Güney Afrika’daki Hizmet Hareketi gönüllüleri, Dünya Mülteciler Günü vesilesi ile, göçmenleri onure etmek için ülkenin önemli sanatçılarını biraraya getirdi. Maden ailesinin dramını anlatan animasyon filmi ve Esma Uludağ’ın yaşadıkları davetlileri duygulandırdı.
Afrika’nın en büyük ekonomisi olduğu için başta komşu ülkelerden olmak üzere dünyanın bir çok yerinden milyonlarca göçmeni barındıran Güney Afrika’daki konser, ülke tarihinde bir ilk oldu.Turkuaz Harmoni Enstitüsü’nün çalışmalarına bir yıl önceden başladığı konser, Nelson Mandela Vakfı, Uluslararası Af Örgütü Amnesty, Güney Afrika İnsan Hakları Komisyonu (SAHRC), Wits Üniversitesi, Johanesburg Philharmonic Orkestrası, devlet radyosu SAFM, Mail&Guardian gazetesi, Evrensel Haklar Derneği ve müzik kurumlarının desteği ile hayata geçti.
Johannesburg’taki Wits Üniversitesi Linder Oditoryum’da düzenlenen konseri, ülkesinin aparthayt rejimine karşı mücadele etmiş, şair, yönetmen ve yazar Nokugcina Elsie Mhlophe yönetti. Mhlophe sahnedeki ilk cümlesi “bizi bölmeyin, birleştirin” ile Nelson Mandela’nın ülkesinden dünyaye mesaj verdi.
Konserde uluslararası üne sahip Johannesburg Philharmonic Orkestrası Şefi Kutlwano Masote, şarkıcı, söz yazarı Yvonne Chaka Chaka, Rhodes Ünivesitesi’nden “Müziğin Doktoru” ünvanının alan duayen caz sanatçısı Sibongile Khumelo ve Pops Muhamed performansları ile izleyenleri hem çoşturdu hem hüzünlendirdi.
Pops Muhamed: 21. Yüzyılda sivilleşmeliydik!
Geleneksel ve son teknoloji farklı müzik aletlerini büyük bir ustalıkla kullandığı için hayranları tarafından “müzik bakanı” olarak isimlendirilen Pops Mohamed ise, annesinin ismi “Fatıma” diye adlandırdığı Afrika çalgısı Kora ile salonda bulunanlara müzik şöleni yaşattı. Mohamed, “Türkiye’nin şu an içinde bulunduğu durum çok kötü, hapisteki kadınların ve bebekler çok zulüm görüyor, insanlık bu tarihte artık sivilleşebilmeliydi” cümleleri ile ağır insan hakları ihlalleri yapan Türk hükümetini eleştirdi.
Sunucu Mahlope, seyircilere aranızda Kamerun’dan, Senegal’den, Hindistan’dan, Etiyopya’dan, Uganda’dan,Kenya’dan, Arjantin’den gelenler var mı diye seslenerek ve ismini saydığı ülkelerin vatandaşlarından cevap alarak programın evrenselliğini gösterdi.
Maden ailesinin dramını anlatan animasyonu izleyenleri hüzne boğdu
Programda, 2017 yılında AKP rejiminden kaçarken eşi ve 3 çocuğuyla Ege Denizi’nde boğulan Maden ailesinin animasyon filmi ekranlara yansıyınca, özellikle salondaki Türk göçmenler gözyaşlarını tutamadı. Güney Afrika’ya ulaşmak için Afrika’nın tehlikeli yollarını aşarken küçük bir ferdi timsaha yem olan ve çocuklarına yiyecek ararken yerliler tarafından vurulan bir babanın hikayesini anlatan cizgi film de göçmenlerin yaşadıkları acıları izleyicilere gösterdi.
