SEVİNÇ ÖZARSLAN-BOLD ÖZEL
2 Nisan 2019’da Malatya Turgut Özal Tıp Merkezi’nde karaciğer nakli yapılan hasta tutuklu Engin Kara’nın cezası 6 ay ertelendi. Kara’nın tedavisine artık başında askerler olmadan, eşi Olcay Kara’nın desteğiyle devam ediliyor.“Psikolojik olarak çok rahatladım. Yürümek, halıya basmak, rüzgarın yüzünüze vurması ne büyük nimetmiş. Destek olan herkese çok teşekkür ediyorum” diyen Kara ile son durumu hakkında küçük bir röportaj yaptık.
Engin bey geçmiş olsun, infaz erteleme kararı verildi hakkınızda.
Çok teşekkürler, destek olan herkesten Allah razı olsun. Açıkçası hastanenin verdiği rapor da bunu gerektiriyordu. ‘Cezaevine giremez’ demişti doktorlar. Durumum zaten onu gösteriyordu. Rapor verilmeyen hastalar olmuş daha önce ve kansere dönüşmüş onların durumu. Bu faktörleri göz önünde bulundurdular. İnşallah raporları verilmeyenlere de en kısa zamanda verilir. Karaciğer nakli kritik bir hastalık.
Kendinizi nasıl hissediyorsunuz?
Çok şükür kafamız rahatladı. 4 aydır buraya her sabah asker geliyordu. Yanımda aynı odada kalıyorduk. Yememize içmemize müdahale ediyorlardı. Her şeyi yiyemiyoruz. Yememiz gereken ekstra gıdalar var. Kan alıyorlar, kanda protein düşük çıkıyor. Onu dışarıdan almamıza izin vermiyorlar. Çok şükür bunlar bitti.
Yemeğinize neden karışıyorlar? Doktor ne diyorsa onu yemeniz gerekmiyor mu?
Cezaevi koşulları geçerli. Hasta olsak da mahkum uygulaması yapılıyor. Dışarıdan bir şey alamıyorsunuz. Hastane ne verirse o… Hatta sesim kısıktı. Ben onu hastalığa bağlıyordum. Meğer ki konuşmamaktan, moralsizliktenmiş. Karar çıktıktan sonra iki günde sesim bile düzeldi. Diyaframın etrafında karın tüpü diye bir şey var. O diyaframa değince sesim ondan kısılıyor diye düşünüyordum. Ondan değilmiş. Konuşmaya başlayınca sesim normale düzeldi. Çevrenizde konuşacak insan olmayınca öyle oluyor. Ağrılarımız var tabi, rutin ağrılar, ama şimdi bir an önce kendimi toparlayıp çıkmak istiyorum. Ama ömür boyu artık çocuk gibi hassas bir durumdayım.
Şu anda neredesiniz?
Biz Malatya’da Turgut Özal Hastanesindeyiz. Aynı odadayız. Sadece başımızdaki askerler gitti. İstediğim zaman dışarı çıkabiliyorum, güneş görebiliyorum, istediğim yere gidebiliyorum doktordan izinli. Taburcu olmadım ama tahliye oldum.
Psikolojik olarak rahatlamışsınızdır.
Hem de nasıl. Benim çok yürümem lazım mesela. Koridora çıkıp yürüyemiyordum, bazıları odanın içeride dahi yürmeme izin vermiyorlardı. Kimseye bir şey demiyorum, herkes görevini yapıyor ama yürümeyince de benim ağrılarım çok artıyordu. Çünkü vücudumda boşalan halen safra var. Vücudumdaki tüple yaşıyorum. Dışarıya tüple vücuttan sürekli safra ve kan geliyor. Yürümeyince onlar içeride birikiyor. Şu an kafamız rahatladı. Eşim de çok çekti, şimdi o da mutlu.
Şu an sağlığınız nasıl? Nakil yapılan ciğer size uyum sağladı mı?
Diyelim ki kolunuza bir kıymık batsa, o kıymığın battığı yer iltihap oluyor ya, bu şu anlama geliyor vücut o kıymığı kabul etmiyor, bu benden değil diyor. Şu anda da benim durumum bu. Karaciğer bir takım salgılar salgılıyor. Ama bunu ilaçlarla baskılıyorlar. ALT diye bir değer var. Buna karaciğer enzimi diyoruz. Bu değer normal insanlarda en fazla 30 ile 55 arasında olması gerekiyor.
Sizde ne kadar bu değer?
Bende bu değer 1500’dü. 700’lere düşmüştü. Şu an 300’lerde. Bu sabah kan aldılar. Heyecanla karnemi bekliyorum acaba nasıl gelecek diye. O değer normale dönene kadar hastanede yatmaya devam edeceğiz. Bu hastane çok ciddi bir hastane. Çok ilgilendiler, sağolsunlar. Benimle ilgilenen doktorlara, hemşirelere çok teşekkür ederim. Doktorlar değerler düşüne kadar hastanede kalmam gerektiğini söyledi. Ama o değerler ne zaman düşer şu anda bilemiyorlar. Bir de beyaz kürem düşük benim.
Beyaz küre ne oluyor?
Beyaz küre ilikte üretilen akyuvarlar. O da düşük. Zaman zaman yükseliyor düşüyor. Şimdi onunla da uğraşıyorlar. Eğer o normale gelmezse kansere dönüşme ihtimali olabiliyormuş. Zaten raporu ona göre yazdılar.
Tahliye edilmek, sağlığınıza kısmen de olsa kavuşmuş olmanız size neler hissettirdi?
Kıymetini bilmediğimiz şeylerin kıymetini burada öğreniyoruz. Eşim halı serdi odaya. Halıya basabilmek bile ne büyük nimetmiş. İnsanın yüzüne rüzgarın vurması ne güzel, ne büyük nimetmiş. Hamd olsun, normal bir hayata döndüm ama koridora çıkınca yanımda asker var mı, arkamdan gelen kimse var mı, acaba şuraya gitsem bir şey diyen olur mu diye hala içimde tedirginlik var, sivile alışmış değilim. Gayret gösteren, destek olan herkesten Allah razı olsun.22 yıllık öğretmen olan Engin Kara, Cemaat soruşturmaları kapsamında 5 Şubat 2017’de tutuklandı. Üyelikten 6 ay 10 ay hapis cezasına çarptırılan Kara, Ordu E Tipi Cezaevinde kalırken rahatsızlanmış ve karaciğer nakli için Nisan 2019’da Malatya’ya sevk edilmişti.
5275 Sayılı Ceza İnfaz Kanununa göre cezaevinde hayatını yalnız idame ettiremeyen kişilerin cezası, hasta iyileşinceye kadar ertelenmesi gerekiyor. Fakat bu yasa, Cemaat operasyonları kapsamında tutuklananlara keyfi olarak uygulanmıyordu. Engin Kara ile birlikte bu kanun dikkate alındı, uygulanmaya başladı. Türkiye cezaevlerinde 2019 yılı itibariyle yaklaşık 1154 hasta ve engelli tutuklu bulunuyor.
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Üyesi ve HDP Kocaeli Ömer Faruk Gergerlioğlu, karar için “4 aydır ayak sürüyorlardı, nihayet karar verildi. Darısı infaz ertelemesi 110 gündür uygulanmayan Şerif Ağu’nun başına” diye yazdı.20 yıllık öğretmen Şerif Ağu da karaciğer yapıldıktan sonra tekrar cezaevine gönderildi. 60 gündür Antalya L Tipi Cezaevinin revir odasında tutuluyor. Ailesi görüş günlerinde yanına maske kullanarak gidebiliyor.