• ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
  • ANA SAYFA
  • GÜNDEM
  • YAZARLAR
  • DÜNYA
  • POLİTİKA
  • EKONOMİ
  • RÖPORTAJ
  • SPOR
  • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
  • VİDEO HABERLER
  • DİĞER
    • UZAK DOĞU
    • AVRASYA
    • AVRUPA
    • AMERİKA
    • AİLEM
    • TEKNOLOJİ
    • KONUK YORUM
No Result
View All Result
No Result
View All Result
Home YAZARLAR

Gurbet ve Kurbet

Temmuz 29, 2019
in YAZARLAR
İmkanları Değerlendirme Fırsatı
0
Görüntüleme
Share on FacebookShare on Twitter

BU HABERLER İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR

Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

Devlet içi güç mücadelesi: Altaylı ne zaman bırakılır?

Uzanan eller

Gurbet; gariplik, yabancılık, vatanından, yurdundan ve yuvasından ayrı düşmektir. Efendimiz Hz.Muhammed (sav); “Gurbette garip olarak ölmek şehitliktir” (İbn-i Mâce) ve “İslam garip olarak başladı. Başladığı gibi yine garip olarak dönecektir. Öyleyse ne mutlu o gariplere!” (Müslim, Tirmizi) buyurmuşlardır. Görülüyor ki, mü’minin yaşadığı gurbetin, onu şehitlik mertebesine çıkarabileceğine dikkat çekilmektedir.
Bu hususla alakalı Allah Resûlü (sav), “Allah nezdinde kulların en sevimlisi gariplerdir” buyurmuş; kendisine ‘garipler kimlerdir?’ diye sorulduğunda da; “Dinlerini rahat ve huzur içinde yaşama adına halktan uzaklaşabilenlerdir ki onlar, kıyâmet günü Meryem oğlu İsa (as) ile haşrolacaklardır” açıklamasında bulunmuştur. (ibn-i Kayyım el Cevziyye)
Gurbet, kurbete  -Allah’a, O’nun rızâsına yaklaşmaya- vesîle olabilir. Zîrâ, Abdullah ibni Ömer’in (ra) rivâyetiyle Efendimiz (sav); “Cenâb-ı Hak nezdinde kulların en sevimlisi gariblerdir” buyurmuşlardır.
Garib, sâdece yurdundan yuvasından uzak kalan, çoluk çocuğundan ayrı düşen değildir. O, hâlinden anlaşılmayan, çevresi tarafından yadırganan, alay edilen, yüksek idealleri, fizik ötesi âlemlere ait düşünceleri, başkalarına ait fedâkarlıkları bilinmeyenlerdir.
Allah Resûlü’ne (sav) başka bir zaman ‘garib’ kimdir diye sorulduğunda; “Onlar sâlih insanlardır, kalabalık içinde azdırlar. Onlara isyan edenler, itaat edenlerden daha çoktur. Onlar, insanların ifsat edip bozduklarını, ıslah edip düzelten kimselerdir.”  (Ahmed ibni Hanbel) buyurmuşlardır.
Efendimiz (sav); “Benden sonra insanların ifsat edip bozdukları sünnetimi, ıslah edip düzeltecek olan o gariplere ne mutlu! Garipler, sünnetimi ihyâ eden ve onu insanlara öğretenlerdir” (Tirmizi) buyurmuşlardır. Zîrâ,  fert ve toplumun ıslâhı, sünnetin ihyâ edilmesine bağlıdır.
Âl-i İmran sûresi 104. âyette; “Ey müminler! İçinizden hayra çağıran, iyiliği yayıp kötülükleri önlemeye çalışan bir topluluk bulunsun. İşte selâmet ve felahı bulanlar bunlar olacaklardır” buyrulmaktadır.
İnsanların bilmedikleri bir şeyi yaşamaları düşünülemez. İnsanlar, gerçekleri bilmiyorlarsa, bildikleri gibi yaşayacaklardır. O zaman kendilerini de ıslahçı gibi göreceklerdir. Kötülüğe âlet olurken, iyiliği emrettiklerini iddia edeceklerdir.
Bakara sûresi 11.âyette; “Ne zaman onlara: ‘Yeryüzüne fesat saçmayın!’ denilse, ‘Biz sâdece barışçıyız, ortalığı düzeltmekten başka işimiz yok!’ derler” buyrulmaktadır.
