sandıkta görev alan sandık başkanlarının kanuna aykırı bir biçimde seçildiği ifade edildi.YSK’nın iptal kararına karşı oy kullanan YSK Başkanı Sadi Güven, yazdığı muhalefet şerhinde AKP’nin itiraz konusu yaptığı sayım, döküm cetvelleri arasındaki usulsüzlük iddiaları, sandık kurulu başkanının seçiminde yaşanan usulsüzlükler ve kısıtlı seçmen iddialarına değindi.31 Mart seçimleri öncesinde görev süresi 2020 yılına dek uzatılan Güven, YSK’nın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimlerinin iptaline gerekçe olan bazı sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı şekilde belirlendiği kararına “Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez” sözleriyle karşı çıktı.
Sandık başkanına itiraz edilen 754 sandığın 750’sinde AKP görevlisi vardı
Bazı sandık kurulu başkanlarının kanuna aykırı bir biçimde seçildiğinin kesin olarak belirlendiğini ancak bunun iptale gerekçe oluşturmayacağının savunan Güven “Dosyadaki belgelere göre; kamu çalışanı olmadığı halde sandık başkanı olarak görev yapan 754 kişinin görev yaptığı sandıkların 750 tanesinde Adalet ve Kalkınma Partili üye görev yapmış olup bu sandıklara 1.104 üye vermekle 354 sandıkta iki üye ile temsil edilmiştir. Cumhuriyet Halk Partisi de aynı sandıkların 3 tanesine üye vermemiş, 28 üye göreve gelmemiş, diğer 723 sandıkta üyesi görev yapmıştır. Aynı sandıklara toplamda 979 üye veren Cumhuriyet Halk Partisinin de 256 sandıkta iki üyesi görev yapmıştır. Bu sandıklarda ayrıca Milliyetçi Hareket Partisi, Halkların Demokratik Partisi, Saadet Partisi, İyi Parti, Demokratik Sol Parti, Büyük Birlik Partisi, Demokrat Partili ve Vatan Partili üyeler de görev yapmıştır. Sayım döküm cetvelinin olmadığı 22 sandıkta ise başkan hariç Ak Parti 36, Cumhuriyet Halk Partisi 33, Halkların Demokratik Partisi 12, Saadet Partisi 12, İyi Parti 1, seçmen 5 üye ve 22 memur üye görev yapmıştır. Bazı partilerin bir sandıkta ikişer üyesi görev yapmıştır” bilgisini paylaştı. Güven şöyle devam etti:
“Sandık kurullarının usulsüz oluşması tam kanunsuzluk halini oluşturmaz. Sandık kurullarının kuruluşuna ilişkin işlemlerin kesinleşmesinden sonra bu kuruluşa karşı yapılacak itirazlar seçimden sonra o seçimlerin iptali için tek başına bir itiraz sebebi olarak ileri sürülemez. 298 sayılı Kanunun 21 ve 23. maddeleri gereği 5 kişisi siyasi parti temsilcisi olup 7 kişiden oluşan sandık kurulunda siyasi partili üyelerle birlikte görev yapan usulsüz atanmış sandık kurulu başkanının 31 Mart 2019 günü yapılan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı seçimine ilişkin maddi hatalar giderilip geçersiz oyların tamamının yeniden sayılması karşısında tek başına seçimin neticesine tesir ettiğine ilişkin seçimin iptalini gerektirir tespit olmadığından sayın çoğunluğun seçimin iptali ile yenilenmesine ilişkin kararına katılınamamıştır.”
