ENES CANSEVER/HAFTANIN YORUMU
Avustralyalı Gazeteci George Donikian, hoşça ve de çok anlamlı şöyle bir cümle kullanmıştı, önemlice bir programda.
Şöyleydi sözü: “İyi insanlar bir şeyler yapmazlarsa, şeytanlar zafer kazanır.”
Yani, iyilerin suskunluğu, şeytanların zaferini getirir.
Zafer de pek tabi bayramları…
Ramazan ayını uğurladık, bayramı karşılıyoruz.
DÜNYANIN YEDİ İKLİMİNDE AT KOŞTURANLAR!
Şeytanlar bile mübarek ayda bağlanır ama insi şeytanlar ve avaneleri, böylesi ayda boş durmaz, filim fırtınaya devam ederler.
Dünyanın yedi ikliminde at koşturur bu kutsal bilmezler…
Elvan elvandır, eziyet biçimleri, türlü türlü…
Bir deyime: Mazlumun iniltisi, bu iblis ve avaneleri için bir musiki olur çoğu zaman.
Yaşa takılmazlar, cinsiyet ayırmaksızın bu faaliyetlerini sürdürürler…
Acıyı hayatlarına katık kılan mazlumlar bizzarure dinler bu garip senfoniyi…
Uzaklardayız ve dikkatlerimizin merkezinde elbette ki Anadolu var.
Her yeni günde negatif bir ivmeyle uyanıyor ülke ahalisi…
Her türlü gösterge facia…
Sözgelimi:
Şu Halfeti ve Ankara’daki olaylar.
İşkenceler, 70’li, 80’li, 90’lı yılları hatırlatır cinsten…
On yıllar geçer, yok zannettiğiniz işkenceciler, yeniden sahnededir.
Kadınlı, erkekli elektrikli işkenceler…
Muameleler mide bulandırıcı.
Anlatımlar:
-Yaylak Jandarma Karakolu’nda kelepçeli halde insanlar, gözünü karartıp bu insanlara hınçla saldıran kolluk güçleri…
-Küfür ve her türlü hakaretin bini bir para…
-Karakolda ayakların altı patlayıncaya kadar dövülen insanlar…
-Fotağraflarla komuoyuna yansıyanlar, 12 Eylül askeri darbesi sonrası, halkı sokaklarda yüzüstü yere yatıran ceberrut anlayışı hatırlattı.
Eller arkadan kelepçeli, yüzüstü saatlerce bekletilenler…
Aylardan Ramazan, iblisler bağlı ama bizim şeytanî uygulamalarımız hız kesmiyor:
Sahur ve iftar yerine; 3 gün boyunca darp, falaka ve elektrikli işkence…
Urfa Halfeti böyle de Başkent farklı mı?
Değil ne gezer.
Ankara Emniyetinde, gözaltına alınan Dışişleri diplomatları aradan on yıllar geçse de değişmediğimizi gösterdi.
O ceberrut yüz tüm yüzsüzlüğüyle arzıendam etti.
Devlete hizmetten başka hayali olmayan insanlar, cani muamelesi görüyor, işkencenin envaına maruz kalıyorlar.
Bereket, Ankara Barosu durumu rapor ile kayda geçirme cesareti gösterince, çirkinlik tüm şekliyle ortaya çıkıyor.
Evet ay Ramazan, iblisler bağlı ama bitmiyor şeytanlıklar: Siyah transporterlar’la insanlar kaçırılıyor hala, sırra kadem basanlardan haber yok.
800’e yakın masum yavru annesi ile cezaevinde tutuluyor.
Hamile kadınlara cezaevinde doğum yaptıracak kadar alenileşiyor şeytanlıklar.
Ay ramazan, iblisler bağlı ama devam ediyor şeytanlıklar.
Bakın şu olaya: Yer Kırgısıztan.
İftar sofrasından, mabedden vatandaşını kovdurucak kadar azgınlaşıyor bu hastalıklı zihniyet…
Kırgız kardeşlerimiz, bu hastalıklı hali garipsiyor, öz vatandaşından rahatsız, sözümona elçi ortamdan kuzu kuzu ayrılıyor.
KARDEŞLİK ORTAMINI BOZMAYA ÇALIŞAN ŞEYTANLIKLAR!
Yeni Zelanda ve Avusturalya’da elçilik , sözümona antetli mektuplarla; iyilikleri, güzellikleri, kardeşlik ve diyalog ortamları zehirleniyor.
Ufuklar dar olunca, zihinler ve yürekler kine teslim olunca garipliklerin haddi hesabı olmuyor.