“Tenkil Müzesi” sergisi açıldı
Programa destek veren Uluslararası Af Örgütü Amnesty ve Evrensel Haklar Derneği, Time to Care yardım kuruluşu ve Horizon Vakfı 1100 kapasiteli Linder Oditoryum’da standlar kurarak, izleyiler salona girmeden önce mültecilerin yaşadıkları sıkıntılar ve faaliyetleleri hakkında kalbalığı bilgilendirdi. 15 Temmuz sonrası OHAL döneminde yaşanan insan hakları ihlalleri, işkenceler, ölümler ve adam kaçırma gibi mağduriyetleri gözler önüne seren Tenkil Müzesi’nin bazı resimleri de Turkuaz’ın mülteci konserinde sergilendi. Çin’in uluslararası ingilizce kanalı CGTN de sergiyi ve programı görüntüleyerek, Turkuaz yetkilileri ile röportajlar yaptı.
Konserde stand açan Amnesty Güney Afrika’nın Genel Müdürü Shanilla Mohamed TR724’e yaptığı açıklamada, “Sığınmacı ve mülteciler bütün dünyada zor bir zamandan geçiyorlar. Turkuaz Harmony Enstitüsü’ne destek verme sebebimiz, bu konserin mültecilerin bulundukları ülkelerde bir insan gibi muameleye tabi tutulmaları için farkındalık oluşturması. Bir çok ülkede sığınmacıların temel hakları verilmiyor, biz umut ediyoruz ki Güney Afrika hükümeti de bu programdan sonra göçmenlerin sorunlarına daha dikkatli eğilir.” Mohamed sözlerini şöyle tamamladı, “Turkuaz sanatçıları, müzisyenleri biraraya getirerek mültecilerin haklarını en güzel şekilde savunmuştur. Türkiye, Amnesty Şubesi Onursal Başkanı Taner Kılıç’ı uzun süre hapsetti, ülkedeki farklı gruplar büyük baskı altında olduğu için Güney Afrika’da da çok sayıda Türk sığınmacı var. Türkiye’deki ihlalleri yakından takip ediyoruz”.
Turkuaz Genel Direktörü Ayhan Çetin ise programın detaylarını şu sözlerle anlattı: “Turkuaz olarak Güney Afrika’daki sanat, kültürün önemli isimleri ile Türkiye’deki mağduriyetleri konuştuğumuzda böyle bir konser fikri doğdu. Bu sanatçılar yakın geçmişte beyazların ırkçı yönetimine karşı karşı mücadele etmiş, sürgünde yaşamış oldukları için mültecilerin sorunlarını en iyi hisseden insanlar. Dünyadaki ve ülkemizdeki mağdurlar için birşeyler yapma arzusunda olduklarını söylediler. Sanat ve kültürle ilgili kurumlar da bu projeye destek verince bu gecemiz gerçekleşti.” Çetin, Güney Afrika Sanat ve Kültür departmanı yetkililerinin de programa gelerek, konserin çok önemli olduğunu, aslında bakanlığın da böyle programları planladığını ama henüz hayata geçirmediğini, bu mülteci gecesi için Turkuaz’a teşekkür ettilerini anlattı.
Ünlü sanatçılar, seyircilerden mülteciler için yardım topladı
Beraber sahne alan Sibongile Khumelo ve Yvonne Chaka Chaka, seyircilerden zor durumdaki mülteciler için kalplerinden gelen yardımı yapmaları çağrısında bulundu. Göçmenlere yardım için 200 Rand (81 Lira) konser bileti ödeyen 800’den fazla seyirci, elden ele gezen şapkalara da gönüllerinden geçeni bırakınca yaklaşık 20 bin Rand toplandı. Çetin toplanan yardımın Afrikalı göçmenlere ve Türkiye’deki mağdurlara gönderileceğini söyledi.
Güney Afrika’nın eski Meclis Maşkanı Max Sisilu’da konseri izleyenler arasında idi. Sisilu,“ Bu program iki yönden çok önemli, geçmişimizi bize hatırlatttı ve geleceğimiz için fikir verdi. Çok muhteşme bir atmosferdi, Güney Afrika’daki bütün programlar böyle olmalı” sözleri ile duygularını dile getirdi.
Güney Afrika’da yaklaşık 2 milyon sığınmacı yaşıyor ve ülkede özellikle Afrikalı göçmenler zaman zaman şiddete maruz kaldığı için Turkuaz’ın programı ülke gündeminde yer aldı. Progradam önce özel kanallar ve radio programları Turkuaz yetkilileri ve sahne alan sanatçılar ile canlı yayınlar yaptı.