İyi Parti’nin sandık başkanları seçimindeki usulsüzlük nedeniyle Bursa Mustafakemalpaşa ilçesindeki itirazına yönelik YSK’nın verdiği red kararına atıfta bulunan Güven, “Yüksek Seçim Kurulu Mustafakemalpaşa İlçesinde sandık kurulu başkanının “belediyede çalışan müdür ve müdür yardımcılarından oluştuğu bu durumun tam kanunsuzluk hali olduğu ve bu sandıklarda seçim iptali söz konusu olduğu halde seçim sonuçlarının değişeceğini belirterek seçimin iptali ile yenilenmesi” iddiası üzerine sandık kurulu başkanının çalıştığı kurumun niteliği ile ilgili değerlendirmeye girmeden sandık kurullarının teşkiline ilişkin itirazın Yüksek Seçim Kurulunun 2018/1105 sayılı seçim takvimine göre 02 Mart 2019 tarihinde kesin olarak karara bağlanması nedeniyle tam kanunsuzluk iddiasına ilişkin talebin reddine karar vermiştir” diye kaydetti.
Sayım döküm cetvellerinin imzasız olması
AKP’nin itirazında 60 bin 176 seçmenin usulsüz şekilde oy kullandığı iddiasının aksine usulsüz şekilde oy kullandığı belirlenen kişi sayısının 706 olduğunu belirten Güven, bu durumun sonuca etkili görülmemesi nedeniyle iptal nedeni sayılmadığını ifade etti.Güven, AKP’nin imzasız sayım döküm cetvellerine ilişkin itirazına yönelik olarak, söz konusu sandıkların tamamına yakınında AKP’nin görevlisinin bulunduğu, cetvellerin imzasız olmasından ziyade sonuç tutanağının sandık kurulu başkan ve üyeleri tarafından imzalanmasına müteakip ilçe ve il birleştirme tutanaklarına ve dolayısıyla SEÇSİS sistemine doğru aktarılmasının önemli olduğuna vurgu yaptı. “İmzasız 101 sayım döküm cetvelinin tamamında başkan ve memur üye ile birlikte Ak Parti ve üç sandık hariç CHP tüm sandıklara üye vermiş olup hatta Adalet ve Kalkınma Partisi 145, Cumhuriyet Halk Partisi 120 olmak üzere bazı sandıklarda 1’den fazla üye ile temsil edilmişlerdir” diyen Güven muhalefet şerhinde “imzasız sayım döküm cetvelleri ile sandık sonuç tutanakları uyumlu olup seçim iptal nedeni olabilecek bir uyumsuzluk görülmemiştir” ifadesini kullandı.Güven, “Sayım döküm cetveli olmayan 22 sandıkta görev yapan sandık kurulu üyeleri aynı sandıklarda diğer seçim türüne ait 19 sandığın sayım döküm cetvellerini ve 22 sandığın sandık sonuç tutanağını doldurduğuna ve tutanak defterine bir itiraz yapılmadığına göre siyasi partilerin müşahitlerinin ve oy verme yerinde hazır bulunanların huzurunda oy sayım ve döküm işleminin yapılmış olması karşısında sayım ve dökümün sandık başında denetlendiğinin ve buna göre sandık sonuç tutanağının tanzim edildiğinin kabulü gerekmekle bu eksiklikler tüm kurulca iptal nedeni olarak görülmemiştir. Maddi hatalarla ve kaydırmalarla ilgili usulsüzlükler giderilerek, SEÇSİS’e işlendiğinden iptal nedeni kabul edilmemiştir” dedi.
KHK itirazı
KHK ile kamu görevine son verilen kişilerin oy kullanmasına yönelik itiraza da muhalefet şerhinde yer veren Güven, Prof. İbrahim Kaboğlu’nun milletvekili seçilmesine yönelik olarak yapılan itirazda alınan YSK kararını emsal gösterdi. Güven, “Seçilme hakkı olan kişi için seçme hakkı olmadığı söylenemez. Kaldı ki Kanun Hükmünde Kararname ile ihraç edilenler 24 Haziran 2018 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı ve 27. Dönem Milletvekili seçimi ile 31 Mart 2019 tarihinde yapılan Mahalli İdareler Seçimlerinin tamamında oy kullanmış olup Adalet ve Kalkınma Partisinin bu itirazı iki sayın üyemizin muhalefeti ile ve çoğunluk kararı ile iptal nedeni olarak değerlendirilmemiştir” sözlerini kaydetti.