Kazakistan’dan kaçırılarak Türkiye’ye getirilen ve 108 gün işkence gören öğretmen Zabit Kişi, Kocaeli 5’inci Ağır Ceza Mahkemesi’ne dilekçe göndererek suç duyurusunda bulundu. Suç duyurusunda işkence merkezine dair tüyler ürperten ifadeler yer aldı.
Independent Türkçe’de yer alan habere göre son dönemde sık sık gündeme gelen ve resmi makamlarca yalanlanmayan işkence merkezinde 108 gün boyunca işkence gördüğüne ilişkin iddiasını dilekçesinde dile getiren Zabit Kişi, öğretmenlik yaptığı Kazakistan’dan Türkiye’ye getirildiğini ifade etti.
İŞKENCE İDDİALARI MAHKEME ÖNÜNDE
Zabit Kişi, “3 Nisan 2018 tarihinde mahkeme huzurunda verdiğim ifadede maruz kaldığım kötü muamele ve işkence ile ilgili açıklamalarda bulundum. Muhtelif tarihlerde bu hususlarla ilgili suçluların bulunması için suçların ve suç delillerinin üzeri örtülmeden karartılmadan önce yüce mahkemenizden bazı taleplerim oldu. Yaşadığım olaylar ve maruz kaldığım kötü muamele ve işkence ile ilgili bazı detayları yüce mahkemenize sunuyorum.” diyerek başladığı 8 sayfalık dilekçesinde, Ankara’da bulunan işkence merkezine götürüldüğünü yazdı.
“PENCERESİ OLMAYAN BİR YER, MEZARDAN FARKSIZDI”
Kişi, bindirildiği uçağın Ankara’ya indiğini ve uçaktan transporter olduğunu tahmin ettiği bir araca geçtikten sonra 5-6 dakikalık bir yolculuğun ardından 108 gün boyunca işkence gördüğünü belirttiği merkeze getirildiğini söyleyerek devam etti.
Zabit Kişi’nin dilekçesinde yer alan ifadeler şöyle:
”Uçak piste inip motor durdurduğunda, ters kelepçeli, gözlerim bağlı, kafamda çuval olduğu vaziyette iki kişi koluma girerek koltuk aralığı ve yüksekliğinden Transporter tarzı bir araç olduğunu düşündüğüm bir araca bindirildim. Yola çıktıktan beş altı dakika sonra havaalanı yakınlarında, sonradan konteyner olarak tanımlayabildiğim bir mekâna getirdiler. Bundan sonra dile kolay yüz sekiz gün yaşam mücadelesi vereceğim konteyner hücresi; güneş ışığı görmeyen, yaklaşık üç metrekare, genişlik olarak sadece insanın kendi ekseni etrafında dönmesine yetecek mesafeye sahip, kapalı kutu gibi, penceresi hiç olmayan bir yer, mezardan farksızdı benim için, sadece azap erken başlamıştı.”