Gerçek doğru; mülkün hakîki sâhibi Allah’ın Kelâmı Kur’an-ı kerim ve hâtemü’n Nebi olarak Kur’an’la tescillenen Nebîler Sultânı Hz.Muhammed’in (sav) Sünneti’dir. Bunlara ek olarak,  icmâ-ı ümmet ve kıyâs-ı fukahâ’dır.
Öyle ise mü’minler; dâvây-ı İslâm’ı, Kur’an ve Sünnet  idealiyle yaşamalı ve yaşatma gayreti içinde bulunmalıdırlar. Allah nezdinde ifsat; ne kadar merdut, müfsit ve mel’un ise, ıslah için gayret ve muslih de, o derece makbul ve mûteberdir.
Hûd sûresi 117.âyette Allah (cc); “Rabbin, halkı dürüst hareket eden, hem kendi nefislerini hem de birbirlerini ıslaha çalışan diyarları, haksız yere aslâ helak etmez” buyurmaktadır.
Gariplerin arkasında Allah (cc) vardır. İnsan garipse, sâhibi Allah’tır. Çünkü onlar, sünnetin ihyâsı ve toplumun ıslâhı için çalışırlar. Aynı zamanda onlar, içinde yaşadıkları toplumun mâruz kalabileceği bütün belâ ve musîbetlere karşı da paratonerdirler.
Allah Resûlü’nün (sav) müjdelediği bu garipler; îman ve takvâda, hayır ve hasenatta hep insanların önünde bulunan Allah’ın has kullarıdırlar. O garipler; îmanda, takvâda ve hayırda yarışan, kendilerini  Hakk’a adamış kimselerdir.
Aslında has kullar için, gurbet ve gariplik yoktur, söz konusu edilmemelidir. Hz.Musa (as), “Yâ Rabbi! Tek başıma yalnız, hasta ve garip bir kulun olarak huzurundayım” deyince Cenâb-ı Hak da; “ Ya Musa! Yalnız olan benim gibi dostu olmayan kimsedir. Hasta olan, benim gibi takibi bulunmayan kimsedir. Garip ise, benimle arasında hiçbir muâmelesi olmayan kimsedir” buyurmuştur.
İlk yıllar itibâriyle İslâm’ı kabul edenlerin sayısı azdı. İslâm dini, kimsesi olmayan, sâhipsiz bir insan gibiydi. Başlangıcında büyük ve derin bir gurbet yaşayan İslâm, kimsenin tahmin edemeyeceği bir hızla güçlenmiş ve çevreye yayılmıştı.
‘Bir insan, dînî duygu ve düşüncesini ifâde edecek, ümidini inkişaf ettirecek bir ortam bulamıyorsa, o insan garip yaşıyor, din de gurbet içinde demektir.’
Dinin garipliği, inananların olmayışından değil, gerçek mânâda İslâm’a inanılmadığından ve yaşanılmadığından kaynaklanmaktadır. Bu gurbetin arkasında hüsran değil, ihtişam görünmektedir. Nasıl İslâm başlangıçta garipti ama, kısa zamanda başarıya ulaştı ise; kıyâmete yakın da öyle bir ihtişâma ulaşacaktır.
Mü‘minin hayâtında, -huzur, güven ve emniyetin tesisi adına- ümidinin canlı, irâdesinin güçlü olması önemlidir. Aynı zamanda bir kâbus gibi sine-i beşere musallat olan ye’s (ümitsizlik)’ten insanlığın kurtulması, gönüllerin huzura kavuşması  da bir o kadar önem arzetmektedir.
İslâm’ın da gecesi ve gündüzü olacaktır. Bu değişen dünyada O, insanların kendisine sahip çıkmadıkları ve inanmadıkları dönemde gecenin sükûneti içinde dinlenecek, sonra ışık saçan güneşinin  aydınlığında, hasbî ve fedâkar mü’minler  O’na sahip çıkıp hayatlarına mal ettikleri takdirde gündüze kavuşacaktır. O zaman, İslâm’ın istikbâli gece değil gündüz, sönük değil parlak olacaktır.
Şartlar ne olursa olsun, zâlimler, münâfıklar, fâsık ve fâcirler, gücü temsil edenler; hâdim-i îman ve Kur’an’ı yok etmek için ne kadar üzerlerine gelirse gelsinler; Hz.Üstad’ın ifâde buyurduğu gibi, “Evet, ümitvar olunuz. Şu istikbal inkılâbı içinde, en yüksek ve gür sadâ İslâmın sadâsı olacaktır!” (T.H.)
PAYLAŞTweet
ÖNCEKİ HABER

