Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği (MLSA) uluslararası medya kuruluşlarının Türkiye edisyonlarında çalışan gazetecileri fişleyen bir rapora imza atan Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) hakkında suç duyurusunda bulunacaklarını duyurdu.
TGS, sosyal medya hesabından şu duyuruyu yaptı:
SETA hakkında suç duyurusunda bulunuyoruz. Fişlenen meslektaşlarımızla birlikte. Artık mahkemede görüşürüz. Çağlayan Adliyesi C Kapısı. Pazartesi – 11:30
MLSA da yine Twitter hesabından bir paylaşım yaparak rapor hakkında suç duyurusunda bulunacağını söyledi:
“MLSA, SETA Vakfı hakkında gazeteciliği kriminalize eden ve adeta bir iddianame gibi hazırlanmış olan ‘Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları’ raporunda gazetecileri fişlediği ve hedef gösterdiği gerekçesiyle suç duyurusunda bulunacak. #GazetecilikSucDegildir”
TGC’den tepki
Ayrıca Türkiye Gazeteciler Cemiyeti, rapor hakkında şu açıklamayı yaptı:
“Türkiye’de düşünce özgürlüğünün geliştirilmesi için iktidar tarafından kamuoyuna yargı reformunun sunulduğu bir ortamda SETA Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları başlığıyla 196 sayfalık bir rapor hazırlamıştır.
BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkçe, Independent Türkiye ve CRI Türk (Çin Uluslararası Radyosu) çalışanlarının özgeçmişleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar ve sosyal medya paylaşımları listelenmiştir.
Gazetecilerin haberleri, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü konusundaki paylaşımları, hükümet karşıtı ve tek sesli olarak tanımlanmıştır. Bu rapor iktidara yakın olmayan, eleştirisel gazetecilik yapan tüm gazeteciler açısından açık bir hedef göstermedir. Akademik çalışma değil, polis raporu niteliğinde fişleme belgesidir. Türkiye demokrasisine, basın ve ifade özgürlüğüne vurulan ağır bir darbedir.
İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker imzalı raporda basın kuruluşlarına ‘gazetecileri denetleyin’ önerisi de getirilmiştir.
Raporun gazeteciliğin evrensel boyutunu anlamayan, çok seslilikten rahatsız olan ve haberin serbest dolaşımını istemeyenler tarafından hazırlandığı ortadır. Bu kişiler, haber almak için devletin yayınlayacağı tek tip bültenlerle yetinebilirler.
Bu raporu hazırlayanlar, raporda hedef gösterdikleri meslektaşlarımıza yönelik her türlü saldırıdan sorumlu olduklarını unutmamalıdır. Raporda fişlenen ve hedef gösterilen tüm gazetecilerin yanında olduğumuzu kamuoyuna bildiriyoruz. Hala anlamayanlara gazeteciliğin ‘iktidara değil, halkın haber alma ve gerçekleri öğrenme hakkına hizmet eden bir meslek olduğunu’ bir kez daha tekrar hatırlatıyoruz.”
Ne olmuştu?
Hükümete yakınlığıyla bilinen, Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), “Uluslararası Medya Kuruluşlarının Türkiye Uzantıları” başlığıyla yayımladığı ‘rapor’da gazetecileri fişleme niteliği taşıyan izleme paylaşımlarını bir araya getirerek yayımladı. Raporda, BBC Türkçe, DW Türkçe, Amerika’nın Sesi, Sputnik Türkiye, Euronews Türkçe, Independent Türkiye ve CRI Türk (Çin Uluslararası Radyosu) çalışanlarının özgeçmişleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar listelenirken, gazeteciler “mesleki kriterler”le ilgisi olmayan ölçütlerle yargılandı, “basın/ifade özgürlüğü”ne vurgu yapan sosyal medya paylaşımları üzerinde bile kuşku yaratmaya yönelik ifadeler kullanıldı. Pek çok gazeteci ve siyasetçi rapora tepki gösterirken ‘internet andıcı’ benzetmesi yaptı.
İsmail Çağlar, Kevser Hülya Akdemir ve Seca Toker imzalı 196 sayfalık raporda, ‘inceleme’ altına alınan medya kuruluşları ve gazetecilerin, “Türkiye için kritik olaylardaki tavrının ölçülmeye çalışıldığı” iddia edildi. Dış basını inceleme iddiasıyla hazırlanan raporda, adı geçen kurumlarda çalışan tüm gazetecilerin özgeçmişleri, sosyal medya etkileşimleri ve daha önce çalıştıkları kurumlar yer aldı. Ayrıca, gazetelerin yayın politikalarının eleştirildiği raporda, bu kurumlar “algı çalışması yürütmekle” suçlandı.