Mektuplarla yetinmeyenler, her türlü yolu kullanıyorlar bu gariplikleri için…
Bu sofralarda kurulan dostlukları baltalamak için, devlet ricaline notalar, bu sofraların müdavimi siyasetçilere ve öteki ilgilileri diplomasi nezaketinden uzak mektuplar yolladılar.
Uluslararası diplomasiyi, nezaketi ayaklar altına alan ve yabancı muhattaplarını da, ‘yahu bunlar da ne işsiz, güçsüz insanlar, birileri insanlar bir araya gelsin, tanış olsun, barış türküleri söylensin diye çırpınıyor, birileri de şeytanlık peşinde’ şeklinde bir bir düşünceye salıyorlar.
Kuşkusuz, bir kez yanlış yola girildi mi, dönüş imkanı olmuyor, şeytanlıklar sürekli yeni levellerle devam ediyor.
Şeytani zihniyet, bir önceki gün yaptığını az buluyor, daha nasıl şeytanlaşabilirim diye yeni planlara koyuluyor.
Bir bilge, “Batı’ya gittim, İslam’ı gördüm, ama Müslüman yoktu. Doğu’ya döndüm, Müslümanları gördüm, ama İslam yoktu.”
İslamilik Endeksi araştırmasının sonuçları, bilge kişinin sözünü doğrular nitelikte…
Bu endekste, Christchurch’te tüm Müslümanların duasını ve kalbini kazanan ülke, ikinci kez ilk sırada.
Şu uzak ülke, Yeni Zelanda…
Tavırlar, davranışlar önemlidir, ülkenin vatandaşına yaklaşımı ve ilkeler önemlidiri tekrar hatırlattı bizlere… Adın islam ülkesi olur, ama islami değerlerin izini bulamazsın, öte yandan sözgelimi, gayriislami bir devlet olursun, lakin değerler itibariyle pekala islami olursun.
İslamilik endeksinin ilk 10’u:
Yeni Zelanda 1.
İsveç 2.
Hollanda 3.
İzlanda 4.
İsviçre 5.
İrlanda 6.
Danimarka 7.
Kanada 8.
Avustralya 9.
Norveç 10.
İslami ülkeleri bu endekste gerilerden nal topluyor, en iyi sıralama Birleşik Arap Emirlikleri’nin: 45. sıra…
Sabıkasına sabıka ekleyen Türkiye gerilemeye devam ediyor, 95. sıra…
Namlı şanlı İran: 125. sırada. Mollalar rekor peşinde anlaşılan…
Kutsal Mekanların sahibi Suudiler: 85. sırada…
Koca şairimiz Akif’i hatırlamanın tam zamanı:
“Görünmez âşinâ bir çehre olsun rehgüzârında;
Ne gurbettir çöken İslâm’a İslâm’ın diyârında?
Umar mıydın ki: Ma’bedler, ibâdetler yetîm olsun?
Ezanlar arkasından ağlasın bir nesl-i me’yûsun?
Umar mıydın: Cemâ’at bekleyip durdukça minberler,
Dikilmiş dört direk görsün, serilmiş bir yığın mermer?
Umar mıydın: Tavanlar yerde yatsın, rahneden bîtâb?
Eşiklerden yosun bitsin, örümcek bağlasın mihrâb?
Umar mıydın: O, taş taş devrilen, bünyân-ı mersûsun,
Şu vîran kubbelerden böyle son feryâdı dem tutsun?”
Evet aşina yok, garip İslam diyarları,ibadetler yetim, nesiller ümitsiz…
Heryan tenha, mabetler ruhsuz, yürekler viran, zindanlar kara.
Hasret biriktirir gün sayar, boynu bükük yurdum insanı…
Son söz Bayram duamız olsun sevgili okur:
İslam aleminin derbederliği son bulsun.
Kan gölüne dönen coğrafyalar sulh sükun bulsun.
Şu gariplikler bitsin, ayrılar kavuşsun, mahpus anneler gün görsün, tutsak babalar mutlu şen günlerine dönsün.
Mağdur ve muhacirlerin yüzü gelincikler tarlasına dönüşsün..
Demirparmaklıklar arasındaki çocukları pür neşe, gençleri ümitle dolsun bahtsız ülkemizin ve aynı kaderi taşıyan mağdur ülke insanları…
İyilerin, iyiliklerin susmadığı, güzelliklerin susturulmadığı, şeytanlıkların son bulduğu bir bayram olması dileğiyle…e.cansever@yepyeni.zamanaustralia.com.au