“Biz Türkiyeli siyasi sığınmacılarız. Türkiye’deki baskıdan kaçtık ve 4 Mayıs’ta saat 5’te Meriç nehrini geçtik. Nea-Vyssa’da geri itilme korkusuyla saklanıyoruz. Birleşmiş Milletler ve Yunan makamlarını, bizi geri itilmeden korumaya çağırıyoruz.”
Bunlar, Ayşe Erdoğan’ın, Kamil Y. ve Talip N. ile beraber Yunanistan’dan zorla Türkiye’ye gönderilmeden önce söylediği son sözlerdi. Ülkenin kuzey doğusundaki Türkiye sınırını oluşturan Meriç’ten ailesiyle paylaştığı videoda, yetkili makamlardan koruma istedi. Avukatının ifadesine göre üç kişilik sığınmacı grubu, Nea Vyssa’da çektikleri bu görüntülerden kısa süre sonra Yunan polisi tarafından gözaltına alındı.Ayşe Erdoğan erkek kardeşiyle Whatsapp üzerinden canlı konumunu paylaştı ve polis aracında Nea Vyssa’dan Nea Cheimonia polis karakoluna kadar süren yolculuğuna onu da tanık yaptı. Erdogan’ın telefonu son kez akşam saat 6.52’de polis karakolundan sinyal gönderdi.
İhsan Erdoğan, 11 aydır Yunanistan’da yaşayan bir sığınmacı. Kardeşinin gözaltına alındığını öğrenince bir avukatla birlikte bölgeye gitti. Kız kardeşinin kendisine gönderdiği son konum olan Nea Chimonio polis karakolunda kardeşiyle görüşmek istedi. Polisler, kardeşinin ve yanındaki iki kişinin oraya hiç gelmediğini söylediler.
Ertesi gün, 6 Mayıs öğle saatlerinde, Türkiye’deki ailesinden “Ayşe Edirne’de tutuklandı” diyen bir telefon aldı. Ailesiyle görüşen Ayşe Erdoğan, karakoldaki Yunan polisinin kendilerini maskeli bir gruba teslim ettiğini, sınırdaki bir alanda bekletilen bir grup Suriyeli ile beraber botlara bindirilerek zorla Türkiye’ye geri gönderildiklerini anlattı.
İhsan Erdoğan, bölgeye ulaşmadan kısa süre önce kız kardeşinin Türkiye’ye gönderilmesinden büyük üzüntü duyduğunu söyledi. “Yunan makamlarından isteğim, diğer sığınmacıları kız kardeşime yaptıkları gibi geri göndermemeleri.”
Yeni mezun bir Matematik öğretmeni Ayşe Erdoğan. Ankara tarafından terör örgütü ilan edilen ve 15 Temmuz 2016 darbesinin faili ilan edilen Hizmet Harketiyle ilişkili olduğu gerekçesiyle İzmir Şakran Cezaevi’nde 28 ay hapis yattı. İstinaf aşamasında içeride yattığı süre göz önünde bulundurularak serbest kalmıştı.Ayşe Erdoğan, Yunan polisi tarafından Meriç sınırında Türkiye’ye geri itilen tek siyasi sığınmacı değil. 23 Nisan- 6 Mayıs arasında aralarında çocukların da bulunduğu toplam 82 kişi geri itildi. Bunlardan en az 41’i Türk yetkililer tarafından Hizmet Harketi ya da PKK mensubu oldukları iddiasıyla gözaltına alındı veya tutuklandı.26 Nisan’da sınır köyü Sofulu’da 11 kişilik bir başka Türkiyeli sığınmacı grubu da sığınma istekleri reddedilerek Yunan polisi tarafından geri gönderildi. Grubun içinde 3 çocuk ve engelli bir kadın da vardı.Gazeteci T. Ozkan, Euronews’e maskeli ve sopalı, bir kısmı askeri kamuflajlı bir grup tarafından dövülerek geri itildiklerini anlattı.
28 yaşındaki hamile kadın, geri itildiklerinin ertesi günü ikinci kez Yunanistan’a geldikten sonra telefonda “Maskeli adamlar bizi sopalarla dövdü. Çok kötü durumdayız. Tekrar geri itilmekten korkuyoruz. Yardım edin,” diye konuştu.Bu kez resmi gözaltı yapılıp üç gün sonra, 30 Nisan’da serbest kalmalarının ardından o anları şöyle anlatıyor Özkan:“Hamileliğimi unutup Yunan polislerinin sopalarla dövdüğü eşimin üzerine kapandım. Ama beni de çok sert şekilde ittiler. Gözlerimin önünde kocamın dövülmesi inanılmaz ve unutamayacağım bir andı.”
5 Mayıs’ta bir başka geri itme (push-back) olayı daha yaşandı. 5 kişilik Kürt sığınmacı grubu, Kastanies civarından Meriç’i geçtikten sonra köyün merkezinde bir polis aracının kendilerine doğru geldiği anı görüntülediler. Ancak tanıklara göre araç onları, kameraların bulunduğu merkezde almadı, yola çıkmalarını bekledi.
Gözaltına alındıktan sonra Neo Cheimonio tarafında götürüldüler. F. Varol, A. Gonultas, M. Gonultas, A, Baran, and U. Sunger, ertesi sabah “OPZ 5983” plakalı kapalı bir minibüse bindirildikten sonra Türkiye sınırına götürülerek zorla geri gönderildiler.
Yunanistan-Türkiye sınırındaki geri itilme iddiaları özellikle Avrupa’yı vuran “2015 mülteci krizinin” ardından zirve yaptı. Greek Council for Refugees ve Humanrights360 gibi Yunan sivil toplum kuruluşları, geçtiğimiz yıllarda farklı milletlerden tanıklıklarla beraber geri itilmeleri raporlaştırdı.
Birleşmiş Milletler ve Avrupa Konseyi gibi uluslararası kurumlar, bu iddiaların araştırılması ve sığınmacılara yasal sığınma haklarının tanınması için Atina’ya çağrı yaptı. Ancak Yunan hükümeti bu iddiaları hiçbir zaman kabul etmedi. Euronews’in son geri itme iddialarıyla ilgili sorduğu soruları ise yanıtsız bıraktılar.
4 kişilik Türkiyeli sığınmacı, 28 Nisan’da Feres yakınlarında Yunan polisi tarafından dövüldükten sonra geri itildiler. Meriç kenarında bu fotoları avukatlarıyla paylaştıktan sonra Edirne tarafında Türk güvenlik güçleri tarafından gözaltına alındılar.
Avrupa Komisyonu Atina’yı uyardı
Euronews’sin sorularını yanıtlayan ve isminin açıklanmasını istemeyen Avrupa Komisyonu sözcüsü, son geri itme iddialarından haberdar olduklarını söyledi. Sözcü, “Komisyon, Yunan makamlarından spesifik iddiaları takip etmelerini ve durumu yakından izlemelerini bekliyor,” dedi.Yaşanan son olayları daha önce yaşanan geri itmelerden ayıran, Türkiyeli sığınmacıların Türkiye’ye zorla gönderilmeden önce Yunan topraklarında olduklarını gösteren fotoğraf, video ve konum bilgileri paylaşmaları oldu.Atina’da 2019 yılında başlatılan soruşturmada savcılık, son yıllarda kamuoyuna yansıyan geri itme iddialarına dair delil toplama aşamasında.Euronews