5 rapor ve 40 doktor imzasına rağmen, kanser hastası mühendis cezaevinde tutuluyor

SONRAKİ HABER

AKP iktidarı bir bebeğin daha katili oldu:Karnındaki 3 aylık bebeğini cezaevinde kaybetti

BENZER HABERLER

YAZARLAR

Trol ordusunun uzatmalı başçavuşu: Mustafa Varank

Haziran 24, 2025
Yargıda kriz çatışmaya dönüştü; silahlar patlıyor
Manşet

Devlet içi güç mücadelesi: Altaylı ne zaman bırakılır?

Haziran 24, 2025
Sırlı zarf!
Manşet

Uzanan eller

Haziran 23, 2025
Sırlı zarf!
YAZARLAR

Değerli tecrübe…

Haziran 19, 2025
Bu ‘keyifli’ tuzağın farkında mıyız?
Manşet

Bu ‘keyifli’ tuzağın farkında mıyız?

Haziran 20, 2025
Duyarlılık mı riyakarlık mı?
Manşet

Mutsuz yaşamayı öğrenmek!

Haziran 15, 2025

Bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

    • All
    • Manşet
    YSP’den aday olan Hasan Cemal: Elimi taşın altına sokmak için 54 yıllık gazetecilik hayatımı kapatıyorum
    Gündem

    Yazar Hasan Cemal: Türkiye’nin bir numaralı sorunu Erdoğan’dır

    by adminzaman
    Haziran 25, 2025
    0

    Hasan Cemal’e göre Türkiye’nin bir numaralı sorunu Erdoğan’ın tek adam yönetimidir; CHP’nin iç çekişmeleri bırakıp birleşerek demokrasi mücadelesini büyütmesi şart....

    AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı

    AİHM Başkanı ve Avrupa Konseyi üst düzey yetkililerine kararlılık çağrısı

    Haziran 25, 2025
    KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı

    KHK’lı öğretmen Fatma Görmez’in kızı: Babam cezaevine girdiğinde 9 yaşındaydı

    Haziran 25, 2025
    Strazburg sokaklarında Türkiye’deki zulüm ve baskılar yankılandı:Binlerce aktivist eyleme katıldı

    Strazburg sokaklarında Türkiye’deki zulüm ve baskılar yankılandı:Binlerce aktivist eyleme katıldı

    Haziran 25, 2025
    Strazburg’da adalet çağrısına katılan Avrupalı parlamenterler: Türkiye’de haksız cezalandırılanlarla dayanışma içindeyiz

    Strazburg’da adalet çağrısına katılan Avrupalı parlamenterler: Türkiye’de haksız cezalandırılanlarla dayanışma içindeyiz

    Haziran 25, 2025
    Strazburg’daki  büyük ‘Adalet Yürüyüşü’ canlı yayında

    Strazburg’daki büyük ‘Adalet Yürüyüşü’ canlı yayında

    Haziran 25, 2025

    İLETİŞİM

    info@zamanaustralia.com.au australiazaman@hotmail.com

    Sydney Ofisi telefonu

    +61 02 96496006

    27 Queen Street Auburn NSW 2144 Australia

    AVUSTRALYA REHBERİ

     

      • Yurtdışında yaşam şartları ve göçmen alan 8 ülke
      • Ücretsiz tercüme hizmetinden nasıl faydalanabilirim?
      • Avustralya Hakkında Genel Bilgi
      • Avustralya’daki Kutsal Kaya: Uluru
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER

    Welcome Back!

    Login to your account below

    Forgotten Password?

    Retrieve your password

    Please enter your username or email address to reset your password.

    Log In

    Add New Playlist

    No Result
    View All Result
    • ANA SAYFA
    • GÜNDEM
    • YAZARLAR
    • DÜNYA
    • POLİTİKA
    • EKONOMİ
    • RÖPORTAJ
    • SPOR
    • ZULÜM GÜNLÜĞÜ
    • VİDEO HABERLER
    • DİĞER
      • UZAK DOĞU
      • AVRASYA
      • AVRUPA
      • AMERİKA
      • AİLEM
      • TEKNOLOJİ
      • KONUK YORUM