YSK’nın kararı ile 23 Haziran’da tekrarlanacak İstanbul seçimleri için görevlendirilen 29 sandık görevlisinin AKP üyesi olduğu ortaya çıktı. Söz konusu 29 kişinin görevleri iptal edilirken devlet memurlarının parti üyesi olması dikkat çekti.
Yeniçağ’ın haberine göre, YSK’nın tartışmalı İstanbul kararının ardından yeniden oluşturulan sandık kurullarında, Esenyurt’ta görevlendirilen 29 sandık görevlisini AKP üyesi olduğu ortaya çıktı.Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na yapılan şikayetin ardından yapılan incelemede görevlendirilen sandık başkanlarından 10 kişinin, sandık görevlilerinden ise 19’unun aktif parti üyesi olduğu tespit edildi. Seçmen üyelerden 226 kişinin de aktif parti üyesi olduğu belirtildi.Skandalın ortaya çıkmasının ardından Esenyurt 1. İlçe Seçim Kurulu Başkanlığı tarafından 29 sandık başkanı ve üyesinin 23 Haziran seçimlerinde görev alamayacağına dair karar alındı.Kararda, “Sandık kurulu başkan ve memur üyelerden aktif siyasi parti üyesi oldukları bildirilen toplam 29 kişinin sandık kurulu başkan ve memur üye olarak görev yapamayacakları anlaşıldığından, sandık kurulu görevlerinin iptal edilerek yerlerine Kaymakamlık Makamınca sunulan listeden yedeklerden görevlendirilmesine karar verildi” denildi.
İlçe Seçim Kurulu’nun kararı şöyle:
MEMURLAR NASIL SİYASİ PARTİ ÜYESİ OLABİLİYOR?
Kararın ortaya çıkmasının ardından akıllarda soru işaretine neden olan konu ise devlet memurlarının parti üyesi olması oldu.Öyle ki 657 Sayılı Devlet Memurları Kanunu’na göre memurların he hangi bir partiye üye olmaları yasak.657 Sayılı Devlet Memurları Kanununun “Tarafsızlık ve devlete bağlılık” başlıklı 7’inci maddesi şöyle:
“Devlet memurları siyasi partiye üye olamazlar, herhangi bir siyasi parti, kişi veya zümrenin yararını veya zararını hedef tutan bir davranışta bulunamazlar; görevlerini yerine getirirlerken dil, ırk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din ve mezhep gibi ayırım yapamazlar; hiçbir şekilde siyasi ve ideolojik amaçlı beyanda ve eylemde bulunamazlar ve bu eylemlere katılamazlar.
Devlet memurları her durumda Devletin menfaatlerini korumak mecburiyetindedirler. Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve kanunlarına aykırı olan, memleketin bağımsızlığını ve bütünlüğünü bozan Türkiye Cumhuriyetinin güvenliğini tehlikeye düşüren herhangi bir faaliyette bulunamazlar. Aynı nitelikte faaliyet gösteren herhangi bir harekete, gruplaşmaya, teşekküle veya derneğe katılamazlar, bunlara yardım edemezler.”